Medya: Pansy Parkinson
Yazar Notu: Yorumlarınız gerçekten beni motive ediyor :) Bu yüzden bölüm yazma isteğim artıyor. Şimdi de bol bol olaylı bir bölümle karşınızdayım! Umarım zevk alısınız! İyi okumalar! <3
----------------------------------------
Bölüm Şarkısı: Halsey - Castle
Kaşlarımı çattım ve yerimde dikleştim. Pansy ise derin bir nefes aldı.
"Hermione, bunu söylemek benim için gerçekten zor. Bunu anlamanı istiyorum."
Bana sorgulayan bir bakış attığında, onu başımla onayladım.
"Ben..." dedi gözlerini kapatıp yutkunurken. "Ben bir vampirim."
Donmuştum. Ne diyeceğimi bilemez, yardım istercesine etrafa bakınırken, oun elimi tuttuğunu hissettim.
Teni, buz gibiydi.
Kaşlarımı çattım ve gözlerimi onunkilere kaldırdım.
"P-Pansy, bu imkansız. Vampirler, asırlar önce yok edildi." kafasını salladı ve hüzünle gülümsedi.
"Ben de öyle sanıyordum." dedi gözleri dolarken. Gördüğüm şey ise kalbimin korkuyla çırpınmasına neden olmuştu.
Göz yaşları yerinde kan vardı.
Ellerimin titremeye başlamasıyla kendimi sakinleştirmeye çabaladım. Bu halimi fark eden Pansy'nin gözleri endişeyle açılırken, bana yaklaştı.
"Hey, sakin ol." dedi yanağımdan ne zaman aktığını bilmediğim yaşı silerken. "Sana asla zarar vermem."
Kafamı salladım ve normalleşmeye çalıştım. Akciğerlerimin ağrıdığını hissediyordum.
"N-nasıl besleniyorsun?" dedim vereceği cevaptan korkarak.
Siyah saç tellerini kuşağının arkasına yerleştirdi ve kafasını eğdi.
"Bir Muggle köyünden. İnan bana en iyi seçeceğim bu Hermione," dedi gözlerimin tam içine bakarken. "Bedeninde büyü bulunduran birinden beslenemem. Alacağım zevk, saplantıya dönüşür. Büyülü bir kanın bizler için ne kadar lezzetli olduğunu tahmin edemezsin. Vampirler ile büyücülerin savaşı bu yüzden gerçekleşti. Vampirler büyücü kanını tattıklarında kendilerinden geçtiler, ve o kan onları daha da güçlendirdi..."
Yutkundum.
Ne diyeceğimi bilemiyordum.
"Ne zamandır?" ağzımdan çıkan tek cümle bu olmuştu.
"Bir yıl," dedi çenesi titrerken. "Bir yıl önce dönüştürüldüm."
Ellerimi, avucunun içine aldığında destek olurcasına elimi sıktı.
"Sana anlatacaklarım da bununla ilgili Hermione," kaşlarımı çattım ve kafamı salladım içimi kaplayan korkuyu unutmaya çalışarak.
"Beni dönüştüren, bir konttu. Kont Conroy..." dediğinde kendimi neyin içinde bulduğumu sorguluyordum. "Emrinde bulundurduğu binlerce kişilik bir vampir ordusu var. Lord'a karşı çıkıyorlar Hermione."
"Bu bizim lehimize olmaz mı?" dedim ona anlamazcasına bakarken.
"Öyle olurdu," dedi Pansy zorlukla gülümseyip devam ederken. "Tabi, Lord yerine kendisinin yönetime geçmesini istemeseydi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hostage || Dramione
De Todo"Sana karşı duyduğum şeyin ne olduğunu bilmiyorum, Granger." dedi, dudaklarını boynuma yaklaştırır ve tenimi küçük öpücüklerle ödüllendirirken. "Bildiğim tek bir şey varsa, o da tek istediğimin sen olduğu. Bu yüzden seni tutmama izin ver," dedi, asa...