Bölüm 4

144 16 4
                                    

Multimedia Kaan'ın arabasında dinledikleri şarkı

Eve girdiğimde teyzem ve Kaan'ın sorularını dinledim ve büyük bi hevesle cevap verdiim. Kaan'ın soruları başladı ;

"Arkadaş edindin mi? "
" Sana bulaşan falan oldu mu? "
"Sarkıntılık falan yaptılar mı?"
"Öğretmenler nasıl? "
Falan filan cevap verdim ve  film izlemeye başladık. Çatı katında sinema odası var, 3 katlı ev,  3.katta çatı katı var işte. Yukarı çıkıp film izlemeye başladık. Kaan'ın bi arkadaşı gelmişti Emre , o da artık bizim evde yaşıyomuş gibiydi resmen , sürekli gidip geliyo , bazen burda kalıyodu. Filmi emre'nin seçmesini istedik. Film başladı ve konusu aile ile ilgiliydi. Orda da yangın çıkıyodu ama hiçbiri ölmüyodu, hepsi evden sağ çıkıyolardı. gözlerim dolmaya başladı. Ağlamıycaktım , en azından herkesin yanında değil. Kaan Emre'ye "Kapat şu filmi , ne biçim bi film bu , başka bişey seçemedin mi " diye kızarken Kaan'ın kalkmasını önledim ve "İzleyelim kaan , sorun yok " dedim. Kaan hafifçe başını salladı ve yanıma oturup bana sarıldı.Hep destek olurdu bana , herzaman yanımda olurdu , ona kızar bağırırdım , sinirlendiğimde ona vururdum, omzunda ağlardım .. Yine bana katlanan, benden bıkmayan bitek o oldu.

Sabah uyandığımda Kaan'ın da yanımda olduğunu farkettim . Dün uyuyakalmış olmalıydım. Ama odama gelmiştik , kafamda deli sorulaar :))

Kaan'da uyandı ve "Günaydın prensees " diyip alnımdan öptü. Hep kendimi iyi hissettiriyodu bu çocuk bana. 

"Dün uyuyakaldın bende seni odana taşıdım " dedi.

"ee sende burda uyumuşsun , noldu karanlıktan mı korktun " diye dalga geçtim :Dd

"Hayır. Dün sayıkladın yine , bende yanında kaldım " dedi 

Önceden sayıklıyodum , olayın ilk olduğu zamanlarda. Dünki filmden etkilenmiş olmalıyım. Gerçekten onları çok özlemiştim. Annemi , babamı , kardeşimi.. Evet 12 yaşında kız bi kardeşim vardı. Yine gözlerim dolmaya başladı. Kaan bana sarıldı ve hep yanımda olduğunu söyledi. Biliyodum , hep yanımdaydı.

Sonra yataktan kalkmam için iteklerken bi yandan da "Okula geç kaldın cadı yürü hadi" diye söyleniyodu. Kaan üstümü giyinmem için dışarı çıkarken çabuk olmamı beni iki saat bekleyemeyeceğini söylüyodu, hah çokta umrumda sanki :dd
Saçımı topuz yaptım ve hafif bi makyaj yaptım. Üstüme salaş bişeyler giyip çantamı alıp odadan çıktım. Kaan beni aşağıda bekliyordu. Geç kaldığımız için kahvaltı yapmadan çıkacaktık. Teyzemi öptük ve evden çıkıp arabaya doğru yürümeye başladık. Yola çıktık, radyoda çalan şarkının sesini yükseltip koltuğa sindim ve dışarıyı izlemeye başladım. Ateş'i düşünüyodum, aslında ona olan bu ilgimin nedenini biliyodum. Eski sevgilim Can, Ateş'e çok benziyodu. Can'ı çok sevmiştim,o da beni sevdiğini söylüyodu ama evimizde çıkan yangından sonra benim Ankara'dan İzmir'e gelmemden sonra aramadı, nasıl olduğumu bile sormadı, o değil hiçbi arkadaşım en yakınlarım bile aramadı. Kimseye güvenesim yok artık. İşte Ateş bu yüzden bana çok yakın gelmişti. Bu yüzden..

