ELA

Bölüm 13

Heyecanla Ediz'in gözlerine bakarken elini tutup onu kendime çektim. 
"Şimdi bunları üzerimden yırtıp atmanın tam zamanı."

Kulağına fısıldadığım şey ile nefes nefese kaldı. Hemen arabanın kapısını açıp benim tarafıma dolandı. Heyecanını gözlerinden okuyabiliyordum. Dayanamayıp hemen arabanın kapısını açtım. Elinden tuttuğum gibi onu tabiri caizse eve soktum. Kapıyı kapatmamla dudaklarının tadını hissetmem bir oldu.
"Ediz."
İsmini sayıklamam bile o kadar şey ifade ediyordu ki, daha da hızlı öpmeye başladı beni. Artık dayanamayıp onu hızla odama götürdüm. Beni yatağa yatırdığında öpüşmemize ara verip kıyafetlerimi çıkardı. Karşısında anadan üryan bir biçimde durunca bile ne utanma ne de başka bir şey hissetmiştim. Ediz'e ait olduğumu hissediyordum.

"Güzelim... emin misin" o kadar düşünceliydi ki içini rahatlatmak adına gülümsedim.
"Hiç olmadığım kadar." Biraz iddialı olmuştu ama Ediz bu iddiaya takılmadan hemen kendi üstünü de bir çırpıda çıkarttı.

+18 içerik

Göz göze geldiğimizde aldığı onayla birlikte eli kadınlığıma gitti. Baştan çıkarıcı bir yavaşlıkla gözlerimin içine bakarak kadınlığımı okşayıp keşfetmeye başladı. Zevkten öyle bir başım dönmüştü ki bedenim yay gibi gerilince inledim. Aldığım zevk tavan yaparken işin içine dilini de dahil ettiğinde zor açık tuttuğum gözlerim kapandı. Hem yalıyor hem parmaklarını içime itiyordu. Bana bir asır gibi gelen ama Ediz için çok kısa olan bir sürede boşalmıştım. Göğüslerimi sıkıp kulağıma "Kadınım." Diyerek fısıldadı ve seksi bir şekilde kulak mememi emmeye başladı. Yeni zevkin eşiğinden düşmemiş gibi tekrar Ediz'i istedim.

"Seni içimde istiyorum." Dememle birlikte kadınlığımın girişine yaslamış olduğu aletini sonuna kadar içine soktu. İlk defa yaşamış olduğum hazla kendimi tutamayıp inledim. Tırnaklarımı ne zaman geçirdiğimi bilmediğim sırtına bir bakış atınca hemen kendimi toparladım. Ediz alışmamı bekleyip hareket etmeye başlayınca inlemelerimizin ardı arkası kesilmiyordu. Sanki Ediz ben, ben Ediz olmuştum.
Tek bir vücut gibi ahenkle hareket edip her zerremizi birbirimizle paylaşıyorduk.

Bir eliyle kalçalarımı sıkıp diğer eliyle saçımı çekti. Kafamın arkaya düşmesiyle beraber saçımı çekmesiyle daha fazla haz aldığımı farkettim. İnlemelerime karışan cümlelerimin ardı arkası kesilmiyordu. Beni sert bir şekilde yönetiyordu. Bunun normalde bana haz değilde rahatsızlık vereceğini düşünmekle hata ettiğimi farkettim. Çıldırıyordum!

Sona yaklaştığımızı hissederken Ediz popoma şaplak indirdi. Bu hareketiyle iyice azarken Ediz daha da hızlandı. Onunla birlikte bende zıplayıp tekrar oturuyordum. İçime akan sıvıyla aynı anda kendimde boşalmıştım. Bu kadar iyi olabileceği aklıma gelmezdi. Ediz'e baktığımda ter içinde kalmış vücudunun seksiliği gözüme çarptı. Elimi yanağına koydum. Hızla inip kalkan göğsünden yorulduğunu anlamıştım. Pek hareket etmeme rağmen bende çok yorulmuştum. Onu düşünemiyordum.

+18 içerik bitmiştir.

"Asel, Asel, Asel... Asel'im. Sen bana n'apıyorsun böyle."
Yanağına koyduğum elimin avuç içini öpüp tekrar gözlerime baktı. Onun elini alıp kalbime götürdüm.

" Senin yerin hep burası, yüreğim artık savaşamıyor aşkınla. Yanıp tutuşuyorum. Bu sevda biterse geriye ne kalacak düşünmekten korkuyorum. Seni kaybetmekten korkuyorum Ediz. "

Bir anda ağzımdan çıkanlarla şok olmuştu. Ama bilmesi gerekiyordu. Eğer bir gün benden giderse arkasında bırakacağı enkazdan haberinin olması gerekiyordu. Kendimi tamamen ona ait hissederken bu büyünün bozulmasını istemiyordum. Aklıma gizli numaradan gelen çağrı geldi. Huzursuzdum.

