TEKE TEK

2.7K 250 16
                                    

  ●

John, arabanın deri koltuklarına yine kendini bırakmış bir şekilde oturuyordu. Yanında Will ile birlikte 6.Caddeyi tutuyorlardı.
Will, sessizliğin araya girmesine izin vermedi:
“Diğer 8 güne 2 gün kaldı John.”
John,dilini alt dudağının üstünde gezdirerek karşısında ki sokağın sessizliğini izliyordu. 6 gündür nöbetteydiler ve bu onları gerçekten yormuştu. Fakat John’da ki hırs,azim ve inanç yorgunluğun içine girmesine izin vermiyor,en iyi şekilde direnmesini sağlıyordu.
“Evet, biliyorum Will.”
Will yine sessizliğin araya girmesine izin vermedi:
“John,48 saniyede dava çözdüğün günü hatırlamıyor musun?”
“Evet hatırlıyorum Will. Kolay davalardan biriydi işte.”
Will hemen yaslandığı deri koltuktan doğrularak John’a şaşkın bir bakış atarak:
“Tanrı aşkına John! O davayı Leonard 2 hafta boyunca çözmeye çalıştı bir türlü başaramıyordu. Fakat senin açıp o dosyaya bakman ve aradan 48 saniye geçmesi her şeyi çözmüştü. 48 saniyede çözmüştün John. Şimdi 48 saa”
“Will! Sen harikasın!”
John, Will’in sözünü kesip, yaslandığı deri koltuktan anice kalkıp arabadan dışarı çıktı. Ardından eline telsizi alıp ağzına getirerek:
“Caddeleri tutan tüm birimlere. Bir planım var,Geri çekilin! Sekiz’in John Brown’ın kim olduğunu anlama sırası geldi!”

                                                     ●
Yine karanlıkların arasından maskeli bir adam belirdi. Ve her zaman ki gibi arkasında 73 model mavi bir pikap.
Pikabın bagajı her zaman ki gibi beyaz bir örtüyle kaplıydı ve yine geçen sefer ki gibi kan lekeleri vardı.
Maskeli adam, pikabın bagajının yanına geldi ve kan lekeli beyaz örtüyü kaldırdı. Bagajda 8 ölü vardı ve yine geçen seferki gibi dördü kadın,dördü erkekti.
Maskeli adam, sokak lambasının ışığının vurduğu duvara hepsini sırtını yaslayarak yerleştirdi. Ardından pikabın yanına gidip, kapısını açıp şoför koltuğunun yanında ki koltuğun üstünde ki içinde kan dolu olan tenekeyi aldı.
Cesetleri yerleştirdiği yere gitti, tenekenin içindeki fırçayı alarak cesetlerin üstüne tenekenin içindeki kanla,rakamlar yazmaya başladı.
Rakamları yazmayı bitirince fırçayı tenekenin içine attı, boynunu kıtlattı ve tam arkasını dönecekti ki birisi kafasına silah dayadı. Silahı,maskeli adamın kafasına dayayan kişi: John Brown’ın ta kendisiydi
“Teke tek ha Sekiz,şimdi nasıl gidiyor?”

SEKİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin