Şeytanda insandaki özelliklerin birisi hariç hepsi vardır. Şeytanda eksik olan tek nimet Aşk. Şeytanın insanı çekememesi aşksızlığındandır.
Şemsi tebrizi...
Serhat genç kadını uyandırmamak için yavaşça kalktı. Cama doğru gitti. Yağan karı izlemeye başladı. Karın yağışı adeta çok muazzam bir şekilde yağıyordu. Her ne kadar gülse de yüreği kan ağlıyordu varlığından yeni haberi olduğu evladının yasını tutuyordu. Hayat gerçekten de çok acımasızdı. Sofia gözlerini yavaşça açtığında yanında Serhat 'ın olmadığını görünce endişelendi. Yatakta hafifçe doğruldu. Camda ayakta durmuş karın yağışını dalgın bir şekilde seyreden bir adet Serhat vardı. Genç kız yanına gidip yanağına öpücük kondurdu.
"Günaydın hayatım." Serhat zoraki gülümseyerek
"Günaydın canım. "Sofia kötü bir şey olduğunun farkındaydı. Tekrardan sordu genç kız
"Neyin var canım dalgınsın?" Serhat söylememekle ısrar etsede bilmesi gerektiğini düşünüyordu. Fakat şimdi sırası değildi.
"Önemli bir şey yok güzelim işler kafama takıldı." Sofia gülümseyerek
"İstersen bugün dönüş yapabiliriz hem senin de aklın işlerde kalmamış olur ne dersin?" bu düşünceli kadına sahip olduğu için çok şanslıydı.
"Emin misin?" Başıyla onayladı. Serhat genç kızın alnından öptü.
"Tamam, kahvaltımızı yapar toparlanırız." Sofia üzerine lacivert pantolonunu beyaz yarım kazak onun üzerine kırmızı oduncu gömleğini giyip siyah kemerle kombinledir. Serhat siyah boğazlı kazağını siyah pantolonunu giydi. Üzerine beyaz kabanını giydi. Sofia 'nın yatağı topladığını gördü. Gülümseyerek baktı genç kıza işi bittiğinde kendine çekip boynundan öptü. Hazırlanan çift el ele kapıdan çıktılar. Restoranda gidip kahvaltılarını yapmaya başladılar. Hasret ve Barış uyanmıştı. Hasret bol bir mavi elbise giydi. Barış mavi pantolon ve gömlek giymişti. Hasret saçlarını tarayıp topladı. Yatağı düzeltti.
Kahvaltıyı hazırlamaya başladı. Kahvaltı hazır olduğunda kahvaltı yapmaya başladılar neşeyle. Kahvaltı işi bittiğinde sofrayı topladı. Hasret aynaya geçti kendine baktı. Barış 'a
"Ya Barış ben kilo mu aldım?" Barış şaşkın şaşkın baktı
"Nerden çıkardın bunu hayatım? Hem alsan bile normaldir." Hasret sinirle
"Ha sen bana çok kilo aldın diyorsun yani." Barış itiraz ederek
"Hayda ne dedim ben şimdi hamilesin ya o yüzden normal dedim." Hasret sinirlendi bu duruma resmen kilo aldığını ima ediyordu.
"Of Tamam Barış anladım ben seni ." Barış hemen karısına sarıldı.
"Ama hayatım kötü bir şey demedim ki ben sana hadi gel daha eve gideceğiz." diyerek yanağından öptü. Hasret gülümsedi başıyla onayladı. Birlikte çıkıp arabaya bindiler. Sofia ve Serhat kahvaltılarını yapmışlardı. Valizleri topladılar. Taksiye binip havaalanına gittiler. Nevşehir için bilet aldılar. İlk uçak yarım saat içinde kalkacaktı. Oturup beklemeye başladılar. Uçağın kalkacağını anons bildirdiklerinde kalkıp uçağa binip yerlerine oturdular. Sofia cam kenarına geçti. Sofia 'nın Serhat 'ın durgun yanı yüreğini yakıyordu. Gülümseyerek elini tuttu. Serhat zoraki gülümsedi.
"Serhat nedir seni Bu kadar üzen hadi hayatım de bana?" Serhat bir şey demedi. Sadece susup genç kıza baktı boğazı düğüm düğümdü.
"Tamam, ısrar etmeyeceğim ama lütfen üzülme dayanamam her neyse bu canını sıkan senin bu durumda olmana dayanamam. " diyerek başını omzuna koydu. O sırada uçak havalandı. Kenan Bey ve Nilgün Hanim kahvaltılarını yapmış oturuyorlardı. Lara yetenek sınavlarını araştırmaya başladı bile. Kapı çaldığında hemen kapıyı Sevcan Hanim açtı Hasret ve Barış 'ı gördüklerinde içeri aldı. Evdekilerle görüşüp oturdular. Nilgün hanımla birbirine Barış 'ın yaptığı sürprizi anlatıyordu. Oğullarının mutlu olduğunu gördükçe çok mutlu oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNKİSÂRI HAYAL (Töre Serisi 1 Bitti. Tekrar Yazılıyor)
RomanceGece boyu izledi kadın genç adamı Gülüsünü Nefes alışverişini Yüzünü Her şeyini Geçmişin gösterdiği ihanete rağmen o adamla olmak istedi . Ve şimdi bir kız düşünün Yunanistan 'dan Nevşehir 'e mastır yapmak için geliyor. Geldiğinde ise töre...