5

2.9K 283 251
                                    


Adımlarımı sayarak ilerliyordum,son köşeyi döndükten sonra evimde olacaktım.

Hızlandım kkamiyi görmek için heyecanlanıyordum,çok şirindi.

Ah evet işte o köşe tam da orada gözlerimiz buluşmuştu,hala boş boş düşünüyordum,sanki kendimi durduramıyordum.

Umursamaz bir tavır takınıp apartmanın kapısına yöneldim.
...

Kapımı yavaşça açıp içeri adımımı attım,Kkami sesi duymuş olmalıydı ki kapıya beni karşılanaya gelmiş bacaklarım sürtünüp duruyordu,ne kadar da tatlıydı.

Çantamı bi kenara fırlatıp, Kkami ile ilgilenmeye başladım. Küçük bacaklarına ellerimi geçirip kucağıma almaya çalıştım, yerinde durmuyordu dolayısıyla kucağımda durması 3 saniye sürdü. Bir kaç oyun oynandıktan sonra kıyafetlerimi değiştirmediğimi farkettim, yorgundum bir şey hissetmiyordum.

Gücümü toplayıp koltuğumdan kalktığımda kapının zilini duydum.

Hayır, o gelmiş olamazdı kendimi kandırıyordum sadece.Yapmam gereken tek şey sakin olup kapıyı açmaktı.Vücudumun karıncalandığını hissediyordum.Bana bunu hissettiren neydi?

Derin nefes alarak kapıya yöneldim.Gözlerimi uzun bir süre kapattıktan sonra kapıyı açmamla beraber araladım.

O değildi,yine hayal kırıklığına uğraşmıştım. Kapıyı açtığımda gördüğüm tek şey apartman yöneticisiydi, elinde tuhaf bir kutu tutuyordu.Elindekini bana uzattı

Hayır, internetten alışveriş yapmamıştım.Aylar önce sipariş ettiğim kargolardan biri de olamazdı, şaşkınlıkla sordum.
"Ah bu nedir?"

"Geçen gün işten erken dönmüştüm, kapında bekleyen bir genç vardı, orada olduğumu görünce beni fark etti,kutuyu sana iletebileceğimi söyledim."

Elindeki kutuyu sıkıca aldım.Saniyeliğine dünyam durmuştu,kalbim birbirinden düzensiz ritimlerle atmayı başlamıştı,nefesim düzenleyip sordum. "N-nasıl" "Nasıl bir çoçuktu?"

"Yani uzun boyluydu,bir de açık yüzü ve kahvemai gözleri vardı sanırsam, sorun yok değil mi?"

Siktir bu o olamazdı değil mi? Sakin olmam gerekiyordu, sanırım elimdeki kutuyu tutarken kollarım hafiften titremeye başlamıştı bile.

Dudağımı dişlerken bi yandan heyecanımı bastırmaya çalışıyordum.

"Hayır sorun yok teşekkür ederim anladım." Gülümseyerek cevap vermiştim.

Sakin olmalıydım.

"Ha bir de Felix-"

Kalbimin ritmi şimdi tamamen bozulmuştu.
Arkamı dönüp dikkatle,hayır tüm dikkatimi vererek dinliyordum.

"Ona arayıp ulaşabileceğini söyledim ama numaranın olmadığını arayıp rahatsız etmek istemediğini söyledi, bende daha sonra araması için numaranı verdim sakıncası yoktur diye düşündüm."

Tüm bu yaşananlar şaka gibi geliyordu,rüyadan uyanmayı bekliyordum adeta.

"Hayır sorun değil, kutuyu bana ulaştırdığınız için tekrardan teşekkür ederim iyi günler."

"İyi günler."

Evde olmadığım zamanda gelmesi hayatın acımasız oyunlardan biriydi işte,aptal gibi tüm haftamı umutsuzlukla geçirmiştim.

İşte şimdi vücudumun baştan sona tutulacağı kısma gelmiştik. Derin nefesler ile salona ilerledim, Kkami de kanepenin üstünde elimdekinin ne olduğunu çözmeye çalışıyordu.

Kutuya bakarken dudaklarım küçük bir saniyeliğine iki yana açılmıştı.
Dudaklarımı birbirine bastırıyordum bu bir nebze olsun heyecanımı bastırıyordu.

Kutu küçük bantlarla tutturulmuş masanın üstünde duruyordu.Yan tarafta duran makası alıp yavaşça bantları sökmeye başladım.

Siktir, Felix sakın bayılma.

Ellerimi kutunun kapaklarına götürdüm ve açarken gördüğüm şey kkami için yapılmış küçük bir tulumdu.Biraz duygulanmıştım.
Bunu düşünüp tulum mu yaptırmıştı yani?

"Seni kıskanmaya başlıyorum." Elimdeki tulumu indirip Kkami'nin üstüne tutarken gülümsemiştim.

Bakışlarım tekrar önüme döndü,diğer eşyaları çıkarıyordum.Birkaç oyuncak daha çıkmıştı sanırım bunlar Kkami içindi,ne olduklarını anlamak için bir kaç dakika anlamaya çalıştım.

Plastikten yapılmış beyaz,üstünde mavi küçük bombelerden oluşan kemik şeklinde bir oyuncağı elime alıp Kkami ile paylaştım, sevinmişti küçük, heyecanlı gözleri hemen oyuncağı ile buluşmuştu, kırmızı topu elime alıp sektirmiştim diğer oyuncakları da çıkarıp masanın üstüne koydum.
Bu zamana kadar Kkamiye hiç oynayacak bir şeyler almadığımı farkettim, ama artık bunlarla upuzun oynayabilirdi ya, bir tebessüm oluşmuştu yüzümde..

Kutunun sonunu incelerken silik bir kırmızı kalemle favorilerim yazılı bir kaset buldum.

Bu çok hoştu, benimle sevdiği şarkıları mı paylaşmıştı?

Çok sevinmiştim,ona kızgınlığımı unutacak kadar hemde.
Bakışlarım tekrar kutuya döndü ve köşesinde yeni bir Walkman görmüştüm,Walkman'i kutudan alırken hala aptal gibi sırıtıyor olmalıydım.

Walkman'i aldıktan sonra düğmesine bastım ve boş olan kaset yuvasının açılışını izledim.Kısaca gülümserken dizim de duran kaseti alıp nazikçe yuvaya yerleştirdim ve kapağı geri ittim.Az önce Kkami'nin çiğnemek üzere olduğu kulaklığımı aldım, ucunu Walkman'e yerleştirdikten sonra kulaklığı başıma geçirdim. Parmağım uzun bir süre 'start' tuşunda dolandı.Derin bir nefes aldım.

Başlattım.Kulaklarımda hissettiğim eski tarz müziğin ritmi ile kalbimin de hızlandığını farkettim. Hadi ama, en azından şarkının tanıdık gelip gelmediğini anlayabilirdim,oysaki tek hissettiğim kafamın uçmuş olduğuydu.
Ruhumun da bir tık ona ait hisettiği.

Şarkının ortalarına doğru gelmiştim ki telefonuma gelen bildirim sesi ile birlikte titreyen koltuk şarkıyı keskin bir bıçak gibi bölmüştü, sinir olmuştum.

Kulaklığımı başımdan yavaşça çıkarıp koltuğa bıraktım. Kaydetmediğim bir numaradan mesajdı,genel de pek mesaj almazdım.Kilit ekranımı açıp gelen mesajı açmaya çalışıyordum.

+90—- : Sen, Ben ve Kkami.Yarım saat sonra evinin 2 sokak yanındaki çalışmayan sokak lambasının altında?

Wow uzun zamandır yazmıyordum biraz uzun tuttum bu bölümü bir nevi özür mahiyetinde,umarım beğenirsinizz

Tulum giymiş Kkami?

Tulum giymiş Kkami?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Wanna be yours |HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin