Bölüm 10

850 36 12
                                    


Multimedya Ediz.

........

Çalan kapı sesi ile birbirimizden ayrıldık.

"Birini mi bekliyordun?" Deyince olumsuz anlamda başımı salladım.

"Bakıp geliyorum hemen."

Kapıya doğru yürüyüp kapıyı açtım. Karşımda Sena'yı gördüm.

"Bu halin ne Asel'cim? Podyuma mı çıkacaksın bu elbiseyle?" Deyip kıkırdadığında gözlerimi devirdim.

İçeri doğru yürüyüp Ediz'i görünce durdu. "Yanlış bir zamanda gelmedim umarım?" Dedi utanmış bir şekilde.

"Hayır canım, geç otur. Biz de laflıyorduk öyle." Ediz sadece benim anlayabileceğim imalı bakışlarını attı bana. Sena'ya belli etmeden gülümseyip kafamı önüme eğdim.

Ediz bir anda kalktı "Ben artık gidiyorum hanımlar. Size iyi geceler." Dedi ve bana doğru döndü. Kapıya ilerleyip ona baktım. Kirpiklerinin altından attığı bakış kalbime ok gibi saplandı.

O özel anımızın bölünmesi ile yarım kalmışız gibi hissediyordum. Bende ona yakıcı bakışlarımdan birini yolladım ve göz kırptım. "Gitmek zorunda değilsin Ediz. Rahatsız hissetme. Kalabilirsin."

"Hayır güzelim. Dinlenmem gerekiyor. Yarın ki kutlama ile ilgili sorun olmasına karşın bütün gün tetikte olmak zorundayım. Eve gidip uyumak en iyisi."

Başımla onayladım. "Haklısın tamam canım. İyi geceler." Deyip yanağına bir öpücük kondurdum. Bu yetmemiş olacak ki belimden tutup nefesimi kesen bir öpücük bahşetti dudaklarıma.

Arkasını dönüp adımlarken arabası gidene kadar kapıda kaldım. İçeri geçince bana bakıp gülen Sena ile karşılaştım.

"Ö-öyle sandığın gibi bir şey yok. Ben üstümü değiştirip geliyorum hemen."

"Dur dur dur. Ben ne sanmışım Asel'cim? Bir şey söylediğimi hatırlamıyorum da." Gülmesi ile iyice utanırken kafamı eğdim ve odama çıktım.

Ediz'i düşünmekten kendimi alamazken başımı hızla sallayıp üzerimi değiştirdim.

Sena ile iyice lafladıktan sonra odama geçtim. Gece boyunca yaptığı imalara boyun eğmiştim. Hadi ama!

Yatağıma uzandım ve derin bir uykuya dalmaya çalıştım. Yarın çok güzel olacaktı.

.........

Gözümü rahatsız eden güneş ve telefonumun ritmik sesiyle uyandım. Saatin kaç olduğundan hiç haberim yoktu ama dün içtiğim şaraplar etkisini göstermiş olacak ki daldığım uykudan uyanamamıştım.

Hızlıca telefonu yanıtladım ve kulağıma gelen cırtlak ses ile yüzümü buruşturdum. Sabah sabah olacak şey miydi yahu!?

Asel sen nerdesin? Sana ulaşmaya çalışıyorum saatlerdir. Hala uyuyor musun yoksa!? Afra'nın sesi ile saatin kaç olduğunu merak etmiştim.

Yeni kalktım Afra'cım ne oldu? Hem saat kaç ki?

Saat 16:00 Asel. Nasıl yetişeceksin. 4 saat sonra balo başlıyor.

Ta-tamam hemen hazırlanıyorum Afra kapat.

Afra'nın yüzüne telefonu kapatıp yataktan adeta zıpladım. Nasıl bu kadar uyuyabilirdim? Ah salak kafam!

Aşağı inip hızlıca kahvaltımı yaptığım zaman saate baktım. 16:30' du. Elim ayağıma dolanmış bir şekilde duşa girdim. Duşumu kısa tutmaya özen gösterip hemen saçlarımı kuruttum. Saç maşamla önce saçlarıma şekil verip sonra dağınık topuz yaptım.

ELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin