∆14∆

676 39 66
                                    

Yazar Notu: Merhaba! Uzun zaman oldu biliyorum. Ama bunu, uzun bir bölümle telafi edeceğimi umuyorum. Oldukça olaylı bir bölüm oldu, bu yüzden yorumlarınızı bekliyorum. Yazarken gerçekten çok uğraştım :) İyi okumalar! <3

—————————————————————————-

Bölüm Şarkısı: Billie Eilish - COPYCAT



"Görüşmeyeli uzun zaman oldu, ha Malfoy?"

Olduğum yerde kalakalmıştım.

Evet, beni ormanın ortasında, ölüme terk etmiş olan kişi, bunu biriyle konuşmak uğruna yapmıştı. Kendi acınasılığıma gülümsedim. Ne sanıyordum ki? Benim için değişeceğini mi?

Ağacın yanındaki çalının dallarını mümkün olduğunca sessiz olmak kaydıyla aralamaya çalışırken, derin kar tabakası bana hiçbir şey göstermemek için yemin etmiş gibiydi. Derin bir nefes verdim ve sakin olmam gerektiğini kendime bir kez daha hatırlattım. Dalların arasında bir seyreklik arıyordum. Bir şeyler görmemi sağlayacak küçük bir oyuk, işimi görebilirdi mesela.

Sonunda bir boşluk, benim isteklerime karşılık verip, bana konuşan iki kişiyi görebilme olacağını sağladığında gördüğüm kişi afallamama sebep olmuştu. 

Evet, yaşadığını biliyordum. Fakat, o öylece orada dikilirken bile gözlerimin önünden ayrılmayan cesedi bunu mantıksız kılıyordu. 

Oradaydı işte. Cedric Diggory hayattaydı. 

"Uzatma Diggory," Dedi Draco tükürürcesine. "Al şunu ve buradan defol."

Elindeki keseyi Cedric'e uzattığında, genç adamın yüzündeki açlık, kilometrelerce öteden bile farkedilir dercedeydi. Vahşet gözlerinden bile okunuyordu. Draco'ya göz ucuyla bir bakış atıp, keseye doğru uzandığı sırada, Draco'nun keseyi hızla çekişi sadece Cedric için beklenmedik değildi. 

"Bana yemin et Diggory," dedi Draco, keskin bir fısıltıyla. "Bundan sonra, onun yakınlarında dolaşmayacaksın."

Cedric sırıttı ve oldukça keyifli bir tavırla kaşlarını kaldırdı. Merlin biliyor ki, bir planı olduğunu anlamamak için bir Hipogrif olmak gerekirdi.

"Pekala Malfoy," dedi ellerini deri ceketinin ceplerine yerleştirip onları iki yana açarak. "Şartları biliyoruz. Kan, elime geçti. Kızdan uzak dururum..."

Draco'nun kaşları duyduklarıyla bilikte, bir rahatlamayla gevşerken içime dolan siniri hissediyordum. Böyle davrandığına göre, bu kız onun için oldukça önemliydi. Bunun düşüncesi bile sinirle kasılmama sebep olmuşken, derin bir nefes verdim ve ikiliye geri döndüm. Fakat, bana cehennemi yaşatmakta kararlı olan düşüncelerim, çığlıklar atıyor ve o kız her kimse ondan ölesiye nefret etmeme sebep oluyorudu. Draco, elindeki kahverengi keseyi temkinlice Cedric'e uzatmış, genç adam ise ondan oldukça zıt bir tavır içinde, rahatça keseyi kapmıştı. Fakat, Cedric, onu bir süre süzmüş ardından ise yüzüne en ukala gülüşünü yerleştirerek devam etmişti.

"...Belki de durmam."

Cedric'in kaşları ukala bir tavırla havalanırken, Draco kaşlarını çatıp yumruklarını sıkmıştı. 

"Adi pislik."

Cedric'in tehlikeli kahkahası kulaklarımda çınladığında, yüzümü buruşturdum. Yavaş adımlarla Draco'ya ilerlemiş ve çok normal bi şeyden bahsedenmiş gibi konuşmuştu. 

"Ah, kesinlikle!"

Aralarında aniden oluşmuş sessizlikte duyulan en yüksek ses, Draco'nun sinirli nefes alıp verişleriydi. Mavi gözleri etrafını yakıp yıkmak istercesine onu süzüyor ve çenesi kasılıyordu. Bunun sebebinin, o bahsettikleri kız olduğunu bilmek ise her saniye kalbimi parçalara ayırıyor, nefes almama engel oluyordu. 

Hostage || DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin