Dudakları alnımdan hiç ayrılmasın istemiştim. Hep böyle dursak sesimiz çıkmazdı. Kalabalıktan gelen çoşku dolu ses ile girdiğimiz büyülü andan istemeden de olsa çıkmıştık. Dolu olan gözlerime manidar bir bakış bahşetti.
Kafamı çevirip Ediz'in annesine baktım. O da çok etkilenmişti. Bana duygu yüklü bir bakış atıp yanına gelen konuklarla ilgilenmeye devam etti. Ediz yanına gelen insanların arasına karışmışken ben de lavaboya gidip akmış makyajımı temizlemeye karar verdim.
Lavaboya girip kapıyı kilitledim. Ellerimi mermere dayayıp kendime gelmeye çalıştım. Ediz'in bu hareketi çok inceydi.
Kafamı çalan kapıya çevirdim ve gerçek hayata döndüm. Hızla açarken karşımda en az benim kadar güzel ama içten içe itici bir kız gördüm.
"Demek Ediz'in kalbini çalan sensin. Pek sevindiğim söylenemez. Ne de olsa uzun ömürlü olmayacağından eminim." Deyip gülümsedi. İtici olduğunu düşündüğüm için kendimi tebrik ettim. Bu kız baştan aşağı iticiydi.
O kimdi de Ediz ile benim ilişkimi sorguluyor, üstüne üstlük atıp tutuyordu!?
"Dediğiniz gibi olmasını umuyorsanız üzülerek söylüyorum ki hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Keyifli akşamlar. Çünkü bu komik ve kendinden emin iddialarınız beni çok keyiflendirdi."
Yavaşça solan yüzü zaferimin ufak bir göstergesiydi. Meydan okuyan bir bakış yollayıp giderken arkamdan seslendi.
"Bu burada bitmedi! Duydun mu?"
Dediklerini umursamadan yoluma doğru ilerledim. Bu gece kolay kolay keyfimin bozulacağını zannetmiyordum.
Balo salonuna doğru ilerlerken yolumun üstünde konuklarla konuşan Ediz'i gördüm. Muhteşem gözüküyordu. İç çekip kızların yanına gittim.
Afra şoke olmuş bir biçimde bana bakıyordu. "Kaç senelik abim ama ondan bunu ben bile beklemezdim Asel. Çok etkilendik. Seni düşünemiyorum bile!!" Demesiyle kıkırdadık.
"Sonunda mutlusun Asel. Seni böyle görmek bizi ne kadar mutlu ediyor bilemezsin." Sena'nın böyle demesi ile gözlerim yeniden doldu. Her zamanki üçlü sarılmamızdan yapıp kendimize çeki düzen verdik. Hepimizin gözleri dolmuş, burunlarımızı çekiyorduk. Ve eminim ki dışarıdan bakınca hiç hoş durmuyordu. Bu halimize gülüp kızlara gideceğimi söyledim ve Ediz'i aramaya koyuldum.
Uzaktan beni izliyordu. Eliyle yanına gitmemi işaret edince gittim. Konuşmasına izin vermeden dudaklarına bir öpücük kondurdum.
"Seni seviyorum Ediz. Artık saklamak, içimde tutmak istemiyorum. Bu yaptığın benim için çok anlamlıydı. Teşekkür ederim sevgilim."
Ona ilk defa bu tarz kelimeler kullandığım için tabiri caizse şok olmuştu. Ama hemen kendini toparlayıp zaten birleşmek için yanıp tutuşan dudaklarımızı birleştirdi.
Anın büyüsünden çıkmak istemesem de dudaklarımızı ayırdım. "Burda olmaz. Herkes bize bakıyor."
"Baksınlar. Umrumda bile değil güzelim. Bütün dikkatim sende." Dediğinde yanaklarım hafifçe kızardı.
Doğruyu söylüyordu. Bütün gece gözleri bendeydi. Kalbime yavaşça akan sıvıyı hissettim.
Verilen anons ile bu gecenin bittiğini, ama Ediz'in gece kulübünde olan after party için yola çıkılması gerektiği söylendi. Herkesin gelmeyeceğine emindim. En fazla 100 kişilik bir organizasyon olurdu. Ediz'in en yakın çevresi olacağını düşünüyordum.
Elimden tutup beni kapıya yöneltti. Çantamı ve maskemi elime alıp Ediz'i takip ettim. Arabamdan after party için hazırladım torbamı ve diğer eşyalarımı aldım. Ediz'in arabasıyla gidecektik. Yola çıkınca araba kullanırken bile elimi tutan Ediz'e baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELA
ChickLit"Güzelim. Ben senin Zümrüt yeşili gözlerine, kumral saçlarına, en önemlisi de kalbine aşığım." Sözleri bir bıçak gibi keskindi. Gittikçe girdabına çekiliyordum. Bu zamana kadar bunları hissetmemiş olan ben, Asel Zümrüt. Engelleyemediğim hisler il...