Multi: Asel'in balo kıyafeti........
Duyduğum şey ile neye uğradığımı şaşırmıştım. Bu ağır ithamı gözlerimi doldurmuştu. Arkamı hızlıca döndüm ve buz mavisi gözlerine baktım. Ardından "Pardon?" Diye sorduğumda tebessüm etti.
"Dediğimi duymuş olman lazım ufaklık. Acınası bir adamın ancak acınası bir sevgilisi olabilir. O da iş yerindeki mevkiinden belli zaten."
Söyledikleri bocalamama sebep olmuştu. Sevgilim diye tabir ettiği kişinin Ediz olduğuna emindim. Peki benim bu olayla ne ilgim vardı?
"Ne dediğinizi anlamıyorum. İthamlarınıza dikkat edin. Haddinizi bildirmek benim görevim değil ama gerekirse seve seve yaparım."
Dediğime kahkaha attı. Arsız adam!
"Ufak olduğun kadar asiymişsin de. Ben şimdilik gidiyorum. Sonra kim olduğumu öğreneceksin zaten." Deyip gitti. Tedirgin olmuştum. Hemen Ediz'in odasına doğru yürüdüm ve kapıyı çalma gereği bile duymadan tabiri caizse odaya daldım.
İlk önce kızgın bakan gözleri beni görünce merakla ve rahatlamayla sarmalandı. "Güzelim. Ne oldu?" Diye sorduğunda görkemli koltuğunun karşına oturdum. Aramızda olan masa gerginliğime hiç iyi gelmiyordu.
"Ediz. Mutfakta biriyle karşılaştım. Bir sürü şey saçmaladı. Çalışan olmadığı kesin. Kimdi o?" Dediğim her kelime ile kaşları daha çok çatıldı.
"Dur önce sakince anlat. Nasıl biriydi? Tam olarak ne dedi?"
"Uzun boylu esmer biriydi. Mavi gözlü, soğuk bakan gözleri vardı. Korkutucuydu Ediz. Acınası patronun acınası sevgilisi falan dedi. Torpille alındığım işimden bahsetti." Son cümlemle gözümden bir damla yaş aktı.
Ediz küfür savurup yanıma geldi. Önümde diz çöküp gözlerimin içine baktı. Eliyle düşen göz yaşımı sildi.
"Asel'im sen düşünme o piçin söylediklerini. Ben onunla çok güzel ilgileneceğim. Dediklerine ihtimal verme. Sen kendin bu yere geldin. Ben sana aracı oldum sadece. Eminim daha bir sürü teklif gelmişti sana. Tamam mı güzelim sakin ol şimdi." Dediklerine kafa salladım.
Haklıydı. Bana bir sürü teklif geliyordu. Ama ben Ediz'i seçmiştim. Burda çalışmam absürt değildi. Düşüncelerimi saptıran adamın kim olduğunu çok merak ediyordum. Ama sormaya ya da öğrenmeye gücüm yoktu. Ediz ilgileneceğim demişti. Karışmamaya çalışacaktım.
"Sen çıkabilirsin artık. Senlik bir iş kalmadı. Boşuna bekleme." Deyip alnımdan öptü. Ona hafifçe tebessüm ettim ve onaylayıp odadan çıktım.
Kendi odama gidip eşyalarımı topladım ve arabama doğru yürüdüm. Anahtarımla kilidini açıp eve doğru yolumu tuttum.
Eve geldiğimde yorgunlukla kapıyı açtım. Çok çalışmasam bile fazla adrenalin yaşamıştım. İlk önce Olcay sonra gizemli adam bir gün için çok fazlaydı. Topuklularımı ayağımdan çıkartıp odama çıktım. Kıyafetlerimi üstümden çıkartıp sepete attım. Duşa girerken sıcak suyun kaslarımı gevşetmesini bekledim.
Yeterince rahatladığıma kanaat getirip bornozuma sarılıp banyodan çıktım. Hızla üstümü giyinip saçlarımı kuruttum. Aşağı kata inip kendime güzelce bir yemek hazırlamaya karar verdim.
Çok güzel yemek yapardım. Dolabı açıp ne yapmak istediğime karar vermeye çalıştım. Malzemelere göz gezdirip fırında kremalı patatesli tavuk ve pilav yapmaya karar verdim.
İlk olarak patatesleri ve tavukları tepsiye dizdikten sonra kremasını üzerine döküp sosunu ayarladım. Tek kişi olduğum için çok yapmıyordum. Ardından pilavımı yapıp pişmeye bıraktım. Salona geçip ayaklarımı uzattım ve biraz televizyona baktım. Afra ve Sena görüntülü arayınca onların aramasını yanıtladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELA
ChickLit"Güzelim. Ben senin Zümrüt yeşili gözlerine, kumral saçlarına, en önemlisi de kalbine aşığım." Sözleri bir bıçak gibi keskindi. Gittikçe girdabına çekiliyordum. Bu zamana kadar bunları hissetmemiş olan ben, Asel Zümrüt. Engelleyemediğim hisler il...