İZEM'İN AĞZINDANBu kadar yorucu bir günün ardından nihayet eve gelmiştik.Gizem akşam içmeyi düşünüyordu ama bunu yarına ertelemiştik çünkü hiçbirimizin hali kalmamıştı.Eve gelir gelmez yemek yedikten sonra biraz kafamı dinlemek için balkona çıktım.Yine düşüncelerimle savaşırken Sera'nın yanıma gelmesi ile kendime gelmiştim.
Sera kahvesinden bir yudum alıp konuşmaya başladı."Nasıl gidiyor?"
"İyi gidiyor bildiğin gibi işte."
"Ege'yle nasıl gidiyor?"
"Ege sadece arkadaşım Sera ." Kendim bile buna inanmayarak panikle odama girdim.Sesli bir şarkı açıp düşüncelerimden uzaklaşmaya çalışarak uyudum.
"İzem saat akşam beş oldu ne zaman kalkacaksın."
Sera'nın sesiyle gözümü yeni açmaya çalışıyordum.Ne zaman bir şeyi çok düşünsem uyuyordum böyle.Kapıdan bana bakan Sera uyandığımı görünce konuşmaya devam etti.
"Kaanlar bir sürü insan davet etmişler parti veriyorlar.İçme işini biz bize yapıcaz demiştik ama gitmişler bölümü toplamışlar.Bir saate hazırlan da gidelim."
"1 saatim mi var tamam kalkıyorum hemen."
Zorla yataktan çıkıp elbisemi yatağımın üstüne bırakıp duşa girdim.Aceleyle duş aldıktan sonra hızlıca giyinip hafif bir makyaj yaptım biraz da takı takıp saate baktığımda yetişmiştim.Sera ile beraber evden çıkıp Egelerin kapısını çaldık.Kapıyı arkasında büyük bir kalabalıkla Atakan açmıştı.Daha hava yeni kararıyordu ama buna rağmen insanlar gelmişti.Sera ile beraber koltukta oturan Oğuz ve Kaan'ın yanına geçtik.Etrafta Ege'yi arayıp bulamayınca Kaanlara döndüm.
"Ege nerde?"
İkisi birden bana değişik bakınca biraz korkmuştum.Arkama baktıklarını fark edince yavaşça arkama döndüm.Gördüğüm görüntü ile beraber kalbim hızla atmaya başlamıştı bile.Ege bir kızla beraber içiyor ve konuşuyor konuşmak bile denmezdi buna flörtleşiyordu.Kız konuşurken ikide bir Ege'nin elinde dokunuyordu.Ege de rahatsız oluyor gibi görünmüyordu.Arkadas olduğumuzu farkındaydım ama hoslantım gitsin diye kendimi inandırmaya çalışıyordum.
"İyi misin?"
Sera'nın kulağıma fısıltısıyla hemen önüme döndüm.
"Evet bir şey yok.Umrumda değil."
Kalkıp uzaklaşmak için mutfağa gidip bir bardak su içtim.Daha önce hiç sarhoş olmamıştım.Bünyemi bilmiyordum bu yüzden bu saatte başlayamazdım.Suyum bitince insanların arasından çıkıp bizimkilerin yanına doğru giderken Ege'nin kızla beraber bizimkilerin yanında oturduğunu gördüm.Ellerimi istemsizce sıkıp yanlarına ilerledim.
Sessizce Oğuz'un yanına oturdum."Merhaba ben Minel."
Gülümseyerek "İzem" dedim. Oğuz hızla yanımdan kalkınca irkilmistim."Nereye?"
"Geliyorum Tuğçe burada konuşmam lazım."
Birkaç saniye sonra romantik bir şarkı açmıştı.Sırası mıydı şimdi böyle bir şeyin.Herkes dans etmeye başlamıştı bile.Kaan Sera'yı dansa kaldırmıştı zorla da olsa.Oğuz Tuğçe'yi. Ege kıza teklif etmemişti ama kız atlamıştı.
"Hadi dans edelim."
Ege'yle göz göze geldikten saniyeler sonra kabul edip kalkmıştı.Dayanamayıp bir shot dikmiştim.
"Dans edelim mi?"
Başımı çevirdimde Atakan olduğunu görünce kabul edip uzattığı eli tuttum.Ve belimi tutunca ellerimi omzuna götürdüm.
Sessizliği bozan o olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HYMENALOUS
Teen FictionYa hayatın bize verdikleri ile geçinmeliydik ya da bize veremediklerinin peşine düşmemiz gerekiyordu. İki yakın arkadaş ve onları bekleyen yeni bir hayat. Peki, bu yeni hayata ayak uydurabilecekler mi?