Yazar Notu: Yine bir olay patlattım! Yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar! <3
-----------------------------------------------
Bölüm Şarkısı: Sasha Sloan - Dancing With Your Ghost
O günden sonra, Draco'yla aramıza bir soğukluk girmişti.
Sabah kahvaltılarında dalgın oluyor, geceleri de hemen yatmaya gidiyordu. Onunla konuşma çabalarım boşa çıkıyor ve ne zaman onunla fiziksel bir temasa geçmeye çalışsam bu plan da elimde patlıyordu.
Derin bir nefes verdim ve önümdeki kitaba odaklanmayı denedim.
Yanımda olan Draco'nun varlığı buna kesinlikle engel olurken, ofladım ve içimi kaplayan sıkıntıyla ona döndüm. Fakat, gördüğüm şey kaşlarımın rahatlamayla düzleşmesini sağlamıştı.
Açık kitabın üzerinde, yüzü bana dönük halde uyuyakalmış olan Draco, kalbimin teklemesine sebep olan bir manzara sunuyordu bana. Masaya rastgele dağılmış saçları sarının her tonuyla parlıyordu. Mavi gözlerinin üzerine örtülmüş sarı kirpiklerinin gölgesi yanaklarına vururken, boynu beyaz tenini belli edercesine gözler önüne serilmişti. Elinin üzerinde yatması sebebiyle, hafifçe aralanmış ve büzüşmüş dudakları, hafifçe çatılmış kaşlarıyla birleşiyor ve bir kabus gördüğünü ilan ediyordu.
Gülümsedim ve alnına düşen sarı perçemlerinden birini ürkekçe geriye attım.
Kaşlarını daha da çatıp kıpırdandığında, kalbimin korkuyla çırpındığını hissetmiştim. Tanrım, ne yapıyordum böyle? Delirmiş olmalıydım.
Elimi yavaşça geriye çekmeye yeltendim. Fakat o, hızlı bir hareketle elimi tutuğunda, gözlerimi şaşkınlıkla açmıştım. Başımın döndüğünü hissediyordum.
"Elini çekme."
Duyduğum cümleyle kaşlarımı çatsam da, ona karşı gelmedim. Elim tekrar sarı saçlarını bulur ve onların arasında derin bir yolculuğa çıkarken, onun kaşları yavaşça gevşemişti.
"Bazı şeyleri bilmemen gerekiyor," dedi uzun bir aradan sonra, onun boğuk sesi. "Sana söylememem, hiç öğrenmemen gereken şeyler..."
Gözlerini açıp yerinde dikleştiğinde elimi saçlarından çektim. Bu ise onun kaşlarını çatmasına ve sinirle tıslamasına sebep oldu.
"Bunu yapmamanı söylemiştim."
Zorlukla yutkundum ve korkuyla elimi onun saçlarına yerleştirdim. Gözlerini yavaşça kapatır ve benim sandalyemi kendisininkine yaklaştırırken, karnımda hissettiğim karıncalanma ile kıpırdandım.
"Neden?" dedim kaşlarımı çatıp ona daha da yaklaşırken. "Neden bilmemem gerekiyor?"
Yutkundu.
Gözlerini yavaşça açıp benimkilerle buluşturduğunda, irislerinin kararsızca titreştiğini görmüştüm. Gözleri hafifçe seğiriyor ve çenesini sıkıyordu.
"Çünkü... Ne yaptığımı bilsen," dedi elini yanağıma yerleştirip orayı hafifçe okşarken. "Bana böyle bakmazsın."
Kaşlarımı çattım ve dudağımı ısırdım. O ise, kafasını iki yana sallamış ve yanağımdaki elini kaşlarıma çıkarmıştı. Onların üzerinde elini gezdirip, kendimi gevşetmeme sebep olurken, fısıldamıştı.
"Böyle yapma," dedi titrek bir nefes verirken. "Meraklanma. Bunu çözmeye çalışma. Lütfen."
Elini ittirdim ve boğazımı temizledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hostage || Dramione
Random"Sana karşı duyduğum şeyin ne olduğunu bilmiyorum, Granger." dedi, dudaklarını boynuma yaklaştırır ve tenimi küçük öpücüklerle ödüllendirirken. "Bildiğim tek bir şey varsa, o da tek istediğimin sen olduğu. Bu yüzden seni tutmama izin ver," dedi, asa...
