Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.
Hz. Mevlana
....
Serhat Sofia 'nın uyanmasını bekliyordu. Babasının da yoğun bakımda gözlerini açmasını doktor en son ameliyatın başarılı geçtiğini ve yoğun bakıma aldığını belirtti. Gözünden gelen yaşı hemen silip genç kızın elini tuttu. Bir yandan kendine lanet ediyordu. Sevdiği kadın üvey kardeşi çıkması çok saçmaydı.
"Affet beni Sofia sana yalan söylediğim için affet beni bunları yaşattığım için ." Sofia birden kıpırdandı. Serhat dünden beri uyuyamamıştı, tek istediği şey babasıyla eşinin iyi olmasıydı.
"Ne oldu bana Serhat?" Meraklı gözlerle söylendiğinde
''Bayıldın sadece." diyerek elini bıraktı. Neler olduğunu son anda hatırladığında
"Ba-ba-babam iyi mi?" Kekelemişti genç kız. Varlığından en son haberi olması ve biranda kabul etmesi tuhaftı. Serhat iç çekti, nasıl söyleyeceğini bilmiyordu. En sonunda
"Yoğun bakımda uyanmasını bekliyoruz." Serhat kardeş olduklarını öğrendikten sonra ondan uzak durması gerektiğini biliyordu Sofia 'da öyle gitmek üzere olan genç adamın bileğinden tuttu.
"Serhat gitme!" Serhat buğulu gözlerle baktı. Mecburdu gitmek zorundaydı. Sevdiği kadının kardeşi çıkması kadar saçma bir şey yoktu. Nasıl bir kaderdi bu? Kendi kendine adeta serzenişte bulunuyordu genç adam.
''Sana daha fazla acı çektiremem güzelim hem biz ka-ka-kardeş olduğumuzu öğrendik unuttun mu? Birbirimizden uzak durmalıyız " O kelimeyi kekeleyerek söyledi. Sofia 'nın da istediği bu değil miydi? Sadece uzak durmak istemesi peki ya neden yüreği paramparçaydı gerçekler ona neden her seferinde tokat gibi geliyordu. Elini yavaşça bıraktı Serhat yanına yaklaştı alnından öptüğünde
"Birbirimizden uzak dursak daha iyi olur Sofiam." diyerek çıktı. Kapıyı kapattı. Gözyaşını serbest bıraktı genç adam. Elini duvara vurdu. Sofia hıçkırarak ağlamaya başladığında serumun tutulan direğini yere attı. Kolunun açısı umurunda değildi. Sinir krizi geçirmeye başladı genç kadın. Hasret ve Barış Sofia 'nın yanına gideceği sırada yere oturmuş Serhat 'ı gördüğünde Barış da onun yanına gitti. Hasret hemşireyle girdiği sırada Sofia nöbet geçiriyordu. Hasret korkuyla
"Sofia!" diye bağırmasıyla Serhat ve Barış ayaklandı. Serhat hemen eşinin hastalığını dile getirdi.
"Epilepsi hastası ." diye söyledi hemşireye Sofia herkesi itekleyip güçlükle kalktı geçirdiği nöbeti de umurunda değildi. Hemşire hızla
"Sofia hanım bu halde gidemezsiniz!"
"Rahat bırakın beni!" Sinirle söyledi adeta. Serhat, Hasret ve Barış onu ilk defa bu kadar çok sinirli görüyordu. Sofia 'nın nöbeti hala devam etsede umursamadı. Biraz daha ilerleyecekken yere düşeceği sırada Serhat hemen tuttu. Son kez gözlerine bakıp birden kapandı gözleri. Bu hali belki de hayata serzenişte bulunmasının sebebiydi. Sofia sevdiği adamla kardeş çıkmasına mi yansın, bir türlü yıldızı barışmayan Kenan beyin öz babası çıkmasına mi yoksa Serhat 'ın ona yalan söylemesine ha birde annesinin ona bunca yıldır bu gerçeği saklamasına mi? Çok ağır geliyordu genç kıza hepsi hele Serhat onu bu hale koymak istemedi. Sofia 'yı tekrar yatırıp hemşire sakinleştirmek için iğne yaptı. Hasret Barış 'a
"Ne olacak bunların hali?"
"Hiç bilmiyorum çok zor durum." diye söyledi Barış. Gerçekten de çok zordu. Nilgün Hanim Sofia 'nın yanına geldiğinde neler olduğunu sordu? Hasret anlattı olanı. Serhat oraya oturdu sevdiğinin yanındaki sandalyeye gitse olmuyor gitmese de olmuyor ne yapacağını şaşırdı ikisi de birbirinden kopamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNKİSÂRI HAYAL (Töre Serisi 1 Bitti. Tekrar Yazılıyor)
RomanceGece boyu izledi kadın genç adamı Gülüsünü Nefes alışverişini Yüzünü Her şeyini Geçmişin gösterdiği ihanete rağmen o adamla olmak istedi . Ve şimdi bir kız düşünün Yunanistan 'dan Nevşehir 'e mastır yapmak için geliyor. Geldiğinde ise töre...