17. BÖLÜM - KORKULARIM

4K 574 216
                                    


Sen benim en büyük korkumsun,
Gözlerini kaybetmekten korkuyorum,
Ellerinin ellerimin arasından yitip gittiğini düşündükçe çıldırıyorum.
Geceleri ağlıyorum mesela,
Yoluğun geliyor aklıma, çığlık çığlığa kaçıyorum yalnızlığından.
Korkularım var adam,
Ben ilk kez senin ellerinle çıkıyorum kabuğumdan.
Ya beni koruyamazsan?

Erdi kızın üzerinde gelinlik için hazırlık yaparken Yansı’nın susmamasıyla gözlerini devirip duruyor, yanında çalışan ve ona yardım eden kızla bakışıp bakışıp gülüyorlardı.
“Allah alana sabır versin Erdi bey, bu ne?”
Erdi başını sağa sola salladı, “Bizde bunlardan yığınla var, antrenmanlıyım. Ayrıca bu bizimkilerin yanında, dilsiz prenses kalır. Bir Yaz var, Allah esirgesin yani.”


Yansı ikiliyi duymuyor, hala içindekileri sıralıyordu, “Hayır, böyle ezbere baskı altında düğün hazırlığı mı olur? Ben o an baskı altındaydım, nikah memuru bile sorarken şu cümleyi kuruyor, ‘hiçbir baskı altında kalmadan’ diyor, ben baskı altındayım şuan, çok baskılıyım yani. Belki ben gül değil de papatya diyecektim, o an heyecanla ben her şeyi karıştırmış olabilirim. Mesela şuan kabarık bir gelinlik istemiyorum artık.” Duvarda kocaman duran siyah beyaz fotoğrafı gösterdi, “Öyle bir şey istiyorum. Çok güzelmiş.”
“Bohem mi?” diye sordu Erdi.
“Evet. Çok hoş.”

Erdi kafasını kaşıdı, “O benim eşim ve ilk yaptığım gelinlik.”
“Hii... Çok güzel.”
Erdi ayağa kalkıp kıza baktı ve sakin bir şekilde gülümsedi, “Yansı hanım, şöyle yapalım mı? Siz her şeyi bize bıraksanız? Size harika bir bohem düğün hazırlayalım, nasıl olur?”
Yansı’nın kem küm ettiği gören yardımcı kız, “Bence harika bir fikir Erdi bey, sürpriz bir düğün, bence kulağa dehşet güzel geliyor,” diyerek araya girdi.

Yansı yüzünü buruşturdu, “Benim kulağıma çok korkutucu geldi. Ben korkarım sürpriz şeylerden.”
Erdi kızın yanaklarını sıktı, “Bence kararsızlıktan daha iyidir prenses. Hadi her şeyi bana bırak olur mu?” dedi göz kırparak. “Biz her konuda efsaneyizdir emin olun, muhteşem bir düğününüz olacak.”
“Peki,” dedi homurtu şeklinde. Ama hala kararsızdı. “Aslında-”

“Bence artık sakin olun Yansı hanım, sizi çok seven bir adamla, masal gibi bir düğünle yepyeni bir hayata başlayacaksınız.”
Yansı arkasındaki sandalyeye oturdu ve Erdi’nin hiç beklemediği o kelime ağzından çıktı, “Korkuyorum.”
Erdi anlayışla gülümseyerek başını salladı, az çok anlamıştı. Yardımcısına, “Bizi biraz yalnız bırakır mısın?” dedi ve kız çıkınca Erdi diğer sandalyeyi çekip Yansı’nın karşısına oturdu, “Korkuyor musun?”
“Evet.”
“Neden?”

“Çağrı’yı çok seviyorum, her şeyden çok. Ama ben daha önce kabuğumdan bu kadar çıkmadım, çıkamamaktan, dahası onu mutlu edememekten, ona yetememekten korkuyorum. Ailemdeki herkesin kötü evlilikleri var. Annemle babam, yengemle amcam... Berbat anne babalar, berbat eşler.”
Erdi kızın elini tuttu ve bir abi gibi okşadı, “Benim bütün ailemin masal gibi evlilikleri var Yansı, ama inan bana evlilikten benim kadar korkmuş olamazsın. Öyle ki zamanında sevdiğim kadının beni terk etmesine, daha da acısı bebeğimizi kaybetmemize sebep oldum. Yansı o zamanlar çektiğim acıyı sana anlatamam. Onsuz geçen zamanı sana ne kadar anlatsam boş.”

“Sonra?”
Arkasındaki dev fotoğrafa bakıp gülümsedi, “Sonra bir gece bu atölyeye girdim ve bu fotoğraftaki gelinliği ona dikip, kapısına -daha doğrusu çalıştığı otele dayandım. Beni affetmesi için neler yaptım anlatamam. Ama şimdi dünyanın en mutlu adamıyım. Çocuklarım ve karımla ne kadar mutlu olduğumu tarif edemem. O korkularımın ne kadar anlamsız olduğunu biraz geç de olsa anladım. Sen o adamı kaybetmeden anla. Çünkü aşk öyle her zaman kapını çalmaz. Şanslıysan sevebileceğin biriyle evlenirsin, ama bu dünyada seçilmiş o çok şanslı insanlardan biriysen, aşık olduğun ve sana aşık bir adamla evlenirsin. Sen o seçilmiş çok şanslılardan birisin Yansı, yüreğindeki aşkın, elini tutan bu adamın kıymetini bil. Korkularına kurban etme ikinizi de.”

SAKAR PRENSES * PRENS & PRENSES SERİSİ IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin