İnsan kaderiyIe sıkIıkIa, seçmekten kaçtığı yoIda karşıIaşır. La Fontaine
....
Gözlerini yeni hayata açmaya hazırlamıştı bu sabah Sofia. İlk önce banyoya girip kıyafetlerini çıkarttığında suyu hazırladı. Hemen ardından kendini ılık suyun kollarının arasına bıraktı. Sanki ruhu gevşemiş gibi bir his uyandı. 20 dakika süren duştan sonra bornozunu alıp kendini kuruladı. Hemen ardından iç çamaşırlarını giydikten sonra siyah pantolonunu ve ince askılı mavi renk bluzunu giydi. Saçlarını maşa yapacağı sırada kapının çalınış şekliyle Hasret'in geldiğini anlaması uzun sürmedi. Girmesi için komut verdiğinde kapı açılınca Hasret gülümseyerek
''Günaydın kahvaltı hazır canım seni bekliyoruz.''
''Günaydın birazdan gelirim.'' dediğinde dünkü olanlar aklına gelmişti. Hasret'e aklındaki soruyu sormadan edemedi.
''Hasret bu Serhat Kadıoğlu'yla mesele nedir?'' Bu soruyu beklemiyordu Hasret. Sormasına şaşırmıştı.
''Hayırdır?'' diye gülerek imalı bir şekilde sordu. Bakışmaları fark etmedi değildi.
''Sadece merak...'' dediğinde uzatmayıp bahsetti.
''Uzun süredir devam eden bir kan davası var o yüzden. Hem pek tekin biri değil daha doğrusu tekin biri olmadığını duyduk! Kan dava konusu ne bende tam bilmiyorum. Ama onlar Mardin'den buraya gelmişler düşmanlarından dolayı bizim iş geçmişe dayanıyor kim bilir belki öğreniriz. '' Bilinmeyen bir kan davası ve bilinmeyen bir düşmanlık saçma! Tam o sırada saçları bittiğinde
''Hmmm sağ ol canım anladım!'' dedikten sonra ikisi birlikte odadan çıktıktan sonra kahvaltıya oturdular. Hasret saçları kızılımsı tonlarında kahverengi gözlü, zayıf, bir yetmiş boylarında idi. Kahvaltı yapmaya başladıklarında dışarı çıkmaya karar verdiler. Her ne kadar teyzesi Sofia' nın başına bir şey geleceğine endişe etse de genç kız inatçı olduğu için kıramadı. Arada bir geldiği için bazı yerleri biliyordu Sofia. Üçü birlikte arabaya binince Cihan arabayı sürdü. Yarım saat içinde Nissara Avmnin tam önünde durup genç kızı bıraktı. Sofia inmeden önce
''Dikkat et!'' demeyi ihmal etmedi. Hasret'i bırakmak için arabayı tekrardan sürmeye devam etti. Sofia avmnin içine girip yürüyen merdivenlerden bir üst kata çıktığında ilk gördüğü mağazaya girdi. Siyah, mavi, yeşil ve beyaz tonlarını çok sık kullanırdı. İlk mağazada iki tişört aldı. Daha sonra bir mağazaya daha girip. Mavi kot boydan bir tulum çok hoşuna gitti. Kabine girip hemen denemeye koyuldu. Bedeni tam olmuştu genç kıza. Hemen onu çıkartıp üzerini giydi. Daha sonra parayı ödemek için, Kasaya doğru gidip parayı ödedi. Alışveriş çılgınlığı tutmuştu adeta. Kapıdan çıktığında merdivenlerden aşağıya indi. Birden durdu, bu duruş istemsiz bir duruştu. Aniden üşüme ve titreme hissi geldiğinde kendine engel olmaya çalışsa da yapamıyordu. Etrafında biranda insanlar toplanmaya başladı, ona seslenen insanları duymuyordu. Titriyordu çok fazla hemde hastalığı onu esir almıştı. En nefret ettiği şeyde buydu aniden ortaya çıkması!
İş toplantısından dönen Serhat ilk önce avmye uğramak istedi. Bir kahve içmeden olmaz diye kendi kendine söylenip müzik eşliğinde avmye doğru ilerledi. Avmye yaklaştığında arabayı park ettiği gibi ceketini alıp arabadan indi. Avmye doğru ilerlediğinde kalabalık bir ortam dikkatini çekti.
''Yardım edin!'' diye bağıran sesi duyunca merakına yenilip kalabalık ortama geçti. Güneş gözlüğünü çıkarttığında gördüğü kişiyle şok olmuştu. Bu havaalanında karşılaştığı kızdı. Gözlerine baktı fakat donmuştu sanki. Aşırı titrediğini fark edip nöbet geçirdiğini ve epilepsi hastası olduğunu anlayınca hemen kucağına aldı. Arada tıp dergilerini karıştırdığı için bu konuda bilgiliydi. Arabaya bindirdi genç kızı, ceketini üstüne örterek birazda olsa üşümesini engellemek istedi. Sofia 'nın bakışları genç adamı esir alıyordu adeta. Mavi mavi gözlerde kaybolmamak için kendine geldi. Eşyalarını alıp bagaja koyacağı sırada çantada birkaç eşyası düşmüştü. Bir tanesi haptı merakına yenilip baktığında tahminin doğru çıktığını anlaması uzun sürmedi. Hemen ardından şoför koltuğuna geçerek doğruca arabayı hastaneye sürdü. Hızlı sürmesiyle on dakikada oradaydı. Hızla arabadan iner inmez genç kızın kapısına yöneldi. Kapıya yöneldiği anda kapıyı açıp genç kızı kucaklayarak hastaneye doğru götürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNKİSÂRI HAYAL (Töre Serisi 1 Bitti. Tekrar Yazılıyor)
RomanceGece boyu izledi kadın genç adamı Gülüsünü Nefes alışverişini Yüzünü Her şeyini Geçmişin gösterdiği ihanete rağmen o adamla olmak istedi . Ve şimdi bir kız düşünün Yunanistan 'dan Nevşehir 'e mastır yapmak için geliyor. Geldiğinde ise töre...