●
“Saat kaç?”
John sol elini sallayarak saati dışarı çıkardı ve kendine yaklaştırarak baktı
“23:00”
“Demek bir saatimiz kaldı.” Dedi yanında oturan Will.
John,torpidonun üstünde duran defteri aldı ve rakamlara baktı.
Bu bakışın kaçıncı bakışı olduğunu hatırlamıyordu.
“Düşün.” Dedi John, fısıldayarak ve gözlerini sımsıkı kapatarak.
“2 ve 3 aralarında 1 fark var ne anlama geliyor? 3 ve 19 arasında da 16 fark var. 6,15,12 ve 1 diye aralarında ki fark devam ediyor.
Düşün John,düşün.”
John, sımsıkı kapattığı gözlerini aniden açtı ve karşısında tekrar rakamları görüyordu.
Bir süre rakamlara baktıktan sonra “Alfabe?” dedi fısıldayarak yine.
rakamların hemen altında alfabe belirmişti.
“ilk fark ‘1’ ,alfabedeki 1.harf ‘A’.”
Çıkan harfler rakamların üstünde toplanıyordu. İlk fark 1’di. Bu yüzden Alfabedeki 1.harfe eşitledi John.
Ardından devam etti:
“2. Fark ’16’, alfabedeki 16. Harf ‘M’. 3. Fark ‘6’ , alfabedeki ‘E’ harfine eşit.” Böyle fısıldayarak devam etti.
Tüm farkları,alfabedeki sıraya göre dizdikten sonra bir kelime ortaya çıktı. Aslında bu isimdi.
Farklardan ortaya çıkan isim, John’un kalbinin en üst hızla atmasına ve titreyen sesiyle o ismi fısıldamasına neden oldu:
“Amelia.”
●
John, arabadan hızlı bir şekilde fırlamış,arkasından “Nereye?” diye bağıran Will’e dönmeden “Hedefi Amelia.” Diye bağırarak cevap vermiş bir şekilde koşarak aslında sekerek ilerliyordu.
Sekiz’in topuğuna sıkmasının izi ve acısı hala devam ediyordu fakat bu John’u durdurması için yeterli sebep değildi aslında hiçbir sebep onu bu yolu var gücüyle hızlı bir şekilde ilerlemesini engelleyemezdi.
Neredeyse varmıştı John. Saatine baktı ve fısıldayarak saati söyledi ardından var gücüyle ilerlemeye devam etti
“23:50”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEKİZ
Mystery / Thriller"Dünya'nın en iyi dedektifi, Dünya'nın en zeki katiline karşı." 8 günde 8 kişi öldüren bir katil,her şeyi "8" rakamına bağlayan bir psikopat, arkasında hiçbir delil bırakmayan bir profesyonel. John Brown, dedektiflik hayatı boyunca en gizemli davala...