Kararan gözleriyle "Seni benden alacak olanın daha doğduğunu düşünmüyorum güzelim. Sen o güzel kafanı böyle şeylere yorma lütfen. Ben senin için her şey olurum. Gerektiğinde dost, gerektiğinde sevgili, gerektiğinde de başını sokabileceğin yuvan olurum. Kendini güvende hissedeceğin kalkanın olurum. Kurban olayım şu üzgün gözlerle bakma . İçimi ısıtan gülüşünü göster bana." Dediğinde kendimi tutamayıp gülümsedim.

Ediz doğruyu söylüyordu. Her zaman ne istersem o oluyordu. Bundan çok memnundum. Bende aynı şekilde düşünüyordum. Sevip sevilmek gerçekten çok güzel bir şeydi. Gözlerimin dolmasını Ondan saklamak adına izin isteyip tuvalete girdim. Şuan ne çıplaklığım ne de akan göz yaşlarım umrumdaydı. Bu adamı çok seviyordum. Gerisi önemli değildi.

Aynaya baktığımda öpüşmekten dudaklarımın şişip kızardığını, ne ara olduğunu bilmediğim morluklara gözüm takıldı. Bunca şey yaşanırken ben sanki transa geçmiş gibi zevkin tadını çıkartıyordum.

Hemen kendimi duşa atıp hızlı bir duş aldım. Yumuşacık bornozuma sarılıp saçlarımı kuruladım. Odama geri gittiğimde Ediz'in burda olmadığını gördüm. Balkon kapısından gözüken heybetli bedenine takıldı gözüm. Görmemek imkansızdı zaten(!)

Telefonla konuşuyordu. Ne dediğini anlamasam da pek de üstelemedim. Aşağı kata mutfağa indiğimde acıktığımı farkettim. Hemen hızlı bir şekilde yemek hazırladım. Ediz'i çağırmaya gittiğimde kapıya yaslanıp beni izlediğini farkettim. Gülümsemesi genişlediğinde utandığımı hissettim. Bu adam seni çırılçıplak görmedi mi Asel! Neden utanıyorsun hala?

"Sen ne zamandır burdasın?" Diye sorduğumda haince gülümsedi.

"Kalçalarının muhteşem hareket ettiğini görecek kadar uzun süredir burdayım."  Allah kahretsin! Yemek yaparken ettiğim dansları izlemiş olmalıydı. Yerin dibine girmek üzereyken lafı devraldım.  " Haydi bakalım soğutma yemeğini geç otur."

Gözünün içine bile bakamıyordum. Siktir! Tabağa koyduğum yemeğin çok güzel koktuğunu farkettim. İştahla yemeklerimizi yedikten sonra "kahve içer misin canım?" Diye sordum. Olumlu cevap alınca hemen işe koyuldum. Gerekli malzemleri koyduktan sonra filtre kahve makinamı çalıştırdım. O benim göz bebeğimdi. İlk aldığım gün gibi sık sık kullanıyordum. Ediz'in de seveceğini umduğum için sormadan yapmıştım açıkçası.

Kahvenin demlendiğine dair sesler geldiğinde makineyi kapattım. Kupalara doldurup yanına da iki dilim cheesecake koydum. Favori ikilim olduğu için iştahla tepsiye yerleştirip içeri götürdüm. Ediz'e ikram ettiğimde teşekkür etti.

Birlikte kahve ve tatlımızı da yedikten sonra iyice mayışmıştım. Televizyonda açık olan film, Ediz'in nefes sesi, saçlarımda dolanan parmaklarıyla kendimi tutmam çok da beklenemezdi zaten. Gözlerim karanlığa kavusurken hissettiğimin Ediz'in kalp atışı olduğu için şükrettim.

................

Gözlerim ışığa alışmaya çalışırken kendimi boşlukta hissettim. Kulağıma gelen uğultular ve görüşüm netleşmeye başladığında Ediz'in hararetli bir biçimde biriyle tartıştığını farkettim. Kaşlarım çatıldı. Neden ve kiminle biriyle tartışıyordu? Yavaşça yaklaşınca balkon kapısını açıp bahçeye çıktım. Kulağımı vermek istemesem de çok merak ediyordum. Sesleri duyduğumda karşılaştığım cümleyle şoka girdim.

"Onunla sadece intikam için birlikteyim. Benim gerçek kadınım sensin."

........