İlk defa Doruk'un ağzından bir parça yazdım. Bölümün sonunda. Birçok gerçek ortaya çıkacak.
Bölümde geçen şarkı Sting- Shape Of My Heart medyadada var.
Eylül'den
Sabah güneş ışığı gözüme girerek uyandım. Genellikle kapalı, bulutlu ve yağmurlu geçen soğuk kış günlerinin aksine bugün güneşliydi.
Kahvaltı etmek için odamdan çıktım. Doruk'un kapısının önünden geçerken kapı açıktı ve uyuduğunu gördüm.Uyurken tam o eski Doruk'tu. Zararsızdı. Masum duruyordu. Ama uyandığı zaman öyle olmayacağını biliyordum.
İçimden bu görüntüyü izlemek gelse de bu fikri boş verip mutfağa gittim.
Dolabı açıp iki tane yumurta aldım. Yumurtaları kırıp çırptım ve bulduğum tavada pişirdim. Dolapta bulduğum ekmeği kızartma makinesinde biraz kızartıp yumurtayla beraber hoş bir kahvaltı hazırladım.
Tam tabak çatal çıkartırken mutfağın kapısı açıldı ve Doruk içeri girdi.
"Günaydın" dedi.
"Günaydın" dedim ve iki tane tabak çıkardım. Çatalları da çıkardıktan sonra yaptığım yumurtanın yarısını onun tabağına koyacaktım ki
"Gerek yok" dedi. Buna rağmen tabağına koydum.
Ekmeklerimi de aldıktan sonra tam mutfaktan çıkıyordum ki
"Nereye gidiyorsun" dedi Doruk
"Odama"
"Bu sabah beraber kahvaltı edelim. Seninle konuşmak istediğim bir konu var" dedi.
Masada onun karşısına oturdum. Sadece yemeğim odaklandım ve yemeye başladım. Ona hiç bakmıyordum.
"Evde sıkıldığını biliyorum. Bu yüzden bundan sonra odanda kalmak zorunda değilsin. Salona gelebilirsin. Televizyon izleyebilirsin mesela." ardından sandalyeden kalkıp tezgaha gitti. Arkası dönük şekilde birkaç çekmece karıştırdı. Bana döndüğünde elindeki bıçağı gördüm ve korkup sandalyemi geriye ittim.
Bu tepkim karşısında Doruk şaşırdı.
"Sadece yumurta içindi." dedi ve bıçağı masaya bıraktı. Yüzünde anlamını çözemediğim tuhaf bir ifade vardı.
"Benden bu kadar korkuyor musun ?" derken yanıma gelmeye başladı. Bana biraz yaklaştıktan sonra sandalyeden kalktım ve bana doğru attığı her adımda ben de bir adım geri gittim.
"Sana bir şey yapmak niyetinde değilim" dedi daha da yaklaşırken.
Sırtım duvara değdiğinde artık kaçacak yerim kalmamıştı.
Aramızda bir adımlık mesafe kalıncaya kadar yaklaştı. Gözlerim dolmaya başlamıştı.
"Seni bu kadar ürkütüyor muyum ?" dedi kaşları çatılırken. Gözlerimin dolduğunu gördüğünde bir adım geri çekildi.
Elleriyle yüzünü kapattı. Ardından nefesini derince dışarı üfledikten sonra dönüp sandalyesine oturdu.
Bende sandalyeme oturdum.
"Başka söyleyecek şeyin var mı ?"dedim
"Hayır"
"Afiyet olsun" dedim ve tabağımı alıp odama çıktım. Mutfak kapısını kapatıp uzaklaşırken mutfaktan kırılma sesleri geldiğini duydum. Aldırış etmeden oradan uzaklaştım.
***
Koridora baktığımda geçen sefer girdiğimde Doruk'un bana kızdığı o gizli odanın kapısından ışık sızdığını gördüm. Odanın kapısı aralıktı. Genellikle kapısı kilitli olan o odanın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKLAR ALTINDA
Random-UNUTMA Kİ KARANLIĞIN İÇİNDEYSEN HER RENK SİYAH GÖRÜNÜR "Her şey sıradan bir şekilde başlamıştı oysaki... Kimse sonunun böyle olabileceğini tahmin edemezdi." O derinlerde çok derinlerde kimsenin tahmin edemeyeceği kadar iyi... Yalnızca küçükken yaşa...