Yazar Notu: Bu hikayeye yazdığım en uzun bölüm oldu! Bol bol olay var! Yorumlarınızı bekliyorum! İyi okumalar! <3
---------------------------------------------------
Bölüm Şarkısı: G-Eazy & Halsey - Him & I
Elimdeki kupayı biraz daha sıktım.
Kar taneleri, teslimiyetle kendilerini yere bırakır ve toprağın üzerindeki bembeyaz denizi oluştururken, bunu izlemenin iyi hissettirdiğini farketmiştim. Ormandan gelen uluma sesleri tüylerimin ürpermesine, içtiğim sıcak çikolata kendimi tekrar iyi hissetmeme sebep olurken, bacaklarımı hissetmiyordum.
Draco gideli üç hafta olmuştu.
Dolayısıyla, ben de bu evde tıkılı kalmıştım.
Ölesiye üşürken, donmayacağımı umuyordum. Çıplak bacaklarım, günlerdir maruz kaldığım dondurucu soğuk sebebiyle kaskatı kesilmişti. Şömineyi yakamıyordum, çünkü odunlar dışarıdaydı. Yerden ısıtma artık çalışmazken, koskocaman evde bir tane bile kalorifer olmayışı da beni oldukça şaşırtmıştı.
Saçımı geriye attım ve oflayarak ayağa kalktım. Kupanın içinde kalan son yudumu da kafama dikip onu mutfağa taşıdım. Lanet olsun ki, artık bu sıcak çikolata bile beni ısıtmayı başaramıyordu. Sinirle ofladım ve ortadaki ada masaya dayandım ve düşünmeye başladım.
Evdeki battaniyeler artık anlamsızdı. Onlar bile işe yarmıyorlardı. Sıcak çikolata ve kalorifer planları da elimde patladığına göre, artık yapabileceğim bir şey kalmamıştı.
En azından böyle düşünüyordum.
Ta ki, üst rafta gözüme çarpan yüzlerce viski şişesine denk gelene kadar.
Sırıttım. Alkol işe yarayabilirdi. Yavaş adımlarla oraya ilerleyip üst rafa uzandım ve elime değen ilk şişeyi kavradım. Gözlerim, şişenin üzerindeki yazıyla birleştiğinde kaşlarımı kaldırdım. Demek Bay Malfoy da belli bir noktada zevk sahibiydi. Elimdeki votka şişesinin zaten açık olduğunu gördüğümde, işimin kolay olduğunu anlamamla içime dolan mutluluğu hissettim. Kapağı kaldırdım ve içkinin keskin kokusunun burnuma ulaşmasına izin verdim.
Gözlerim bir anlığına bardakların bulunduğu dolaba değse de, omuz silktim. Gerek yoktu. Şişeden içsem ölmezdim.
Sıvıyı dudaklarıma dayadım ve boğazımın her bir karışının yanacağını bilmeme rağmen şişeyi kafama diktim. Saniyeler sonra, yüzümü buruşturarak şişeyi dudaklarımdan çektiğimde, bunun bedelini ödeyeceğimi biliyordum.
***
Elimdeki şişenin son damlasını da dudaklarıma dökmeye çalışırken, kendi kendime kıkırdıyordum. Şişenin artık tamamen boşalmış olduğunu anlamam biraz zaman alsa da, sonunda anlayabildiğimde, rahatça yayıldığım koltuktan ayağa kalktım ve şişeyi masaya bırakma gereği duymadan odayı incelemeye başladım.
Etrafta eğlenceli bir şeyler arıyordum. Gözlerim odanın diğer ucundaki radyoya denk geldiğinde, sırıttım. Malfoy, evinde Muggle cihazları tutmaktan rahatsız olmuyordu ha?
Hızlı adımlarla oraya ilerledim ve radyoyu açtım. Oldukça eski bir model olduğunu her açıdan belli eden radyodan cızırtılı bir müzik yükselirken gülümsedim ve kendimi ritme bıraktım. Kendi etrafımda dönüyor ve zıplıyordum. Koltuklara reverans yaptığımı farkettiğimde, delirdiğime emindim. Kahkahalarımın yüksekliğini kontrol edemezken, neden güldüğümü bile bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hostage || Dramione
Random"Sana karşı duyduğum şeyin ne olduğunu bilmiyorum, Granger." dedi, dudaklarını boynuma yaklaştırır ve tenimi küçük öpücüklerle ödüllendirirken. "Bildiğim tek bir şey varsa, o da tek istediğimin sen olduğu. Bu yüzden seni tutmama izin ver," dedi, asa...