İNKİSÂRI HAYAL (Töre Serisi 1 Bitti. Tekrar Yazılıyor)

8. ziyan

Sarhoşken söylenen sözler ayıkken düşünülmüştür .

....

Sofia kalktığında Serhat'la birbirine sarılırken uyuduğunu fark ettiğinde istemeden de olsa gülümsedi. Bir müddet genç adamı izledi. Dağınık saçları komik görüntü sağlarken, yeni çıkmaya başlayan sakallarına dokunmak istese de yapmadı. Gerilen çene kasları dahada belirgin olurken genç adamın uyanacağını anladığı anda hızlıca geri uyudu. Serhat sırıtan yanındaki kadının gözlerinin kıpraştığını görünce uyandığını fark etmişti. Alnından öptüğünde Sofia gülümsedi.

''Günaydın maviş günaydın. Beni gizli gizli izlediğini biliyorum.''

''Ne alakası var be aa. Günaydın bu arada.'' Gülmekle yetindi genç adam. Sofia ayağa kalktığında başı döndüğünde durdu. Geri yerine oturduğunda sakinleşmeye çalıştı. Serhat panikle

''İyi misin?'' diye sorduğunda evet anlamında başıyla onayladı. En sonunda Sofia Serhat'a

''Tuhaf koku var sanki.''

''Nasıl bir koku?''

''Böyle yanık konusuyla talaş kokusu karışımı bir şey'' Epilepsi olan hastalarda tuhaf koku ve garip hareketlerde bulunabilir diyen doktorun sözü gelmişti Serhat'a

''Hayır, güzelim sana öyle gelmiştir.'' Onayladığında Sofia gideceği sırada elini tuttu genç adam

''Ben duşa gireceğim rahat rahat hazırlan sen.'' Tebessüm ederek onayladı genç kız. Sofia siyah pantolon hemen ardından üzerine kırmızı renkte gömlek giymişti. Makyajını hafif tonlarda yapmayı tercih etti. Hemen göz kalemi, ruj ve fondöten aylaynır çok nadir kullanırdı. Hemen ardından Serhat giyinmiş bir şekilde banyodan çıktığında Sofia 'nın saçlarını tarayacağını gördü. Saçını tararken cebelleşmesi onu güldürmüştü. Hemen yanına gidip elini tuttu.

''İzin var mı?'' Anlamamış gibi baktığında

''Saçların can çekişiyor böyle yaparsan izin ver tarayayım.'' Yutkundu Sofia. Gözlerini kapatıp açtığında başıyla onayladı. Tarağı Serhat'a verdiğinde genç adam aynada genç kızın bütün mimiklerini ezberliyordu. Saç taramak bahaneydi. Sofia 'ya uzun uzun bakmak için sebebi olmuştu. Serhat elini genç kızın boynuna dolan saçları aldığında ikiside nefesini tuttu adeta. Serhat en sonunda kendine gelip saçları önüne doğru çekti. Kibar bir şekilde saçları taramaya başladığında Sofia içten içe Nasıl senden uzak kalacağım nasıl? Ruhum sana teslim olmayı deli gibi isterken, kalbim seninle can bulmuşken nasıl senden ayrılmayı isteyeceğim? Bu cebelleşmem neden, bu karanlık hissiyat, isyan eden halim, beni hapis eden kalkanım... Sormuyorum soramıyorum, zamanın cilvesi bizi nasıl dönüm noktasına getirecek bilmiyorum. Avuçlarımda, kalbimde hayal kırıklıkları var anlatsam anlar mısın desem sahiden anlar mısın? Beni bu ıstıraptan kurtarabilecek misin yoksa bu ızdıraba sende mi düşeceksin yâda gerçekten beni sevdiğin için mi bu kadar değer veriyorsun? Kendi kendine söylenirken gözünden akan bir damla yaşı fark etmedi değildi. Serhat şaşkınlıkla eşine baktı. Hızlıca genç kadının sandalyesini önüne döndürdüğünde

''Neden ağlıyorsun?''

''Bilmem aniden gelen duygusallık işte.'' Eliyle gözyaşını silmek için kaldıracağı sırada geri çekilse de yapamadı. Serhat gözyaşına dokunduğu anda gözlerini kapadı genç kız. Daha fazla dayanamayıp sandalyeden kalktı.

''Ayrılalım Serhat.'' Biranda söylediği cümleyle Serhat neye uğradığına şaşırdı.

''Ne saçmalıyorsun?''