Bölüm 16

65 6 2
                                    

Kaan'ın doktoru bugün taburcu olabileceğini söyledi ve Kaan'ı hazırlayıp hastaneden çıkardık. Sonunda. Kaan çok iyi gözüküyodu. Sürekli nasılsın sorunundan bıktığını söylüyordu ama merak ediyorduk. Ve hala kavga hakkında birşey söylememişti. Eniştemin bu işin peşini bırakmayacağı belliydi.

Eve girdiğimizde teyzem hemen televizyonun karşısındaki koltuğu yatak yapıp Kaan için hazırlamıştı. Kaan yatmak istemediğini söylese de yarası hala iyileşmemişti. Bu yüzden ısrar ediyorduk zaten. Eniştem ve teyzeme gidip dinlenmelerini söyleyip Kaan'a kahve yapmak için mutfağa gittim. Hem ona hemde kendime yaptığım kahveleri elime alıp salona girdim. Kaan salonda yoktu. Lavaboya falan gitmiştir diye düşündüm ama birinin yardımı olmadan zor yürüyordu zaten beni veya teyzemi çağırırdı.

Kahveleri masanın üstüne bırakıp lavaboya doğru gittim ve kapısını tıklayıp "Kaann" diye seslendim. Ses gelmeyince içeri girdim. Boştu. Yukarıdaki odalara da baktıktan sonra hemen telefonumu çıkarıp Kaan'ın numarasını tuşladım. Kaan'ın telefonunun sesi salondan geliyordu. Gerizekalı çocuk her nereye gittiyse telefonunu almamıştı. Ya kavga ettiği çocuklar eve girip Kaan'ı götürdülerse? Hayır hayır kesinlikle duyardım öyle birşey olsa. Daha sonra aklıma Kaan'ın söylediği cümle aklıma geldi "hayır biraz yalnız kalsın ben hastaneden çıktıktan sonra giderim yanına"

Ateş'in yanına gitmişti büyük ihtimalle. Hemen telefondan Ateş'i aradım. Çaldı çaldı ama açmadı. Endişelenmeye başlamıştım. Aklıma her kötü ihtimal geliyordu. Hemen teyzemlerin odasına çıktım ve kapıyı tıkladım. Tıkladıktan sonra içeri girdim ve teyzemin yanına gittim.

"noldu kızım" dedi uykulu bir sesle

"Şey teyze ben Kaan'a kahve yapmak için mutfağa gitmiştim. Salona geri döndüğümde Kaan yoktu." dedim kısık bir şekilde fakat eniştem buna rağmen uyanmıştı ve bizi dinliyordu. İkisi birden kalkıp aynı anda "Ne?" diye sordular endişeli bir şekilde. "Ama gidebileceği bir yer biliyorum." dedim aceleyle. Nereye dermiş gibi bakan gözlere cevap verdim "Ateş'e gidecekti." dedim. "Kızım manyak mısın? Kesinlikle kavga edecekler o zaman" dedi nefes nefese. "Hayır hayır. Kaan Ateş'ten özür dilemeye gidecekti" dedim gülümseyerek. Nasıl yani dermiş gibi bakarlarken cevap verdim "Kaan hastanedeyken Ateş geldi ve konuştular. Kaan da artık Ateş'in suçu olmadığını anladı ve özür dilemeye gideceğim demişti. Demekki o gün bugün" dedim gülümseyerek. "Ohh, ama ya orda değilse Asya?" dedi teyzem. "Teyze sen Ateş'in evinin adresini biliyor musun?" diye sordum. Tam o sırada eniştemin telefonu çaldı. Konuşup kapattıktan sonra "Kavga ile ilgili ipuçları bulmuşlar. Ben merkeze gidiyorum. Kaandan haber alırsanız kesinlikle banada haber verin" diyip teyzem ve beni öpüp üstünü giyinmek için kıyafet odasına gitti. Teyzemde kalkıp bir kağıda birşeyler yazıp bana verdi. Teyzemde gelmek istedi ama kötü görünüyordu. Onu kalması için ikna ettim ve telefonumu alıp çıktım evden.

Taksi bir evin önünde durduğunda parayı ödeyip koşar adımlarla taksiden indim ve evin kapısına doğru ilerlemeye başladım. Kapının önünde izbandut gibi duran adamı umursamayıp içeri girecektim ki kolunu diğer duvara uzattı ve geçmemi engelledi. Güvenliğe 'noluyo lan' bakışlarımı atarken "Kimsiniz?" dedi. "Kaan bugün buraya geldi mi?" dedim sorusuna soruyla cevap vererek. "Evet geldi" dedi ve tekrar "Siz kimsiniz?" diye sordu. Ters ters bakıştıktan sonra hızlı bir hamleyle adamın kolunun altından geçip koşmaya başladım. Evin kapısına ulaşmama az kalmıştı. Arkama baktığımda güvenlikte arkamdan koşuyordu. Kapıya şiddetli bir çarpıştan sonra bir kaç kere tıklattım. Kapının hemen açılmasıyla kendimi içeri atıp kapıyı güvenliğin yüzüne kapattım. "Kaan ve Ateş nerede?" diye sordum kıza. Eliyle işaret ettiği odaya doğru koşar adımlarla ilerledim ve kapıyı dahi çalmadan bir hışımla içeri girdim. 

Cennet GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin