19. BÖLÜM - MASALIMSI HAYATLAR

4.1K 551 399
                                    

Kızımın ve benim rahatsızlığımdan dolayı uzun süredir yazamıyorum. Hala da toparlanmış değilim, ama yine de bölümü paylaşmak istedim...

-*-
Benimle çıktığın yolun son demine yaklaştık,
Belki de çok da bir masal değildi aşkımız...
Sevgi, aşk, romantizm ve tutku,
Bizi biz yapan bunlar değildi, bizi biz yapan farklılığımızdı...

-*-

Çağrı kollarındaki kadının saçlarını okşadı, “İyi misin sevgilim?” hala şu halde olduklarına inanamıyordu. Kazasız belasız atlatabilmişlerdi şu geceyi. En azından güzel başlamışlardı. Güzel ve ateşli...
Yansı başını aşağı yukarı salladı, “Acıdı ama şimdi iyiyim.”
“Acıdı mı?” diye hayretle sordu adam, “Valla ben en son yüzünde acı çeken değil de zevkten uçan bir ifade gördüm.”

“Çok ayıp Çağrı!” dedi omzunu ısırarak.
“Ah, deli kadın! Ne ısırıyorsun ya?”
“Neden acıdı mı ki? Demin boynunu ısırırken yüzünde zevk alan bir ifade vardı da ondan sordum.”
“Sen çok tehlikelisin, yemin ederim sen sönmüş gibi görünen, ama aslında faaliyette olan bir yanardağsın ve neremde nasıl patlayacağın belli değil.”

“Evet, kork benden. Ful donanımlıyım.” -Yaşamadık ama evlenmeden önce internette okuduk bir şeyler.
Karısını bir anda altına aldı “Hımm... Çok etkilendim. Demek donanımlısın. Görelim şu hazırlıkları.” Derin bir nefes alıp verdi, “O zaman ful donanımlı karım, bomba gibi bir balayına hazır mı?”
“Hazır tabi!” dedi sevinçle.
“O da neremizde patlayacak bakalım göreceğiz,” diye homurdandı, yataktan kalkıp elini uzatarak. “Duşa girip hazırlanalım da uçağı kaçırmayalım.”

***

Uçakta yaşadıkları bir kaç aksilik dışında -en azından uçağı düşürmeden- adaya gelebilmişlerdi. Yansı geldikleri yere hayranlıkla bakarken gördüğü yükseklikle “Oha!” demişti ki ağzını kapadı.
Çağrı karısının tepkisi ile kaşlarını havalandırdı, “Oha mı?”
“Çok yüksek, maşallah diyecektim. Allah arttırsın.”
“Maşallahla ohayı nasıl karıştırdın merak içindeyim sevgilim,” dedi Çağrı kıza yaklaşarak.
“Karıştı işte, orasını karıştırma.”

Adam gelip kızı belinden sardı, “Ben şuan sadece yaşadığımız o ateşli anları düşünüyorum. Acaba devamına geçsek mi? Hani şu ful donanımı görmek istiyorum.”
Kız dudaklarını büzdü, “Hımm...” etrafına bakındı, “Böyle açık alanda çok cazip gelmedi. Biri görür de videoya alırsa rezil oluruz.”
Çağrı gözlerini devirdi, “Aşkım birincisi buraya sadece deniz uçağı ile geliniyor, o da alçakta uçuyor ve dağın diğer tarafında kalıyor, gördün ve bulunduğumuz adanın en yüksek yeri burası, yani bizi görecekleri her hangi bir yer yok. Ayrıca ve yeniden ayrıca, otelin mimarı emin ol o kadarını düşünmüştür. Çünkü bu otel balayı oteli zaten. Emekli bir albay kitap okumak için buraya gelmez.”

“Hııı...” dedi Yansı hoşnutsuz bir sesle, “Adam mimar olmuş, iki duvar bir tavan yapamamış. Ne var yani, dağın tepesine bir yatak koymuş, bunu bende yaparım.”
Adam kızın elini tutup dönemeçli merdivenden indirdi onu ve küçük ahşap kapıyı açıp içeri geçirdi.
Yansı bu sefer gördüğü manzara ile ciddi anlamda büyülenmişti. Kayanın içine yapılmış bir oda ve bir tarafı komple camdı. Orada da tam camın karşısında bir yatak ve arka tarafında banyo vardı.
“Şimdi gözünüzde bir mimar olabildi mi arkadaş?”

“Ooo... Fazlasıyla. Çok güzelmiş.”
“Artık yukarı çıkıp, balayımıza başlayalım mı karıcığım? Ben ciddi anlamda seni çok istiyorum. Şuanda...”
“Olur,” dedi nefes nefese, “Başlayalım.”

SAKAR PRENSES * PRENS & PRENSES SERİSİ IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin