Yazar Notu: Yorumlarınız için teşekkür ederim! :) Hız kesmeden devam edin lütfen! Beğenmeniz dileğiyle! İyi okumalar! <3
------------------------------------------------------
Bölüm Şarkısı: LP - When We're High
Elimdeki sıcak çikolatayla Draco'nun yanına, kanepeye, ilerlerken derin bir nefes vermiştim. Sıcak kupayı iki elimle tuttum ve içeride yanan şömineye rağmen hala serin olan havadan ellerimin bu şekilde ısınmasıyla hafifçe gülümsedim ve bir bacağımı altıma çekerek koltuğa kuruldum. Yüzüme gelen saçımı hızlı bir hareketle kulağımın arkasına attım ve kupanın içindeki sıcak sıvıdan geniş bir yudum aldım.
Kafamı kaldırdığımda, dikkatle beni izleyen mavi-grilerle karşılaşmıştım. Dudaklarında, ona oldukça yakışan yamuk bir sırıtış vardı. Şöminede yanan ateşin ışıkları sarı saçlarında dans ederken, onun bu dünyaya ait olamayacak kadar kusursuz olduğunu farketmiştim. Muzipçe gülümsedim.
"Niye öyle bakıyorsun?"
"Hiç." dedi omuz silkip beni süzmeye devam ederken. İç çekip kafamı salladım. Sıcak çikolatadan bir yudum daha aldım. Kafamı kupadan kaldırdığımda, tekrar gözleriyle karşılaşmıştım.
"Hey," dedim kıkırdarken. "Neler oluyor?"
Sırıttı.
"Yok bir şey," dedi, gözleri kupadan geniş bir yudum alan dudaklarıma kayarken. "Sadece merak ediyordum da," dedi yüzünü yavaşça benimkine yaklaştırırken. "Tadı nasıl?" dedi kızarmama neden olarak. "Yani, çikolatanın." dedi ukala bir sırıtışla, amacına ulaşmanın verdiği keyifli ses tonu eşliğinde.
Stresten yanaklarımın kızardığını hissettim. Gözlerimi kaçırmanın çeşitli yollarını ararken, en iyi seçeceğin, sıvıdan bir yudum daha almak olduğuna karar vermiştim.
Fakat kafamı kaldırdığım anda, dudaklarıma yapışan dudaklarla sıvıyı paylaşırken, bunun hayatımda yaşadığım en ilginç deneyim olduğunu farketmiştim. Uzun soluklu bir öpücükten sonra geri çekilen genç adam, dudaklarını yalamış ve keyifle sırıtmıştı.
"Kabul etmeliyim Granger," dedi oldukça neşeli bir sesle. "Beklediğimden daha güzelmiş."
Yanaklarıma hücum eden ateşi hissettiğimde, kafamı eğerek saçlarımın önüme düşmesini sağlamaya çalıştım ve Draco'ya yalandan sitemli bir bakış atarak konuştum.
"Beni utandırıyorsun." dedim hafifçe kıkırdarken. Bu, onun kafasını geriye atarak sesli bir kahkaha atmasına neden olmuştu. Gözlerim istemsizce porselen beyazı tenine kayarken, yutkundum.
"Benden etkilendiğini inkar etmiyorsun yani." dedi içimi ısıtan bir gülümsemeyle. Gülümsedim ve dudaklarına uzandım. Tekrar birleşen dudaklarımız, tüm hücrelerimin uyuşmasına sebep olurken, onun dudaklarının üzerinde gülümsedim ve kollarını boynuna dolayıp kucağına oturdum. Onun elleri de belime çıkar ve orayı okşarken, dudaklarımız şöminedeki ateşin dansına ayak uyduruyorlardı.
Kafamı yavaşça geriye çektim ve mavi gözlerini süzdüm. Kalbimin heyecanla attığını hissediyordum dudaklarına hızlı bir öpücük kondurdum anında dudaklarımız ayırıp kollarımı boynuna sardım.
Şimdi, o koltukta oturur, ben onun kucağına çıkmış kollarımı onun boynuna, o da kendininkileri benim belime sarmışken, ona sıkıca sarılıyordum. Yaşadığımız bu an içimi ısıtırken, tek elimi saçlarına çıkardım ve ipek kadar yumuşak sarı saçlarının parmaklarımın arasından kaymasına izin verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hostage || Dramione
De Todo"Sana karşı duyduğum şeyin ne olduğunu bilmiyorum, Granger." dedi, dudaklarını boynuma yaklaştırır ve tenimi küçük öpücüklerle ödüllendirirken. "Bildiğim tek bir şey varsa, o da tek istediğimin sen olduğu. Bu yüzden seni tutmama izin ver," dedi, asa...