13.BÖLÜM - BİR REZİLLİK MASALI

4.3K 591 276
                                    

Ben yazarken çok ama çok eğlendim, umarım siz de okurken aynı duyguyu yaşarsınız :) keyifli okumalar :)

Biz seninle prensle prensestik,
Bizim masalımız bir aşk masalı olmalıydı.
Biz seninle aşkla tutkunun birleşimiydik,
Ama bizim masalımızın adı ‘Bir Rezillik Masalı’ydı...

-*-

Çağrı kızın gözlerine bakıp cevap beklerken kız hiçbir şey demeden adama bakıyordu. Çağrı gülümsedi, “Yansı cevap vermeyecek misin sevgilim?”
“Allah’tan parmağım kopmamış yemin ederim,” dedi elini kaldırıp gösterirken. “Yoksa yüzüğü takamazdım.”

Çağrı gülerek başını salladı, “Allah korumuş hayatım ikimizi de acaba şimdi bir cevap mı versen? Bekliyorum da ben, malum.”
“Ee taktın yüzüğü, neyine cevap bekliyorsun Allah Allah? Hayır, dersem yüzüğü çıkaracak mısın? Çok saçma.”
Cık, yaptı adam, “Senin aklını başından alana kadar öpüp, o ‘evet’i ağzından söke söke alacağım. Yani hayır, demende beni mutlu eder, o yüzden istediğini diyebilirsin.”

Kız yutkundu, ‘hayır’ bok çukuruydu. “Peki ya evet dersem?” Adam çapkınca sırıtınca Yansı yeniden yutkundu, bu daha beterdi galiba. Kesin hatta öyleydi.
“Seni kucaklayıp, direkt yukarı odaya çıkaracağım.”
“Sebep?”
Kızın bacaklarını okşamaya başlayan adamın elleri kalçalarını sıkarak, “Sence?” diye karşı bir soru sordu ona.

“Hımm. O da sakat.” Gözlerini kıstı, “Düşünmek istiyorum desem?”
Adam derin bir nefes alıp verdi, “Düşünmek mi istiyorsun?”
“Evet!” dedi meydan okuyarak. Bunda serbest bırakırdı her halde.
“Peki. Sen düşünürken bende düşüncelerinin yolunu çizeyim.”

Kızı kucakladı, elinin tersi ile masadaki her şeyi yere itip döktükten sonra kızı masaya oturttu. Kırılan tabaklara, dağılan çatal ve diğer her şeye hayretle bakan Yansı “Hii, bir de bana sakar diyor!” diye inleyince adam başını sağa sola salladı.
“Hayır güzelim hayır, şirinliklerin beni durduramaz.” Dudaklarını esir alan Çağrı dakikalarca büyük bir tutku ve şehvetle öptü kızı. Elleri ne göğüslerini ne de bedeninin başka bir yerini rahat bırakmıyor, kızı deli edercesine dokunuşları ile yakıyordu. “Evet mi?”
Kız yutkundu. “Çağrı...”

“Efendim meleğim.”
“Evet...” diye fısıldadığında Çağrı mutlulukla gözlerini yumdu.
“Seni seviyorum prensesim.”
“Bende seni seviyorum aşkım.” Kızı kucaklayarak yukarı çıkardı. Birlikte odaya girdiklerinde kızın üzerindeki gömleğini bir çırpıda çıkarırken, kendi de dakikalar içinde çıplak kalmıştı. Kızın sevimli sutyeninin kopçasını çözerken ise yutkunuyordu. Kızın masumluğuna karışan seksiliğinin karşısında aklını kaçırabilirdi. “Bebeğim...” dudaklarını gezdirdi, “Çok güzelsin...”

Kızı yeniden taşıyıp yatağa yatırırken ikisinin de üstünde sadece alt çamaşırları kalmıştı ve Çağrı yatağa girdikleri an onlardan da kurtuldu. Sonra yavaş ama tutkulu bir şekilde ona dokunmaya başladı. Hareketleri sertleşmeye başladığında o da baştan çıkmıştı.
“Yansı...” diye inledi. Kızdan cevap gelmeyince, “Bana dokunmanı istiyorum,” dedi nefes nefese.
Ama hesaba katmadığı, kızın bu konuda acemi olduğuydu. Yansı’nın elini alıp aşağılara indirdiğinde Yansı önce cesaret edemese de sonra adamın hoyrat bir iki dokunuşu ile adamın cinsel organını tüm gücü ile tutup sıktı.

“Ah!” diye bağırarak kalkan adamla Yansı rüyadan uyanır gibi yan tarafa sıçradı ve elinin tersi ile komodinin üzerindeki mumlara çarpıp, hepsini yere devirdi.
“Ay mumlar gitti.”
Çağrı yana yatıp, acı içinde olsa da gülmeye başladı, “Biz seninle ne yapacağız küçük sakar sevgilim, valla bilmiyorum.”
“Ay sen tutturdun tut diye”
Adam başını yana çevirip, inanamıyormuş gibi kıza baktı, “Lan inek gibi sağ mı dedim? Ne diye sıkıyorsun kızım, canımı yaktın ya!” hala gülüyordu. “Okşa dedim okşa. Sıkımlık çiğ köfte yapıyor sanki bana.”

SAKAR PRENSES * PRENS & PRENSES SERİSİ IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin