20.BÖLÜM

33 14 64
                                    

İyi okumalar dilerim.🌼🤍

Odama gider gitmez uyumak için ne kadar çok çabalasamda uyuyamamıştım.Belki bir umut uyurum diye içimden yüze kadar saymıştım ama yine olmamıştı.Sonunda saatler süren çabadan sonra uyuyamacağımı anlayınca pes edip telefonumu elime aldım.Ege'den saatler önce gelen mesajı görünce hemen açtım.

Ne demek aşk senin için en son gelen şey.Ben senin için en son mu geliyorum yani."

Arayıp bir kaç saniye çaldıktan sonra açınca "aşk benim için en son gelen şeydi.Eskiden.Öyle hepiniz yüzüme bakıp itiraf bekleyince bulamadım ağzımdan çıkıverdi.Konuya dönersem insanların nasıl bu kadar çabuk aşık olup çevresindeki insanlar yokmuş gibi davranması o insana delicesine bağlanması şaşırtıyordu çünkü kimseyi o anlamda seni sevdiğim kadar sevmemiştim, bilmiyordum.Sen benim duygularımı doğru bildiklerimi değiştirdin.Artık neyin ne olduğunu anladım."dedim.

Ege uykulu sesiyle "seni seviyorum İzem."deyince benimde aklıma onun itirafı gelmişti.

"Senin nasıl ilkin ben oluyorum senin gibi birinin bir sürü sevgilisi olmuş olmalı?"

"Ya senin hiç mi uykun gelmedi gözlerimi açamıyorum ama anlatayım.Kızlar peşimden ayrılmıyordu doğru çok flörtüm oldu evet ama hiçbirine yüz vermiyordum çünkü hepsi sahteydi.Bana doğruymuş gibi hissettirecek birini bekledim ve sonra seni buldum."dedi uykulu sesiyle.

"Öyle olsun diyorum şimdilik uyudun uyayacaksın çünkü.İyi geceler aşkım."

"İyi geceler güzelim."dedikten sonra telefonu kapatıp yastığımın altına koydum.Biraz yaşadıklarımızı hızlı geçen zamanımızı, geride bıraktığımız anları düşünüp gözlerimi kapattım.Ege'nin sesini duyunca içimde rahatlamıştı.

Sabah gözlerimi Tonks'un yüzümü yalamasıyla açınca ellerimi yüzüme götürerek gülmeye başlamıştım.
"Tonks dur oğlum. Küçücüksün ama çok yaramazsın." Yatağımdan kalkmadan biraz Tonksla oyalandıktan sonra saate bakınca 3 olduğunu görmüştüm.Gerçekten fazla uyumuştum.Yatağımdan kalkıp saçlarımı taradıktan sonra panduflarımıda giyerek odamdan çıktım.

"Oo majesteleri nihayet uyanabildiniz."
Oğuz'un sesiyle başımı yerden kaldırıp salona çevirdiğimde herkesin salonda oturup tabu oynadığını gördüm.

"Siz ne zamandır buradasınız?"diye sordum gözlerim Ege'yi bulunca.

Ege"aşkım iki kere geldim odana kaldırmak için ikisinde de kalkmadın."dedi gülümseyerek.

"Hadi ya geç uyudum şimdi bile zor kalktım Tonks sağolsun."diyerek banyoya girdim.Yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladıktan sonra bizimkilerin yanına giderek Ege'nin dizine yattım ve bacaklarımı karnıma iyice çekerek Seraları izlemeye başladım.Oyunda Gizem,Oğuzla ve Sera Kaanla eşti.Atakan'da Ege'yle sohbet ediyordu.Ben yattığım yerden sessiz ve sakince onları izliyorken karnım acıkınca "akşam ne yiyelim?"diye sordum Sera'ya.Sera düşünmeye çalışırken Gizem konuşmuştu.
"Hadi eğlenceli bir şeyler yapalım bakın aklıma ne geldi. Şimdi 2 gruba ayrılacağız ve bir grup Egelerde bir grupta burada yemek yapacak.Kazanan grubada ödül olsun."

Oğuz "kulağa eğlenceli geliyor bence yapalım."dedi tabu kartlarını toplayarak.

"Benim işim var akşama kadar ama jüri olabilirim.Hem akşam gelince kimin tabağı kimin olduğunu bilmem adil olur."dedi Atakan'da.

"İyi yapalım o zaman."dedi Sera'da oturduğu yerden kalkarak.

Bende koşarak odamdan kağıt makas ve kalem alıp içeri döndüm."Siyah ve beyaz olsun takımlar hangi rengi seçerseniz."diyerek kağıtları hazırladım.Sıra grupları oluşturmaktaydı.Teker teker herkes bir kağıt alıp sesli bir şekilde söylemeye başlamıştı.Kaan,Ege ve Gizem beyaz takımda ben,Sera ve Oğuz siyah takımdaydık.
Sera "Ama unutmayın bakın dolapta ne varsa gidipte alışveriş yapmayın ve çok zaman alan yemekler yapmayalım."

HYMENALOUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin