Noel'de Hogwarts'ta kalmak için anlaştık. Annemlere haber verdiğimde Dora'nın geri dönüş mektubu şuydu;
Sevgili Elizabeth, Gelmek yemedi değil mi? Neyse ki sana olan sinirim geçti, yeni bir mont aldım. Onu hele bi üstünde göreyim saçlarını sabah cırtlak yeşil görürsün ona göre! Seni seven ablan
Hem seviyor hem dövüyor yeminlen. Bana tehdit savuran ablamı merak ediyorsanız fotoğrafını koyayım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ablam Nymphadora. Fotoğrafta melekmiş gibi duruyor değil mi? Öyle zaten. Kendisi tam bir idol. Her zaman onu kendime örnek almışımdır. Bu fotoğrafı büyükannemlere giderken çekmiştim. Bence çok tatlı çıktı ama kendisi beğenmiyor. Buraya koyduğumu bir öğrense beni -çok ciddiyim- yaşatmaz. Ama ben risk alıyorum çünkü kaşınıyorum, çünkü ecelime susadım. Ama sizin bunu ablama ispiyonlamayacağınızı biliyorum.
Noel sabahı Maya beni uyandırdı. Bana kalsa öğlen zor kalkardım da Maya hanım sağolsun kargalar dıtını yemeden beni uyandırıyor. "Lizzy?" "Lizzy?" "Lizzy?" "Ne var ne?!"
Maya şeftali rengi pijamasıyla bana bakıyordu. "Rüyamda vampir kız beni ısırmaya gelmişti" Maya hala kitabın etkisinden kurtulamamıştı. Marshmellow gibi kalbi bunu kaldıramamıştı. Normalde böyle bir kız değil ha, bana laf atan -annem kan haini ya- Slytherin'den bir kızı dövüyordu az kalsın. Aslan Maya!
"Ama bir rüyayaydı" "Evet ama çok gerçekti" "Yoksa gerçekten ısırıldın mı?" Maya bana baktı. "Evet, ben bir vampirim, hırr"
Gülmeye başladık. Yatakhane arkadaşlarımızdan olan Stella böbürlendi. Çenemizi kapayıp Ortak Salon'a indik. Noel ağacının önünde hediyemi gördüm. "Aç hadi" dedi Maya kendi hediyesini tam açacakken. "Ced'i bekle" diye uyardım. Dudak büktü ve hediyesini geri koydu.
Koltuğa oturduk. Bize kadeh kaldıran Helga Hufflepuff'a baktım. Sonrasında Maya'nın yoga misali bir şey yaptığını gördüm. "Ne yapıyorsun?" "Ced'in uyanması için evrene mesaj gönderiyorum"
Sakince Maya'yı izledim. Bir ara uyuyakaldığını düşündüm de ses verdi. Yarım saatin ardından Cedric yanımıza geldi. Saçları birbirine girmişti. "Günaydın uykucu beyefendi" "Saat 8" dedi Cedric esneyerek. "Uyanmasaydın" dedim. "Geri yatmaya çalıştım ama uyuyamadım" Maya muzeffer bir şekilde gülümsedi ve Noel ağacına koştu.
Cedric'in karışık saçlarını düzelttim. Teşekkür etti ve Maya'nın yanına gittik. Maya'ya annesi kazak, babası da kum saati göndermişti. Cedric'e annesi ile babası kitap seti göndermişti -nasıl sevindi anlatamam- Bana annem yeni cübbemi, babam aylardır istediğim -muggle kentinde görmüştük- muhteşem ötesi ekose elbiseyi, ablam ise pembe bir kazak göndermişti -bu onun en sevdiği renkti-
Birbirimize hediyelerimizi verdik. Ben üçümüze de kar küresi almıştım. Maya bana küçük çaplı takı seti almış Cedric'e ise Hufflepuff renkleriyle bir kazak. Cedric ise Maya'ya kitap seti bana ise papatyalı bir bileklik almıştı. Bu bilekliği asla çıkarmayacaktım.
