Gizem Şelalesi

Bölüm 18

Lea

4 yıl Önce...

Ellerimde ki kana baktım. Çıldırmak üzereydim! Ben ne yapmıştım böyle? titreyerek elime telefonumu aldım ve aradım. "Alo? Dess yardım e-et lütfen! N-ne yapa-yapacağımı bilemedim. Seni a-aradım. Acele evime gel!" diye bağırarak yahut kekeliyerek konuşuyordum. "Tamam sadece sakin ol Lea hemen geliyorum." dedi ve kapattı. Neden Destiny i aramıştım en ufak bir fikrim bile yoktu. Ambulansı aramalıydım! Neden yapamadım ki? Önüme eğilim yerde can çekişen dakotaya baktım. (Dakota ilk okuldan beri bana bulaşan salağın teki kabadayı bir kızdı) Ve şuanda mutfakta gögüsünde bir bıçakla yerde can çekişiyordu. Kapı çalınca kapıya gitim. Delikten baktım. Dess olduğunu görünce rahatlayıp açtım. İçeri girdi mutfağı gösterdim. Mutfağa girince gördüğü manzara karşısında hiç şok olmuş bir hali yoktu. Sadece gülümsedi. "Dakotayı mı bıçakladın?" diye sordu. Başımı salladım. "Nasıl oldu?" diye sordu. "Evime geldi üstüme saldırdı, ilk elime geçen ile kendimi korudum" dedim. Sırıttı. "Ambulans çağırmalıyız" dedim. "Hayır." dedi. Dediğine şok olmuş bir şekilde bakarken dakotanın üstüne eğildi. Bıçağın sapını tuttu. "Bu biraz acıtacak." dedi. Ve bıçağı çekti. Daha çok kan akmaya başladı ve can çekişen dakota hareket etmemeye başladı. "Ne yaptın sen!" diye bağırdım. Bana döndü. "Sen bir katilsin Lea. Dakotayı bıçakladın eğer ambulans çağırsaydık poliste gelicekti. Sorgu faklan derken zaten kasabada ki herkes dakota yı tanıdığı için hiç suçlu bulunmayacaktı öte yandan sen hapishaneye atılacaktın." dedi. Haklı olduğunu biliyordum. Ama hala tereddütdeydim. "Beni neden aradın Lea?" diye sordu. Başımı salladım. "Çünkü bir bildiğin vardı. Bana güveniyor musun?" diye sordu. Cılız bir sesle "Evet." dedim. "Tamam o zaman. Hadi başlayalım." dedi. "Git üstünü çıkart ve ellerini temizle." dedi. Ben banyoya giderken o mutfakta bir şeyler arıyordu. Elbiselerimi çıkartım ve aşağı indim. aşağı indiğimde Dess cesedi siyah bir poşedin içine yerleştirmiş di. Ben gelince elimdeki elbiseleri aldı. Poşete koydu. "Hadi tut bunu ormana götüreceğiz" dedi. Biraz korkmuştum. Aslında fazlasıyla korkmuştum. Hem bir cinayet işlediğim için hemde Dess in böyle soğukanlı davranışları için. Korkmuştum. Aklımdan geçenleri okumuş gibi "Ben çok ölüm gördüm Lea ve seni koruyorum." dedi. Gülümsedim. 

Bir süre sonra cesedi. Mackenzie nin içine düştüğü kuyuya götürdük ve kaldırıp içeri attık. Sonra Dess poşetten üstlerimi çıkarttı. Üstüne evden getirdiği asidi döktü. Sonrada ateşe verip yaktı. İyide o benim en sevdiğim üstümdü. Of herneyse. Elbisenin külleriden başka birşey kalmamıştı. "Şimdi ne olucak?" diye sordum. "Hiçbişe." dedi. ve devam etti. "Polis eğer seni sorgularsa 'Dakota bize geldi biraz garip davranıyordu sonra dışarıda bir şey görmüş gibi ani bir şekilde dışarı çıktı diyeceksin." Ve elime bir kağıt verdi. "Bu kağıdı Dakota çıkmadan önce düşürdüğünü söyle." dedi. Kağıda baktım birçok anlamsız sözcük kırmızı işaret ve semboller vardı. "Bunu sizin evdeyken yaptım. merak etme dakotanın parmak izleri var. Polisler bu saçma sembollerle akılları karışacaktır." dedi. Onayladım. Eve doğru giderken Dess durdu. "Sen bir katilsin!" dedi. Şaşırıp baktım. "Bunu daha öncede söyledin." dedim sitem ederek. "Merak etme bu bizim sırrımız." Dedi. sonra aklına bir şey gelmiş gibi devam etti. "Bana katıl Lea." dedi. Hiçbirşey anlamamış bir şekilde baktım. "Sadece bana katıl günü geldiğinde öğreneceksin." dedi. Neden bilmiyorum ama onayladım. 

Şimdiki zaman...

Ben zaten bir katildim. Şimdide öyleydim. Gülümsedim. En iyiside kendi anne babamı öldürmekti. Pixie 1 hafta boyunca odamdan çıkmadığımı sanmıştı. Ah pixie pixie. Zavallı pixie. Acınası hayatları yok ediyordum. Kötüleri yok ediyordum. Anne ve babamı öldürdüğümde de Dess yanıma gelmişti bana baktı. "Bunu neden yaptın?" diye sordu. gülümsedim. "Kötüler ölmeyi hak ediyor." dedim. Dess bana baktı. "Demek sonunda bana katılmanın anlamını çözdün." dedi. Başımı sallamıştım. Evet çözdüm Dess benimle gurur duyabilirsin. Önümdeki cesetlere baktım. Elime aldığım uzun bir hayvan tırnağıyla cesedin koluna iskelet kafa sembolünü çizdim. Herşey bir ilizyon. Herşey bir sihir gösterisi. Sadece çok dikkatli olunduğunda çözülebilecek bir gösteri. Son perde geliyordu, yakındı.