Yazar Notu: Bu bölüm İlahı bakış açısı (3. kişi ağzından) anlatılacaktır. Kafa karışıklığı olmaması için belirtmek istedim.
Uzun zamandır bölüm atmadığım için tekrar özür dilerim, bölüm sonunda bu konu hakkında bir açıklama yaptım, merak edenler okuyabilirler.
Uzun süre sonra ilk bölüm olmasının şerefine bu bölüme bol bol yorum bekliyorum haberiniz olsun <3
Beğenmeniz umuduyla... İyi okumalar! <3
—————————————————————
Bölüm Şarkısı: Madilyn Bailey - Titanium (Bu aynı adlı şarkının coverı, asıl şarkı bölüme uymuyor bu yüzden cover haliyle dinlemenizi tavsiye ederim.)
Genç kız, rüzgar ve karlı havanın soğunun içine işlemesine izin vermiyor, etrafındaki manzarayı özümseyerek izliyordu.
Kar kristalleri, durdu duracak gibiydi. Güneşin az sonra batacağını belirten kızıl bulutlar, karın beyazlığına işleyemiyor, onun birer inci tanesi gibi göz önüme çıkmasına engel olamıyordu. Kale, uzun merdivenlerinin sonundaki heybetli kapıyla onları içeriye davet ediyor, yüzlerce belki de binlerce çiftin kalbinin heyecanla çırpınmasını sağlıyordu.
Bu gezegenin herbir milimetrekaresinde de olduğu gibi, rekabet burada da hüküm sürüyordu. Sadece tek bir fark vardı; tek ve en önemli fark. Burada, kimliğiniz ve statüleriniz değil, elbiseniz ve hareketleriniz konuşuluyordu.
Maskeli baloları büyüleyici yapan buydu. Kendiniz ya da başkası olabilirdiniz, çünkü etrafınızdaki hiç kimse kim olduğunuz hakkında hiçbir şey bilmiyordu.
Yargılanma olmadan, sadece dans eden bedenlerle dolu bir akşam... Bundan daha iyi ne olabilirdi ki?
Bunun getirisi ise, bu sessiz rekabeti kazananlar; sonuçlarına da katlanıyorlardı. Tıpkı şu anda, genç kızın üzerindeki bakışlarla uğraşışı gibi.
Draco, bunun farkındaydı tabi ki, sessiz kalmasının sebeplerinden birisi de buydu. Her ağzını açacak gibi olduğunda, içinden bir şeyler yükseliyor ve kıza kaçamak bakışlarını yönlendiren erkeklerden bir tanesine sıkı bir yumruk atma isteği açığa çıkıyordu. Aralarındaki bu şey, her ne ise, kapalı bir evde gerçekleşmişti. Haftalarca sadece o ve kız... Şimdi, ilk defa dışarıdan insanlarla iletişim halindeyken neler olacağını tahmin etmek imkansıza yakındı.
Ve Merlin biliyordu ki, kızın onun kim olduğunun farkına tekrar varmasından ölümüne korkuyordu.
Derin bir nefes verdi ve Granger'ın da yaptığı gibi gözlerini etrafta gezdirerek kendini rahatlatmaya çalıştı. Eh, her plan kusursuz olacak değildi ya? Gözleri az sonra, kızı dikkatle süzen bir adamla birleştiğinde dilinin ucuna kadar gelen kelimeleri geriye itmek için zamanı bile kalmamıştı.
"Bu iş hoşuma gitmiyor." diyerek Granger'a bakarken yakaladığı genç adama, kızı korumacı bir tavırla sararken sert bakışlarını gönderdi.
"Senin fikrindi." omuz silkti Hermione.
"Hatırlatmasan olmaz mı?" dedi Draco, sinirle silini dişlerinin üzerinde gezdirirken kendine ettiği küfürleri içinde tutmayı başardı.
Godric...
"Merlin! Hiç mi mutlu olamazsın sen?" sinirle soludu Hermione, çocuğun bu kadar zor oluşu artık sinirlerini bozuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hostage || Dramione
Random"Sana karşı duyduğum şeyin ne olduğunu bilmiyorum, Granger." dedi, dudaklarını boynuma yaklaştırır ve tenimi küçük öpücüklerle ödüllendirirken. "Bildiğim tek bir şey varsa, o da tek istediğimin sen olduğu. Bu yüzden seni tutmama izin ver," dedi, asa...