ד
3 AY,96 ÖLÜM SONRA
“İşe yaracağını nereden biliyorsun?” John sırtını sokak lambasının direğine yaslamış bir şekilde ilerideki mahkeme salonunu izliyordu.
“Çünkü ben yaptım.” Dedi sakin bir şekilde,John’un “Ağabey” diye seslendiği,Tony Stark sakallı adam. Bir süre sonra da elini lacivert gömleğinin cebine götürdü fakat sigarayı orda hissedemedi sonra da kiremit rengi pantolonunun ceplerine baktı fakat orada da yoktu. John’a döndü ve:
“Burada bekle,John.Geliyorum.” diyip John’u direğin yanında yalnız bırakarak karşıda ki markete doğru ilerlemeye başladı.
Kafasını bir sağa bir sola doğru yatırıp kıtlattıktan sonra abisinin girdiği markete doğru baktı ardından da etrafa bakıp,polis var mı yok mu diye kontrol ediyordu.
Etraf temizdi aslında John öyle sanmıştı ki arkasından gelip silah doğrultan,sivil polisi fark edememişti:
“Sakın yanlış bir şey yapayım deme. Onu yakaladık Adam.”
Kaçamazdı,bu sefer imkansızdı. Önünde bir polis arabası durdu ve içinden iki polis inerek John’a doğru yürüdüler.
Arkasından gelen sivil polis de,John’un ellerini çekip plastik kelepçeyle bağladı.
Arabaya doğru götürülürken arkada duran, ağabeyine bakıyordu
“Başına ödül konmuştu,John. Bazı borçlarım var bunları kapatmam lazım,kişisel olarak algılama.”
John’un gözünden dökülen yaşlar,kelimelere izin vermiyordu.
Arabaya bindi ve göz kapaklarını kapattı fakat bu göz damlalarına engel olamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEKİZ
Mystery / Thriller"Dünya'nın en iyi dedektifi, Dünya'nın en zeki katiline karşı." 8 günde 8 kişi öldüren bir katil,her şeyi "8" rakamına bağlayan bir psikopat, arkasında hiçbir delil bırakmayan bir profesyonel. John Brown, dedektiflik hayatı boyunca en gizemli davala...
