Selcan yıldırım'a ithaf
Pixie
"Lea sakin ol tamam mı? Ashley, destiny kadar bencil değil, o ölmeyecek! Anladın mı? şimdi gidiyoruz, hadi." dedim.
Başıyla onayladı. Lea yı ayağa kaldırıp dışarı çıkarttım. Mackenzie ağacın yanında bizi bekliyordu. Bizi görünce hızlı bir şekilde şelalenin olduğu kısma doğru yürümeye başladı, bizde peşinden gittik. Ağaçların arasından geçerken yürümemiz adeta koşmaya dönüşmüştü. Lea topuklu giyindiği için arada sırada takılıyordu. Lea yı durdurup ayaklarına eğildim ve ayakkabılarını çıkartıp eline verdim. "Şimdi daha hızlı koşalım tamam mı?" dedim ve koşmaya başladık.
Şelaleye giderken pek fazla bir şey düşünemiyordum sadece içimde korku vardı. Ya ashley ölürse diye düşünüp kafamı yiyecektim . Mackenzie aniden durunca az kalsın ona çarpıyordum. Tam konuşacakken beni susturdu. Ve eliyle biraz ilerideki gölgeyi gösterdi. Aslında gölge sanmıştım ama simsiyah giyinmiş biriydi ve şelalenin oraya gitti . Yaklaştığımız için su sesi kulağımıza geliyordu.
"Hadi gidelim." dedi mac. "O her kimse şuanda düşünemeyiz Ashley daha önemli." dedi.
Onayladık ve şelaleye koştuk. Vardığımızda nefes nefeseydik, Lea çok yorulmuş olmalı ki yere oturdu. Ben nefes almaya çalışırken Mackenzie'nin bir yere bakıyor olduğunu gördüm. Mackenzie şelalenin ucuna doğru bakıyordu. Orada beklediğimiz üzere siyah giyinen kişi yoktu, kızıl saçları olan ve gotik giyimli bir kız vardı ve ağlıyordu, arkası bize dönüktü bu yüzden geldiğimizi fark ettiğini sanmıyorum.
"Ashley!" diye bağırdım.
Ağlamayı kesti, gözlerini sildi ve arkasını döndü. Gözleri ağlamaktan şişmişti, saçları dağınıktı, makyajının akmış olması biraz ürkütücü olsa da üzüntüsü beni bile ele geçirmişti. Yanına yaklaşmaya çalıştım ama Mackenzie beni durdurdu. Ona dönüp; "Ne yapıyorsun sen?" diye sordum.
Cevap vermedi, gözlerini Ashley ye dikmiş onu izliyordu. Mackenzie nin eline vurup geçtim Ashley ye doğru gitmeye başladım. Arkamdan Lea Ashley ye bağırdı.
"Destiny den sonra sende beni bırakma! Sen onun kadar bencil değilsin değil mi?" dedi.
Ashley ilk önce Lea ya baktı sonra bana ve en son mackenzie ye baktı ve sinsice gülümsedi. Gülümsemesi sanki bize acıyormuş gibi bir izlenim verdi. Sonra Ashley ellerini iki yana açtı ve gökyüzüne baktı ve arkaya atladı. Ondan sonra ne olduğunu tahmin edebilirsiniz, şok geçiriyordum kendime gelip uçurumun kenarına gittim sudan hiçbir şey gözükmüyordu. Ashleye bağırmaya başladım adeta çıldırmıştım. Lea Ashley atlayınca çığlık atmıştı ve şimdi ağlıyordu. Mackenzie olduğu yerde durup bizi izliyordu. Ona dönüp.
"Ashley atladı! Ve sen orada durmuş izliyor musun!" diye bağırdım. Hızla yanıma gelip bana tokat attı. Sinirlenmişti. "Kendine gel! Senin bağırman bir işe yarıyor mu?" diye sitem etti. Ve yanımdan kalkıp yürüdü, şelalenin aşağısına taraf gidiyordu. Lea da yanıma gelip beni kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizem Şelalesi
Mystery / Thriller5 kızın gizem dolu bir kasabadaki hayatlarını anlatıyor. 3 yıl önce intihar eden bir arkadaşlarından sonra başlarına gelen gizemli olaylarla nasıl başa çıkacaklarını düşünürlerken başka bir arkadaşlarının da intihar etmesi bunları şüpheye düşürür. G...