BİR GENÇ KIZIN SIRLARI

28. Bölüm-Plan

  
    Arkadaşlar uzun zaman yeni bölüm gelmeyince karakterlerin unutulduğundan ve karışıklık olduğundan şikayetçisiniz. Şimdi kısaca karakterleri ve özellikleri özet geçeceğim o yüzden. Umarım bu hatırlamanıza yardımcı olur.

Caroline-babasının başka birisi olduğu öğrendi, gizli melez.
Bella-Caro ile babaları aynı fakat bunu daha bilmiyo, gizli melez ama aynı zamanda vizyoner(bir şeye ya da birine dokunduğunda kısa kesitler görme yeteneği)
Malia-Issac ile birlikte, yaşayan tek melez.
Nadia-Jordan ile birlikte, cadı.
Jordan- Candice(Ilk bolumlerde Morgana için kurban edilen Nadia'nın çok yakın arkadadaşı) ın katili, Morgana adına çalışan cadı.
Jack- Issac in ısırmasıyla kurt adam, Caroline'ı yıllardır seviyor.
Issac- Malia ile birlikte , alfa kurt adam.
Peter- Olivia nın abisi, köken vampirlerden, tek amacı en güçlü olmak, Morgana adına onun yanında çalışıyor.
Olivia- Abisi Peter yüzünden sürekli arkadaşlarını kaybeden, diğer vampirlerden ayrı bir insan hayatı yaşamaya çalışan köken vampir.
Morgana- Sonradan hayata gelen, şimdilik güçlerine tamamen ulaşamayan çok güçlü bir cadı, aynı zamanda da Jenna(Caroline'ın annesı) ve Michael ile eski arkadaş.
Michael- Melez lanetinin kurbanı, intikam için çabalayan, şimdi güçlerinden yoksun bir insan.
Jackson- Vampir avcısı
Aiden- Ajan, ailesini kaybetmiş, onu meleze çevirecekler umuduyla vampirler adına çalışıyor.

-Michael

  Planımı yavaşça rayına oturtmaya başlıyordum. Bu davet benim işimi kolaylaştırmıştı diyebilirim. Kasaba halkının içinde bulunmak, kurucuların gözüne girmek bana avantaj sağlayabilirdi. Ne kadar fazla insanı kendi tarafıma çekebilirsem o kadar fazla taşların yerini bulmaya yaklaşırdım. En ufak bir ipucu bile keyfimi yerine getiriyordu.

Ayrıca Jenna'nın kızıyla tanışmıştım. Aslında pek tanışmak sayılmazdı. Benden çekindiğini hatta beni görünce ne kadar tedirgin olduğunu anlayabiliyordum. Bana yaşattığı bu şeyin intikamını kızından alacaktım. Ve intikamımı almadan da asla durmayacağım. Kızı aslında annesine de babasına da çok benzemiyordu. Sadece gülüşü tıpa tıp Jenna'ydı. Beni tanımıyordu. Hatta tanışmak bile istemiyordu. Acaba annesi gibi bir cadı mı? Babası insan olduğu için bu olasılık yüksekti.

"Rahatsız etmiyorum umarım? "

"Ne var? " 

"Efendim iyi haberlerim var. " dedi içeri geçip elini önünde bağlarken.

  Bu çocuktaki efendisine bağlılık duygusunu seviyordum. Gücüm yoktu, doğaüstü birisi değildim. Ama o bir cadıydı ve beni bir çırpıda öldürebilirdi. Ancak bana efendisiymişim muamelesi yapıyordu. Benden çekiniyordu, korkuyordu.

Yüzüme bir gülümseme yayılmıştı. Kaşlarımı kaldırıp konuşması için ona bakmaya başladım. Bir yandan da bardağıma biraz viski dolduruyordum.

"Kendi tarafımıza çekebileceğimiz baya kalabalık bir vampir ordusu buldum efendim. "

O söyledikçe keyiflenmeye başlamıştım. İyi ya bu nasıl olacaktı. Nasıl bizim yanımıza geçmeyi kabul edeceklerdi ki?

"Taşları alabileceğimizi ve taşlar elimize geçtiğinde onları melez yapacağımı vaadettim. " dedi pis pis sırıtırken.

"Peki taşların yerini biliyor muyuz? " dedim dalga geçercesine.

"O konuda da elimde bir ipucu var efendim. Müsadenizle..."

Kapıyı açtı ve dışardakı kişiyi eve davet etti. Bu hareketi beni biraz germişti çünkü yaşadığımız bu yer büyülerle korunuyordu ve bir yabancıyı daha önce buraya getirmemiştik. Bunun başımıza bir bela olamayacağını dileyerek koltuğuma oturdum. (Mutlimedia)