Gizem Şelalesi

Bölüm 25

Ashley

İçeride kilitli olmaktan çok dışardaki kişi bizi daha fazla endişelendiriyordu. Kapıyı açmaya çalıştık fakat burası bir akıl hastanesiydi, kapısını açamadığımız için şaşırmamıştık. Burayı gördükten sonra dess e acımıştım. Şimdi yaşıyormu onu bile bilmiyorduk. Dışarıdan ayak sesleri gelmesiyle düşüncelerden sıyrılmıştım. Dikkat kesilmiş dışardaki sesleri dinliyorduk. "Sizce kim?" Diye sordum. Gilan sus  işareti yaptı ve kapıya yaklaşıp dinlemeye başladı. "Üstünde deri birsey var." Dedi ve dinlemeye devam etti. "Başka bir sey anlamıyorum-" diyecekken durdu. "Olamaz! topallıyor! Bir ayagı sakat!" Dedi. "Bekle bunu sadece dinleyerek mi buldun?" Diye sordu mac. "Öncellikle mesele dinlemem değil nasıl dinlediğim." Dedi gilan. Şimdide başımıza sherlock holmes kesilmişti. Bu cocugu tanımıyordum bile tanıdık geliyordu fakat hatırlayamıyordum. Bu da gilan denile çocuga güvenmemem için iyi bir nedendi. "Pekala kim olduğunu bosverin sadece buradan çıkalım." Deyince ayak sesleri durdu ve koşma sesine dönüştü. Sonrada kırılan cam sesi geldi. Sonra hızlı adımlarla biri kapının önüne geldi kapıyı açmaya çalışınca kapıdan uzaklaştık elime bir kaç kitap aldım. "Ciddi misin? ona kitap mı fırlatıcaksın?" Dedi mac ve gözlerini devirdi. Omuz silktim. Kapı açılınca kitap yagmuruna tutmuştum. "Hey! Bu acıttı. Dursana! " diye sitem etti lea. "Senin burada ne işin var?" Diye sordu gilan. "Ablamın durumu iyiydi. Bak mesele o degil ev yıkılmadan önce pixie nin telefonunu almıştım. -cebinden telefonu çıkarttı.- bir işler cevirdiginden şüpheleniyordum, bu msj ile emin oldum." Dedi ve bize msj ı gösterdi. 'Tuzak aktif, şüphe durumundan arındırıldın. Akıl hastanesindeler.'

Yazıyordu. Şaşırmışlardı. Ben pek bise anlamıyordum fakat bunun K.A.T ile bir ilgisi oldugunu biliyordum. "Lea sen ne yaptın!" Diye çıkıştı gilan.  Lea şasırmıştı. "Ne demek bu?" Diye sordu. "Tuzak oldugunu bile bile yanımıza geldin." Dedi basını ovaladı. "Sadece buradan çıkalım." Dedi mac. İlerlemeye başladık su damlama sesi yine geliyordu. Arada sırada elektrik gidip geliyordu. Bu sefer elektrik tamamen gitti. Yürümeye devam ediyorduk ki mac çıglık attı. Oldugumuz yerde durduk. Elektrik gelince hepimiz donmuştuk. Tavandan aşagı asılı bir kız cesedi vardı. Gögsüy delinmişti. Ve üstünden yere su damlıyordu. Yüzü nerdeyse tamamen yosun kaplıydı. Lea çıglık attı. "Dakota!" Dedi. Dakota kim ya? Cesedin üstünde not kağıdı vardı. Mac uzanıp aldı. "Kurbanın ile tanış katil!" Diye okudu. Lea korkmustu fazlasıyla korkmuştu ki arkamızdan gelen adım sesleri duymaya başladık...