Kaan beni hafif sarsınca kendime geldim ve 'dalmışım' diye geçiştirdim. Kaan'ı öpüp arabadan indim. Okula doğru yavaş yavaş yürürken yanımda birinin belirdiğini gördüm. "Günaydın" dedi gözünü yerden ayırmayarak. Ateş'ti. "Merabaa günaydıın"  dedim sevecen bi şekilde. Sınıfa kadar tek kelime etmedik. Derse girdik yine tek kelime etmedik. Tenefüs zili çalınca herkes teker teker çıkmaya başladılar. Çoğu kişi sınıftaydı. Ateşte çıkmıyordu, bende. Sonra Ateş onların tayfasından olduğunu öğrendiğim Emre'ye bi işaret yaptı ve Emre herkesi dışarı çıkarmaya başladı. Bende çıkacaktım ki Ateş "Sen kal" dedi.
Öyle bi söyleyişi vardı ki gerçekten korktuğumu söyleyebilirim. Boş gözlerle ona baktım. Herkesin çıktığından emin olduğu zaman konuşmaya başladı "Dün çizdiğim resmi görmüşsün"  dedi sert bi sesle. Ne diyeceğimi şaşırdım ve korkudan "E-evet tesadüfen.." cümlemi bitirmeme izin vermeden "Hiçbi kağıt çöpten tesadüfen çıkamaz Asya" dedi. Bu sefer sesi daha sinirli çıktı. Hemen bi cevap vermem gerektiğini farkettim ama ne diyeceğimi bilmiyodum. Ayaklarım titriyodu. Can'la kavga ettiğimiz zamanı hatırladım ve o kavganın sonunda bayılmıştım, böyle şeyler beni çok etkiler. "b-ben çok merak ettim, o yüzden bakmak istedim sadece" dedim titrek bi sesle. "Hayır" diye bağırdı şiddetle. "hayır yapamazsın öyle bi hakkın yok" dedi bağırmaya devam ederek. "Okula daha yeni gelen paçoz bi kız hemen buna nasıl cesaret edebilir, hemde bana" dedi hala bağırıyordu "Daha öğrenmen gereken çok şey var anlaşılan" dedi. Bana bunları demesine izin veremezdim. Kendini ne sanıyodu?  "Ne demeye çalışıyorsun sen, sen ne sanıyosun kendini de bana  bağırabiliyosun?" dedim ve sesimi hafif yükselttim. Benden bu tepkiyi beklemiyo olacak ki yüzünü şaşkınlık sardı. Daha sonra çenesindeki kasın seyirdiğini farkettim. Gerçekten çok sinirlendirmiş olmalıyım. Kolumdan tuttu ve duvara yasladı beni, kalbim çok hızlı atıyodu. Bana doğru eğildi ve "Kiminle uğraştığını bilmiyorsun küçük kız, ama öğreneceksin" dedi ve kolumu daha çok sıktı. Eminim akşama moraracak. Gözlerinin içine bakıyodum, alevler çıkacak sanki. O kadar mı sinirlenmişti. Bu kadar sinirlendirecek bişey yapmadım diye düşünürken "O resimden kimseye bahsetmeyeceksin Asya anladın mı beni, kimseye"  diye bağırdı. Ürktüm ve kendimi geriye doğru çekmeye çalıştım ama duvar olduğu için pek işe yaramadı. Korkudan titriyodum sonuçta sınıfta tektik ve istediğini yapabilirdi. Kapı sert bi şekilde açıldı ve içeri bi çocuk girdi. Ateş "Ne var Eren?"  dedi. İsminin Eren olduğunu öğrendiğim çocuk "Artık yeter bırak kızı titriyo görmüyo musun?" dedi. Allahım sonunda kurtulucam sanırım. Ateş bana baktı ve titrediğimi, kötü olduğumu yeni farketmiş gibi birden kolunu çekti ve elini saçlarının arasına daldırdı. "b-ben korkuttuysam özür dilerim sadece dediğim şeyi yap kimseye bahsetme"  dedi ve sınıftan çıktı. Eren yanıma geldi ve iyi olup olmadığımı sordu, o anda başımın döndüğünü hissettim ve herşey karardı.

Bi arkadaşımızın isteği üzerine uzun bi bölüm yazmaya çalıştım inşallah beğenirsiniz. Lütfen vote ve yorumlarınızı bekliyorum ❤✌

Cennet GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin