Multi Sena arkadaşlar. Keyifli okumalar.
.......
Sabah gözlerimi açmamla tekrardan esnemem bir oldu. Gözlerimi ovuşturarak aynanın karşısına geçtim. Bugün Afralara kahvaltıya gidecektik. Sahi Sena'ya yazmam gerekiyordu.
Asel: Sena hazırlandın mı? Ben daha yeni kalktım kusura bakma. Hemen hazırlanırım kapıda buluşuruz olur mu kuşum?
Sena: Canım ben gelemiyorum. Annem yine tutturdu anne kız günü yapalım diye. Ona hiç vakit ayırmıyormuşum ahahhaha. Neyse kuzum sen hazırlan ve git. Biz başka gün beraber de gideriz.
Asel: Tamam canım ama unutmuyorum bu günü bak. Sonra ödeşiriz:)
Sena: Hodri meydan Asel Hanımcığım...
Mesajına sadece göz devirmekle yetindim. Telefona kısa bir bakış atıp saatin kaç olduğuna bakıyordum. 10:56'ydı. Hemen saçlarıma kıvırcık saç köpüğüm ile şekil verdikten sonra saçlarımı halletmiştim.
Natural bir makyaj tercih edip Nike şort eteğimi giymiştim. Bu parçaya bayılıyordum. Üstüme beyaz bir crop giyip istediğim rahat ve Cool görünüme ulaştım.
Daha fazla uzatmadan takılarımı takıp aşağıya indim. Her zamanki gibi annemin gülen yüzüyle karşılaştım. Kahvaltıyı evde yapmayacağım haberini verip dışarı çıkacaktım ki, önümde gördüğüm iki büyük boy valizi görmemle şoka uğradım desem yeridir."Annecim hayırdır nereye gidiyorsunuz böyle? Bana haber bile vermeden hemde(!)" Hafif tebessüm ederek söylediğim cümleye kahkaha ile yanıt vermişti. Onunla birlikte bende gülerken olaya dahil olan babam açıklama yaptı.
"Birazcık kafa dinlemeye gidiyoruz kızım. O yüzden bu hazırlık. Dağ evine gidiyoruz." Onlar adına çok sevindim. Biraz dinlenmek iyi gelebilirdi.
"Tamam babacım. Siz nasıl isterseniz. Bu arada ben çıkıyorum. Afralara gideceğim. Annecim sen sormadan söyleyeyim kahvaltıyı orda yapacağım."
Annem onaylar biçimde sesler çıkarttıktan sonra ikisininde yanaklarından öpüp bolca sarıldım. Onları özleyecektim. Sahi ne kadar kalırlardı ki?
"Babacım ne kadar süre kalacaksınız?" Dediğimde babam hafifçe tebessüm etti. "Daha belli değil kızım ama biraz kalmak istiyoruz." Siz bilirsiniz adlı bir konuşma yapıp evden çıktım.
Kapıdan çıkınca arabamı görmemle dün geceki görüntüler aklıma nüfuz etti. Siyah bel çantamdan anahtarımı çıkardım. Bu arabayı anahtar olmadan nasıl buraya getirmişti bilmiyorum ama ona bir teşekkür borçluydum. Bilirsiniz kibarlık çok önemlidir:)
Arabamı 1 saat kadar uzaklıkta olan Afraların ev değil resmen malikanesine gelmiştim. Burayı seviyordum. Huzur vericiydi.
Kapıyı daha çalmadan açan buranın çalışanı olan ve herkesin çok sevdiği Narin teyze ile karşılaştım. İlk olarak ona sarılıp "Günaydın Narin Teyzeciğim! Seni de çok özlemişim görüşmeyeli."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELA
ChickLit"Güzelim. Ben senin Zümrüt yeşili gözlerine, kumral saçlarına, en önemlisi de kalbine aşığım." Sözleri bir bıçak gibi keskindi. Gittikçe girdabına çekiliyordum. Bu zamana kadar bunları hissetmemiş olan ben, Asel Zümrüt. Engelleyemediğim hisler il...