Yakışıklım:
Gülüm, seni çok seviyorum öncelikle bunu söyleyeyim. Şu zamana kadar ister bilerek ister bilmeyerek kalbini kırdıysam özür diliyorum. Hakkını helal et olur mu gidipte dönememek var. Benden yana zaten hakkım helal.
Kendine çok dikkat et...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Teklif
Bazen düşünceler esir alırdı aklı. Benim aklımı ayda yılda bir esir aldığı gibi.
Babamın bana kullandığı şu deyimden nefret ederdim. 'Şeytana pabucunu ters giydirirsin sen' hiç hoş değildi. O bütün şeytanlıklarını bana yapar geri bu ithamı bana kullanırdı.
Ve ben bugün biricik babamdan öğrendiğim şeytanlıklarım ile Ateş KARAKUM'dan öcümü alıcaktım.
Nasıl babam herşeyi bana gizliden gizliye yapıp şeytan muamelesi gösteriyorsa, aynı muameleyi uygulayan abimde nasibini alacaktı.
Odamda beklemekten sapsarı olan çoraplara baktım. Beyaz poşet iyice sarıya dönmüştü çoraplar gibi.
Okuldan geldikten sonra saatlerce evde anahtarı aramıştım. Nereye koyduğunu bir öğrensem bütün iş bitecekti.
Mutfak dolapları, halıların altı, vestiyer, banyo dolapları, elbise dolapları, annemlerin ve benim yatağımın altına bakmıştım fakat bir türlü bulamamıştım.
Abim çok zekiydi nereye koyduğunu asla tahmin ettirmiyordu. İzin gününü bekliyordum onun. Gösterecektim o zaman ben ona çorap nereye saklanır nereye saklanmaz.
Odasında balkon olsa tırmanır yine girerdim ama evdeki balkonlu odayı ben almıştım. Abim ise ebeveyn banyolu odayı istemişti. Sonra ikimizde pişman olsakta üşengeçliğimizden değiştirmemiştik. Hem benim odam abimin odasına göre daha küçüktü. Onun odasında küçük bir odaya açılan kapı vardı. Boks malzemeleri falan oradaydı. Arada evden gidince gizlice girip kum torbasını yumruklardım. Tabi abim ellerimin kızarıklığından anlardı.
Bana boks öğretmeye çalışırken çok dayağını yemiştim. Bile isteye değildi tabi.
Balkonuma çıktım. Belki benim armut koltukların altına saklamıştı. Oradada yoktu, hatta saksılara bile baktım ama yoktu.
"Hasta ya bu çocuk hasta" sinirle tepinerek içeri girdim.
Odama bir anda giren annem ile çıplakmışım gibi elimi önüme kapattım.
"Anne niye bir anda giriyorsun, ya giyiniyor olsaydım" beni takmayıp odamın köşesinde duran kapaklı kirli sepetine doğru ilerledi.
"Büyüten ben değilmişim gibi triplere giriyor" bana göz devirip sepettekileri kendi kolunun altına sıkıştırdığı seleye koydu.
