Ağabey

2.2K 206 3
                                    

ד                                 
Koşuyordu,kriz geçiren kalbinin atışlarını dinlemeden ve arkasına bakmadan koşuyordu fakat bu koşmasını bir anda düşünce ayrımına sokan bir durum çıktı;
Sağ tarafında bir ara sokak gördü tam önünde de ana caddeye çıkan bir yol vardı.
John,hangi yola gideceğini dair düşünmesine gerek duymadığını hissetti çünkü önünde bir polis arabası durdu ardından içinde ki polis hemen kapıyı açtı,çıktı ve kapatmadan arabanın üstünden John’a doğru silah doğrulttu
“Görüş alanımda,tekrar ediyorum şüpheli görüş alanımda.”
John’un şapkası hala kafasındaydı ve onu tanıyan polisi ise bayıltmıştı fakat “Kim olduğumu hala anlamadılar.” Gibi saçma düşüncelere aklında yer vermiyordu ki çoktan anlamış olduklarını düşünüyordu.
“Ellerini görebileceğim bir yerde tut ve dizlerinin üstüne çök.”
Basit bir numara gelmişti aklına,John’un. Ve işe yarar veya yaramaz diye düşünmeden hemen uygulamaya geçti.
Kafasını sol tarafa doğru çevirdi ve şaşırmış gibi yaptı aynı zamanda dizlerini yavaşça kırıyordu.
Polis yemi yutmuştu ki kafasını, John’un baktığı yere doğru çevirdi.
John,kırdığı dizlerinden güç alarak kendini sağ tarafa doğru attı ve dar sokakta koşmaya başladı.
Polis,John’a “Dur!” diye bağıramadan gözden kaybolmasından sonra hızlı bir şekilde hala kapısı açık olan arabasına bindi ve kapıyı sert bir şekilde örterek ilerlemeye başladı. Bu kendinden emin hareketlerinin sebebi yolun nereye çıkacağını bilmesiydi.

Dar sokağın üzerinde hızlı bir şekilde koşmasını ancak bu ses tonu durdurabilirdi:
“John! Bu tarafa.”
John’un birkaç adım geçtiği evin kapısı açıldı ve içindeki ışık,dışarıyı aydınlattı.
John hiç vakit kaybetmeden arkasına döndü ve kapının önüne geldi.
Kapının önünde duran,sakalı ‘Tony Stark’ ın sakal şekline benzeyen adama baktı ve şapkasını çıkarttı.
Nefes nefese kaldığı için bir süre soluklandıktan sonra ağzından bir kelime çıktı,John’un:
“Ağabey?”

SEKİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin