1.BÖLÜM

664 15 30
                                    

Kitabıma şans verdiğiniz için teşekkürler.

Daha önceden yazmış olduğum bir kurguyu beğenmemem sonucu bölümleri sildim.

Şimdiyse bambaşka bir kurguyla karşınızdayım. Nokta koyduğum bölümler düzenleniyor. Yazdığım bölümler ise düzenlenmiş bölümlerdir.

Böyle yazılar yazmayı pek anlamam o yüzden kısa kesiyorum.

Buraya başlama tarihinizi bırakabilirsiniz...

Buraya başlama tarihinizi bırakabilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


SİVİL KONTROL

___

Üzerime okul formamı giyip çantamı akşamdan hazırlamama rağmen tekrar kontrol ettim.

Duyduğum zil sesi ile bıkkınca bir nefes verdim. Yine Burak gelmişti ve şu anda da olduğu gibi elini asla zilden çekmiyordu.

Çantamı kontol etmekten vazgeçip hemen odamdan çıktım. Bu gidişle abim Burak'ı gerçekten gebertecekti.

"Ya niye açmıyorsun kapıyı Kader Sultan ya" herzamanki gibi anneme yağ yakıyordu.

"Masa hazır gelin beraber kahvaltı yapalım çocuklar" annem hepsini içeri davet ederken koridora ilk girip beni fark eden Burak oldu.

"Yav kankim sen neredesin, saatlerdir seni bekliyoruz, en sonunda dayanamadık zile bastım" yine uyduruyordu.

"O zili senin götüne so-" abimin beklenmedik bir anda odasından çıkmasıyla Burak korkuyla arkama saklandı.

"Ateş!" Annem abimi uyaran ses tonuyla konuşunca abim küfür etmekten son anda dönmüştü.

"Her sabah aynı tantana ya, Gavat herif"deyip sağ tarafta bulunan banyoya girdi ve kapıyı sertçe kapattı.

"Oğlum kaç kere uyaracağım şu zile basılı tutma"diye annem yakınarak mutfağa geçti.

"Yav Kaderim alınma hemen söz birdaha olmayacak"diyerek annemin peşindende Burak girdi.

"Hazırmısın Umay" Mira'nın bana seslenmesiyle ona döndüm. Onları fark etmemiştim bile Burak yüzünden.

"Hazırım, hızlı davrandım ama yine yetişemedim Burak'a"deyip göz devirdim.

Her sabah daha okul vaktine dakikalar olmasına rağmen herkesin evinde kahvaltı edebilmek için erkenden geliyordu. Güya ona sorsak okula beraber gitmek için bizi almaya geliyordu.

"Ben şunu Umay kankime yolda yemesi için dürüm edeyim Kader teyzem" yolda bana ettiği dürümü kendisinin yiyeceğini hepimizde biliyorduk.

"Burak biz gidiyoruz ister gel ister gelme" diyerekten çantamı odamdan aldım ve omzuma taktım.

Aşk & Oyun (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin