18.BÖLÜM

45 17 62
                                    


İyi okumalar!❤️

Kaan'a dönerek "gitsek mi?Oğuz rahatsız olmasın?"dedim.
Oğuz Kaan'dan önce cevap vermişti."Niye biz gidiyoruz onlar gitsin."

"Tamam o zaman Oğuz sen gel ters tarafa otur görme."dedi İzem'de.

"Ne konuştunuz lavobada."

Gizem"Oğuz hayır boşver bu kız düşündüğün gibi biri değil."deyince Oğuz "söyleyin."diye ısrar etmeye başlamıştı.

"Kendini daha fazla üzmene değmeyecek bir şey."diye devam ettim.İzem'in telefonu çalınca lavoba mevzusuda kapanmıştı.

İzem telefonunu kapatıp"Ben gidiyorum.Tonks sabahtan beri durmadan havlıyormuş."diyerek yandan çantasını aldı.

"Kim söyledi?"

"Biri ev sahihini aramış?"

Atakan"Mama veya su vermeyi unutmadınız dimi."deyince gülümseyerek "Tonks bizden iyi besleniyor."diye cevapladım.

Ege'de"İzem bende seninle geliyorum."dedi .İkisi birlikte mekandan çıkarken konuyu değiştirmeye çalışmıştım.Ama ortamda gerginlik olunca pekte başarılı olduğum söylenemezdi.

"Çok acıktım hadi yemek yemeye gidelim."dedi Gizem.

"Bende acıktım."diye destek verdim bende.Sonunda ikna etmeyi başarmış başka mekana geçmiştik.

3 Hafta sonra İzem'in Ağzından

Günler hızlı bir şekilde geçerken bizde zamana ayak uydurmaya çalışıyorduk.Oğuz Tuğçe için üzülürken vizeler başlayınca düşünecek başka bir şeyi çıkıp onu atlatmasına kolaylık sağlamıştı.Gizem bir kafede işe girince arada sırada onun yanına uğrayıp biraz takılıyorduk.Sera ve bense günlerdir çok az uyuyorduk.Bütün gece çalışıp bir saat uyku ile sınava gidiyorduk.Kaan ve Ege ile de çalıştığımız için üniversite dışı az görüşmeye başlamıştık.Arada sırada bize geliyorlar ve beraber çalışıyorduk. Bunca yorgunluktan sonra nihayet son vizemizide vermiştik.
"İzem ben bütün gün uyuyacağım."

"Bende."diye gülerek cevapladım.Saat akşam 4'e gelirken eve gelip hemen odalarımıza dağılmıştık.Üstüme rahat kıyafetler giyerek yatağıma uzandım.Hayaller kurarak uykuya dalıp bir kaç saat kestirdikten sonra kapının ziline uyanmıştım.Ben kapıya doğru giderken peşimden gelen Tonks'a gülüyordum."Sen beni takip mi ediyorsun ha."
Kapıyı açtığımda Ege ve Kaanla karşılaşmıştım.

"Hoşgeldiniz ama Kaan, Sera odasında uyuyor."

"Ben kaldırırım."diyerek yanımdan geçip Sera'nın odasına gitmişti.Bende Ege ile beraber koltuğa geçmiştim.
"Sonunda bitti ne zamandır az görüşüyoruz evlerimizde yan yana olmasa ne yapardık."

"Evet ya iyi ki yan yana yoksa hasretinden ölürdüm."dedim gülerek.

"Sen dalga geçiyorsun ben gerçekten özledim."

Dudağından hızla öperek "tabi ki özledim Ege"dedim.

"Bir öpücüğe düşer miyim evet çokta güzel düşerim."

Ege'nin gülüşünü birkaç saniye izledikten sonra bacağına başımı yaslayıp bacaklarımı karnıma çektim.Saçlarımla oynamaya başlayınca diğer elini sıkıca tutup huzurla gözlerimi kapattım.

"Oğlum kızları almaya geldik sen bacağında uyutuyorsun kızı."

"Bana diyene bak sen önce Sera'yı ayılt."

Kaan'ın sesi ile Ege'nin bacağından kalkmadan başımı sesin geldiği yere çevirdim.Sera Kaan'ın kucağında bırakması için söyleniyor ve ayaklarını sallıyordu.
"Yavrum günlerdir doğru düzgün uyumuyoruz sal beni."diye gözleri kapalı konuşuyordu Sera.

HYMENALOUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin