Yakışıklım:
Gülüm, seni çok seviyorum öncelikle bunu söyleyeyim. Şu zamana kadar ister bilerek ister bilmeyerek kalbini kırdıysam özür diliyorum. Hakkını helal et olur mu gidipte dönememek var. Benden yana zaten hakkım helal.
Kendine çok dikkat et...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Futbol Maçı
___
Sabah herzamanki gibi Burak'ın zile elini basılı tutmasıyla uyanmıştık. Annem alarmını duymayıp yattığı için kahvaltı falan hazırlayamamıştı.
Burak bu duruma benden çok üzülmüş, anneme gönül koymuştu. Yol boyuda onunla dalga geçerek gelmiştik okula.
Şimdiyse ilk dersimiz Tarihti, hoca okula gelince merdivenlerden düştüğü için hastanelik olmuştu. Bizimde dersimiz doğal olarak boş geçecekti.
Burak sırıtarak yanımıza geldi"Karşı C sınıfının dersi bedenmiş. Maç yapıcaz"dedi.
"Ben yokum. Geçen ayağıma kötü vurdular" Buğra olumsuzca kafasını sallayıp arkasına yaslandı.
"Valla pısırık olmayacaksın Buğra'm. Geçen de ben bir tane çocuğa topa vuruyorum diye vurmuştum. Kramponun ucu göte girdi çıktı" Burak'ın dediklerine sadece biz değil sınıftaki duyan bir kaç kişide gülmüştü.
"Bizde tezahürat ederiz" Selin'in dediklerine Fahriye göz devirirken ben güldüm. Böyle şeyler hep Burak'ı egoist biri yapardı.
"Vallahi orada olman beni çok mutlu eder Selin'ciğim" sanki boğazında balgam vardıda onu sökmek için çabalıyor gibi söylemişti kızın ismini.
Selin ona göz kırpıp arkadaşlarına döndü.
Burak yüzündeki piç sırıtışıyla bize döndü. "Nasıl cazibem var anlamıyorumki. Gören hasta" elini saçlarından geçirip camdan yansıyan görüntüsüne baktı.
Demiştim değilmi böyle övgüler onu egoist biri yapar diye.
"Hemen kalkmasın o götün daha maç sonucu ortada değil" Buğra söyledikleriyle Burak'ın göz devirmesine sebep olmuştu.
"Boş yapma Büğra" arada Buğra kendisine Burki dediği için o da 'u'yerine 'ü' kullanıyordu ismini hitap ederken.
Çalan zil ile Buğra sırıtarak Burak'a döndü. "Hadi git yap maçını zil çaldı"dedi.
Burak önüne gelen saçını elini kullanmadan kafasını geriye atarak arkaya gitmesini sağlamıştı.
"Kılıbık Büğra" Büğra derken dudakları çocuk gibi öne büzülüyor ve oldukça tatlı duruyordu.
Elimle dudağının üzerine vurdum ve bende ayağa kalktım.
"Göreyim seni aslanım. En büyük destekçin benim" yanımda Fahriye oturduğu için sıradan çıkamamış fakat bunun Burak'a vurmamam için engel olmayacağını hatırlayıp uzandım ve omzuna yumruğumu geçirdim.
"Yavaş"deyip ciddi bir hale büründü.
Vurmamdan etkilenmişmiydi. Kendimi suçlu hissederek sıradan çıkan Fahriye ile bende çıktım.
