XVIII.

179 12 57
                                    

"Dur Lizzy, şimdi yumurta suyun içinde mi açılmalı? Emin misin?"
"Evet Ced! Git ve suyun içinde aç!"
"Iyi de bunun için göle mi dalmalı yani?" diye sordu Maya.
Duraksadım.
"Hayır." dedim. "Sınıf başkanları banyosu."
Cedric 'doğru' der gibi kaşlarını kaldırdı.
"Eminsin di-"
"Cedric"
Eliyle ağzına fermuar çekti ve yanımızdan uzaklaştı. Bir iki adım atmıştı ki yanıma geri dönüp yanağıma öpücük kondurdu.
"Teşekkür ederim." diye fısıldadı.
'Teşekkür mü edersin?"
Sırıtarak arkasından baktım, gülümsedi ve gözden kayboldu.
"Hadi bakayım yürüyen sakar jr." deyip Maya'yı kolundan çektim ve iksir sınıfına doğru yola koyuldum (yürüyen sakarın kim olduğunu anladınız dimi?)

Snape suratsız suratsız -haha şaka yapıyorum profesör sizi çok seviyorum xoxoxox- bize bakıyordu.
"Sen cezalı değilsin Tonks." dedi soğuk soğuk.
"Biliyorum profesör." dedim çantamı çıkarırken.
"Dedikodu yapmaya geldim."
"Şamatayı kes Tonks!"
Dudaklarımı büzüp yere baktım.
"Bırak Morgan tek başına temizlesin."
Yo diyesim geldi de neyse. Masada duran kazanı devirdim. Ablam beni kendi yetiştirdi aslanım hadi eyvallah.
"Tonks" dedi Snape bildiğiniz bıkmış bir şekilde.
Evet evet Snape.
Onu ilk defa böyle gördüm desem?
Sırıtarak profesöre baktım.
Göz devirip sınıfı bize bıraktı.
Ben Elizabeth. Her ne kadar derslerinde başarılı olsa da Hogwarts'ın bir zamanlar bıkmış olduğu Andromeda'nın kızı, Bellatrix'in yeğeni. Birkaç seneye önce görmüş olduklarına taş çıkarak olan Nym- Tonks'un kardeşi. Ne beklersiniz ki benden? Bizim ailede tek sağlam babam yani hani.

Masaya oturup bağdaş kurdum.
"Proletolloş Sprout dedi ki babamda görmüştü."
"Uu"
"Sonracığıma dedi ki eğer gerçek bi Gryffindor kılıcı kaldırıyorsa gerçek bir Hufflepuff da porsuğu görür mantıken?"
"Gerçek bir Ravenclaw da kartalı gerçek bir Slytherin de yılanı mı görür yani?"
"Iyi de Gryffindor aslanı görmüyor ki?"
"E Liz çok saçma bu?"
Duraksadım.
"Gerçek bir Slytherin belki de Salazar'ın bastonunu yılandan çıkarıyordur?"
Maya 'ne' dercesine yüzünü buruşturdu.
"Öf Maya hevesimi kursağımda bıraktın"
Göz devirdi ve temizliğine devam etti.
"Tamam kanka en gerçek Hufflepuff sensin"
Masanın üstünde duran galsam otunu Maya'ya fırlattım.

***

Akşam Cedric bizi koltukta bekliyordu. Maya ölü bir vaziyette kendini Cedric'in yanına attı.
"Çözdün mü şampiyon?"
"Sanırım."
"Ne dedi yumurta?"
"Gelin bizi sesimizin çınladığı yerde arayın,
Biz yerin üstünde şarkı söyleyemeyiz,
Ve siz araştırırken bir düşünün;
Çok özleyeceğin şeyi aldık,
Bir saat boyunca bakman gerekecek,
Ve aldığımızı geri almak için,
Ama bir saat geçtikten sonra umut karardı,
Çok geç, gitti, geri gelmeyecek."
Maya bana baktı, ben Cedric'e, Cedric yere.
"Yumurta suyun altında açıldı, sesimizin çınladığı yerde arayın dediğine göre bir dahaki görev Karagöl'de olmalı?" dedim Cedric'e bakarak.
"Bende öyle düşündüm"
"Çok özleyeceğin şey derken..." diye mırıldandı Maya.
"Çok sevdiğin bir eşyayı mı bir saat boyunca arayacaksın gölün altında?" diye sordu.
"Sanırsam"
"Bir saat dayanman için Balon Kafa büyüsünü yapabilirsin" dedim.
"Evet aklıma geldi"
"Ee" dedi Maya.
"Bitti mi? Bu mu yani bulduk hoop"
"Bu kadar çabuk bulmak bana da saçma geliyor işte" dedi Cedric ve arkasına yaslandı. Kafamı Cedric'in göğsüne koyup ona sarıldım.
"Çabuk bulmadık Ced" dedim.
"Kaç aydır yumurtayı açmayı çalışıyoruz unutma"
Kafa salladığını hisettim.

"Biz Helga Hufflepuff'ın çocuklarıyız. İnandığımız herşeyi başarırız, başarmak için elimizden gelen herşeyi yaparız. Her zaman umut besleriz. Yapacağına inanıyorum. O görevi kazanacaksın. Şampiyon olacaksın, okulunu yücelteceksin ve sonra yazın bize geleceksin. Bu malda gelicek ve koskoca yılın özetini geçeceğiz!"
Maya bana hı bok der gibi bakıyordu ama bu hı bok demesinin sebebi ona mal demem. Yanlış anlaşılmasın.
Cedric bana sıkıca sarıldı ve saçlarıma öpücük kondurdu.

Elizabeth Andromeda TonksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin