SAKAR PRENSES * PRENS & PRENSES SERİSİ I

6.BÖLÜM - OYUNUN İÇİNDEYİZ

ve bölüm sizlerle :)

**-**

Günler fazla monotonlaşmıştı. Hiç bir gün Yansı için vukuatsız geçmiyordu. En son tasarım olan bir vazoyu devirmiş ve Olga’yı çileden çıkarmıştı. Kadın da ona arşivdeki dosyaları düzenlemesi için bir gün vermişti ceza olarak. Tabi bundan Çağrı’nın haberi yoktu.

“Leyla hanım, Yansı hanım nerede? Odasında yok da,” dedi kapıdan başını uzatarak.
Leyla tedirginlikle Olga’ya bakmış ama cevap verememişti. Kem küm edince de Çağrı sabır çekti. “Olga hanım sizin bir fikriniz var mı?” dedi kadına bakıp.

“Arşivde. Dosyaları düzenliyor,” dedi duygusuz ve sert bir ses tonu ile.
Adam sakinleşmek için başını eğdi ve derin bir nefes aldı, “Olga hanım, o kızın arşivde ne işi var. Allah aşkına neden benim elemanlarımla uğraşıyorsunuz?”

Olga inanamıyormuş gibi ayağa kalkıp, asistanını dışarı gönderip kapıyı kapattı ve adama yaklaşıp elini göğsünde bağladı, “Çünkü o kız sakarın teki. İki haftada yaptığı şeyleri bir düşünsene Çağrı. Bugün de sabahın ilk saatlerinde koridordaki vazoyu devirdi. Paramparça oldu.”
“Lanet olsun canı cehenneme vazonun. Olga sen kendi bölümündeki elemanlarından sorumlusun. Benim elemanlarıma karışma!”

“Peki sevgili müstakbel kocacığım,” deyip boynuna sarıldı ve tam dudaklarını öpecekken adam geri çekildi. Olga’nın kaşları çatıldı, “Neler oluyor Çağrı? Ne bu uzaklık günlerdir?”
“Bu hitaplardan hoşlanmıyorum Olga. Annemle de konuştuğunu biliyorum. Benim haberim olmadan sakın bir daha ailemden biriye bu konu ile ilgili konuşma. Hele benim adıma hiç ama hiç konuşma. Yalancı durumuna düşmen hoş değil.”

“Sorun bu mu gerçekten?”
“Olga ben seninle evlenmek istemediğimi söyledikçe, herkese evleneceğimizi yayıyorsun. Sorun bu!” sonra kadının omzunu tuttu, “Ben seninle evliliği düşündüm Olga, ama sen bana çocuklarla ilgili düşüncelerini söylediğin an bende bittin.”
“Ama düşüncelerim değişti-”
“Benimkiler de değişti.” Başını yana eğdi, “Sen bir köpeğe bile merhamet etmiyorsun. Daha bugüne kadar hiçbir çocuğa sevgiyle baktığını görmedim. Sen bana bile sevgiyle bakmıyorsun Olga, tek düşündüğün milletin ne demesi. Benden ayrıldığın zamanlarda bile herkes bizim evlenmemizi beklerken ayrıldığımızı konuşacak diye barışıyorsun. Bir kez bile ‘ben sensiz yapamam’ demedin.”

“Sen çok mu dedin?”
“İşte tam bu noktadayız!” dedi sinirle. “Biz birbirimize aşık değiliz!”
Adam odadan çıktığında kadın sinirle masaya vurdu ve bir süre sakinleşmek için derin ve sık nefesler alıp verdi. Gözü telefonuna takılınca eline alıp, son aramalarda olan adamı yeniden aradı.

“Hallettin mi?” diye sordu.
“Evet Olga hanım.”
“Tamam,” deyip sert bir şekilde masaya bıraktı telefonu, “Seni mahvedeceğim saf görünümlü akrep seni! Benim olması gereken bu koca serveti sana yedirmeyeceğim!”

***

“Ko-ca-cı-ğım!”
Buğra gözlerini yumdu. Nereden çıkmıştı şimdi bu kız Allah aşkına? Sinirle bakışlarını kıza çevirip, “Ne kocası lan?” diye bağırdı.
Kız salınarak içeri geçti, dişlerini yırtıcı bir hayvan gibi birbirine bastırıp, hırladı. “Sen benimle böyle lanlı manlı konuşunca ben çok tahrik oluyorum biliyor musun? Sevişirken de argo konuşacak mısın kocacığım?”

“He! Sürekli söveceğim kendime. Seni karşıma çıkaran kadere de söveceğim, hatta dedemin verdiği o söze her gece söveceğim. Bela mıdır nedir arkadaş? Hayır hayatında kaç kez seviştin de tahrik olmayı biliyorsun acaba?” diye homurdanıp, sinirle ayağa kalktı ve kıza doğru eğildi, “Mesela seninle sevişirsem belamı siksinler! Bu nasıl, iyi mi? Tahrik oldun mu?” dedi tıslayarak.