Bölüm 7

2.2K 142 20
                                    

  Media Gilan...

Mackenzie

Hepsi bana bakıyordu ben ise gözümü kırpmadan videoya bakıyordum. Kızlara dönüp sırıttım. Video yeniden oynadı tekrar videoya baktık. 'Bu video sizinle beraber polis merkezine yollandı, teslim ol mac!' yazıyordu. pixie bana baktı, lea ağlıyordu. "Destiny i sen mi öldürdün?" diye sitem etti lea. Başımı salladım ve yavaşça ayağa kalktım, ve hızla oradan çıktım. Bu oyunu bozacaktım son kararım. Hızla koşarak polis merkezine doğru gittim. Yolda sürekli kim olabileceği ile ilgili tahmin yürütüyordum, bir şüphelim vardı ama bu video işinden sonra çözecektim.

Nefes nefese kalmış bir şekilde polis merkezinin önünde durdum. Dışarı çok sessizdi içeride de bir kaç polisten fazla olacağını sanmıyordum. Hatta şanşım varsa hiç polis olmaya bilirdi. İçeri girdim siğortayı bulup kapattım, biraz bekledim ama hiç ses gelmeyince içeride kimse nin olmadığından emin olmuştum. Koridordan geçip odalara bakmaya başladım her masanın üstüne baktım, ama kutu bulamadım, içeriden bir ayak sesi gelince dolabın yan tarafına geçip saklandım, biri gelip kapıyı açtı ve içeriyi fenerle kontrol ettikten sonra çıktı. Rahatlayarak koridora çıktım, polisin feneri diğer koridorda kaybolunca bilgisayar odasına doğru yöneldim. Eğer masalrada yoksa biri onu izlemek için almış olmalıydı değil mi? Bilgisayar odasını zorda olsa bulup girdim. Her bilğisayarın üstüne baktım, bir bilğisayarın üstünde kutu büyüklüğünde açılmış bir cisim buldum ve yanındada DVD leri elime alıp bilğisayar odasının dışına çıktım. Etrafı kontrol ettim, polisi görmeyince çıkışa doğru koştum. "Hemen durun orada!" diye bir erkek sesi duydum. Arkamı döndüm feneri gözüme doğrulttugu için kim olduğunu göremiyordum. "Ellerini kaldır ve neden burada olduğunu söyle!" diye bağırdı. Sırıttım. "Beni el feneri ile vurmayı mı düşünüyorsun?" diye sorunca feneri kaldırıp siğortaları açtı.Kahverengi saçlı uzun boylu tahminen benim yaşlarımda bir polisti. "Sen kimsin?" diye sordum. "Burada soruları ben sorarım" deyince güldüm. "Sorguda değiliz ve bulunduğum yer..." deyip ayaklarımı gösterdim kapıdan çıkmıştım bile ."Polis merkezinde bile sayılmam." dedim. "Herneyse burada ne arıyorsunuz bayan Mackenzie?" diye sordu. "Tanışıyormuyuz? Çok tanıdık geldiniz?" dedim. Gülümsedi. "Sabah sorgudayken görmüş olabilirsiniz." dedi. Başımı salladım. "Soruma cevap verin lütfen burada ne arıyorsunuz?" diye sordu. "Sabah sorgudayken telefonumu düşürmüştüm buradamı diye bakmaya geldim." dedim. Pek inanmışa benzemiyordu. "Neyse sizde beni sorumu cevaplayın." deyince kendini tanıttı. "Ben Gilan Andreas burada stajdayım." dedi. "Artık gidebilir miyim Gilan?" diye sordum. "Elbette ama bunun son görüşmemiz olacağını sanmıyorum." dedi. Sırıttım ve arkamı dönüp gitmeye başladım zaten başımda bir psikopat vardı birde sen bela olma Gilan.

Uyandığımda ormanda yatıyordum, geceden hatırladığım ise videoyu alıp birçok parçaya ayırmamdı. En azından polis tarafından aranan bir katil değildim. Peki ya pixie ve Lea? Uyuşukluğumu geride bırakıp yattığım yerden kalktım. Yeni bir süpriz yaşamadan bu oyun kurucuyu bulmalıydım. Ama önce Pixe ve Lea yı kontrol etmeliydim. Saçımı düzeltip Leanın evine doğru yürüdüm. Evin önüne gelince durdum ve izlemeye başladım bir erkek kızların evine gidip kapıyı çaldı. Bu çocuk bana tanıdık geliyordu. Olamaz bu dün gördüğüm polis Gilan dı. Sivil giyindiği için tanıyamamıştım. Kapı açıldı ve pixie Gilanı içeri aldı. Neler olduğunu merak ediyordum. Eve yaklaşıp pencereden bakmaya çalıştım. Pixie ve Lea salonda oturmuş Gilana bir şeyler anlatıyorlardı. Lea sürekli ağlıyordu. Lanet olsun! Beni söylerlermiydi acaba? O sırada Gilan bana doğru baktı aniden aşağı çekildim. Acaba görmüşmüydü beni? Çıldıracaktım. Biraz bekledikten sonra kapı açıldı ve Gilan dışarı çıktı. Evin yan tarafına doğru kaçtım. "Beni mi takip ediyorsun?" dedi ve Gıcık bir şekilde gülümsedi."Ah seni takip ettiğim yok bay ukala. Burası arkadaşlarımın evi." dedim. Tam gidecekken elimi tuttu. "Ne yapıyorsun sen?" diye sordum siniele. "Konuşabilirmiyiz?" diye sordu. "Hayır" dedim ve elimi çektim. "Katil olduğunu biliyorum" dedi ve güldü. Şaşırmış bir şekilde ona döndüm. "Ne?" diye sordum. "Gece yarısı gelip DVD leri aldığını da biliyorum." dedi. " Almanı ben istedim." deyince merakla baktım. "Sen kimsin?" diye sordum. "Benimle konuşursan herşeyi anlatacağım bayan psikopat" dedi. Gözlerimi devirdim. "Tamam. Nerede konuşacakmışız?" diye sordum. Cevap vermedi ve önden yürüdü. Öfkeden çıldıracaktım. 'Gıcık işte gıcık!' diye sitem ederek peşinden gittim. Tamam çok tarz giyiniyordu yakışıklıydı da ama işim olmazdı gıcık inatçı keçinin tekiydi.

Biraz yürüdükten sonra bir banka oturdu, Gidip karşısında dikildim. "Tamam bay ukala anlat bakalım." dedim. "Normalde senin gibi katillerle işim olmaz ama bir arkadaşım rica etti." deyip durdu. "Neyi rica etti?" diye sordum. Sırıttı. "Tahmin ettiğin üzere Mackenzie ölmedi Destiny." dedi. Bunu biliyordum. "Bana bildiğim şeyleri hatırlatmak için mi geldin?" diye sordum. "Hayır sadece başının benle belada olduğunu söylemeye geldim. Ben senin kabusun olacağım" deyince sırıttım. Ona baktım. "Sen mi?" diye alayla sordum. Elini kaldırıp sol tarafı gösterdi. O tarafa döndüğümde en son gördüğüm şey beyaz bir arabanın üstüme doğru gelmesi ve çarptığı andaki acı, bilincim tam kaybolmadan, Gilanın ayaklarını görüyordum başımda dikiliyordu. Sonra arbadan ayakkabı sesi geldi ve siyah topuklu ayakkabılı bir kadının ayaklarını gördüm...

Gizem ŞelalesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin