Lokum
"Burak Cevriye teyze o lokumları sen ye diye vermedi elimize" Fahriye Burak'a söylenerek elindeki lokum kutusunu aldı.
Cevriye teyze iki tane torunu Kur-an'a geçti diye lokum dağıtmak istemişti. Bu görevi de mahallenin parkında oturup çekirdek çitleyen bize vermişti.
Ve Burak ise sürekli gizli gizli lokumlardan yiyordu.
Daha artan lokumları üst mahalleye dağıtacaktık. Bu gidişle bizim mahalleye bile kalmayacaktı.
"Aman, al dağıt. Ben Cevriye teyzeye demiştim on tane yiyeceğimi" Burak burun kıvırıp Fahriye'ye omuz attı.
"On tane yemedinki salak"
"Sensin salak, saçını başını yolmadan kes sesini" cidden Fahriye biraz daha konuşursa dediğini yapacak gibi duruyordu.
Fırının üzerinde yer alan evin zilini çaldık. Burada mahallemizin en yaşlısı Rüstem amca oturuyordu. Ne çocuğu vardı ne de bir akrabası. Tek başına yaşıyor tek başına hallediyordu bütün işlerini. Yaşı 89 olmasına rağmen oldukça dinç bir adamdı, her sabah spor olarak yürüyüş yaptığını bilirdik.
Lokumları evlerede dağıtıyorduk, çünkü bunu Cevriye teyze özellikle istemişti.
"Ya bu Cevriye teyzede az yiyipte kendisine uşak tutsaydı. Bir gizlice çekirdek kola yapalım dedik olana bak. Hafta sonumuzu lokum dağıtarak geçiriyoruz" Burak zile basılı birşekilde kurmuştu bu cümlelerini.
Burak bu gün Fahriye ile beni aramış çekirdek kola yapacağımızı söylemişti. Bizde kabul etmiş tam parkta toplanmıştıkki Cevriye teyze bu görevi vermişti.
"Lan!" Yukarıdan gelen sesle korkuyla sıçradık.
"Siz beni bunak olarak görebilirsiniz ama benim kulaklarım oldukça sağlam" Rüstem amca Burak'ın zile öyle uzunca basmasına sinir olmuştu anlaşılan.
"Olurmu öyle şey Rüstem amca, zil takılı kalmış" Burak kurtulmak için yalana başvururken Rüstem amca çocukluğunu bildiği Burak'ın yalanına inanmayıp sözünü kesmişti.
"Geliyorum aşağıya, basma zile" terastan geri çekilip bize kapıyı açmak adına içeri girdi.
"Ne bileyim ben elimi orada unutmuşum" Fahriye ile her sabah bizede söylediği yalana inanmış gibi yaptık.
Kapının açılmasıyla susup oraya döndük.
"Hoşgeldiniz cacık takımı. Diğer ikili nerede"
Rüstem amcanın sevmediğimiz tek yönü bizi gördüğü zaman cacık takımı demesiydi. Kendine göre biz cacıkta kullanılan beş malzeme gibiydik. Salatalık, yoğurt, su, tuz, nane.
"Rüstem amca kaç yaşına geldik bize şöyle demeyi bıraksanmı artık" dedi Burak ve ardından sabır çekti.
"Sen sus bakayım hıyar" Fahriye ile ben gülmeme engel olamazken Burak göz devirip geri çekildi. Anlamıştı Rüstem amcanın laf dinlemeyeceğini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk & Oyun (Düzenleniyor)
AdventureYakışıklım: Gülüm, seni çok seviyorum öncelikle bunu söyleyeyim. Şu zamana kadar ister bilerek ister bilmeyerek kalbini kırdıysam özür diliyorum. Hakkını helal et olur mu gidipte dönememek var. Benden yana zaten hakkım helal. Kendine çok dikkat et...