Aries sağolsun beni ahiret sorularından kurtarmıştı. Aries ve Capella ile mutfağa geçtik.
"Şu yakışıklı Diggory değil mi arkadaşın Lizzy abla, yanında eriyip bittiğin"
"Hey! 6 yaşındaki kız ne biliyor böyle şeyleri?"
Capella saçlarını geri attı ama cevap vermedi.
"Yanında eriyip bittiğin çok belli, alınma lütfen Lizzy abla" dedi Aries.
Küçücük çocuklar nereden biliyor böyle şeyleri be? Yoksa çok mu belliydi? Cedric'te anlamış mıydı acaba?
"Bana bakın bücürler kapayın şu çenenizi"
İki kuzen kıkırdayıp Kaymak Biralarını içtiler.
"Daisy ne zaman gelecek acaba?" diye sordu Aries. Daisy James ve Lily Potter'ın ikinci çocuğuydu. Ve bu yıl Hogwarts'a başlayacaktı. Aries, Capella ve Daisy yakın arkadaştı.
"1 saate gelirler bence"
"Elizabeth Diggory" dedi Aries. "Aries!" diye kızdım. Capella Kaymak Birasını püskürttü, gülerken boğulacaktı salak.
"Yakıştı Lizzy abla" dedi Capella. Ama hala kıkırdıyordu. Bacak kadar çocukların diline maskara olduk iyi mi!
Kurtarıcım ablam geldi mutfağa. "Bensiz ne kaynatıyorsunuz?" diye sordu. "Lizzy ablamın sevdiği yakışıklı Diggory'den bahsediyorduk" dedi Aries. Aries'e baktım.
"Ah keşke Harry'de burada olsaydı"
Aries pembeleşti. Capella anlamadı gibi.
"Diggory senin arkadaşın değil mi?" diye sordu Aries imalı imalı. Onun demek istediğini çok iyi anlamıştım. 8 yaşında olabilir kendisi ama zekası... bazenleri onu 15 yaşında falan düşünüyordum. Ama bazenleri. Sirius dayımın kızında ne kadar zeka olabilir zaten, tamam şaka.
"Harry senin babanın vaftiz oğlu değil mi?"
Capella ve Dora gülmemek için kendini zor tutuyordu ama küçük Capella dayanamayıp güldü.
"Sen hiç gülme pısırık, sende babanın kuzeninin oğlunu beğeniyorsun"
Capella da pembeleşti, Aries gülmeye başladı. Capella'yı göreseniz yanaklarını ısırmamak için zor dururdunuz.
"Hey durun durun ne oluyor?" diye sordu ablam.
"Cappy Draco Malfoy'u yakışıklı buluyor da" dedim.
Capella beni öldürecek gibi bakıyordu ama şey gibi düşünün, minik bir civciv gibi. Aşırı tatlıydı!
Aries Capella'ya sarıldı ve yanağına öpücük kondurdu. Capella ağlamamak için zor duruyordu galiba. "Şş ablamdan mı çekiniyorsun"
"Hayır" dedi ama ağlamaya başladı. O an gülesim geldi. Sandalyemden kalkıp ona sarıldım.
"Cappy belki akşama Malfoylara gidersiniz" dedim. "Belki tekrar sana sarılır"
Capella daha sesli ağlamaya başladı. Ruh hastası Aries gülmekten kıpkırmızı olmuştu.
"Herşey yolunda mı?" diye seslendi Freya içerden.
"Evet. Aries Capella'nın böreğini aldı da" diye yalan attım. Merlin affetsin.
"Niye ağlıyorsun?" diye sordum Capella'nın saçını okşarken. Dora benim tabağından yiyordu, pis hırsız.
Capella küçük burnunu çekti. Sonra tekrar çekti.
"Neden ağladığını söyler misin miniğim"
"Ühühü onu çevmiyorum ühühü"
"Tamam şaka yapmıştım onu sevmiyorsun, hem Aries'e de Harry dedik"
"Şadece hıık benimle çok ilgiyeniyor hıık"
Dora küçük bir nida koydu. Capella içini çeke çeke ağlıyordu. Şapşal.
Ona sarılırken gülmeye başladım. Hala içini çeke çeke ağlıyordu. "Donut versem ağlamayı keser misin?"
Ağlamaktan kızaran yüzüyle onayladı. Tezgâhtan donut alıp Capella'ya verdim.
"Ağlamacaksın bak"
"Hııık tamam"
Donutunu yemeye başladı. Pis şapşal yiyeceğim onu.
O esnada kapı çaldı. Aries koşarak kapıya gitti. Bazı "Daisy!" "Aries!" çığlıkları duydum sonrasında ise Aries ve Daisy mutfağa girdi.
"Hoşgeldin Daisy" dedi ablam ve Daisy'nin yanağını sıktı. "Merhaba Tonks, sana da merhaba Elizabeth"
"Selam Daisy"
Capella kafasını omzuma koymuş, civciv gibi donut kemiriyordu. Capella'nın yanağını ısırdım.
"Isırmasana" dedi kaşlarını çatarak. Yanaklarını mıncırdım. Kıkırdamaya başladı ve tekrar omzuma yattı.
