sterlicia | hyunlix

yirmi yedi

❀

– birkaç yıl sonra –

"Lix! Şarj aletini aldın mı?!" Hyunjin odada valizini toplarken duştan çıkmak üzere olan eşine seslendi.

Evliliklerinin ikinci haftasındalardı. Şimdi ise hem balayına hem de Felix'in ailesiyle konuşmaya gitmek için hazırlanıyorlardı.

Felix duştan çıkarken önce beline sabitlediği havlusunu kontrol etti ve saçlarını kurulamaya başladı. Adımları yatağın üzerindeki kıyafetlere doğru kayarken kıkırdadı. "Evet Hyunjin. Sırt çantama koydum demiştim."

Hyunjin'in sessiz kalma sebebi dakikalardır eşinin vücudunu süzmesiydi. Her ne kadar görmeye alışık olsa da, her zamanki gibi hayran kalıyordu işte...

Felix bu sırada çamaşırını ve eşofmanını giymişti. Bedenini Hyunjin'e döndürerek saçlarını geriye taradı ve yüzüne kocaman bir gülücük yayıldı. "Hey,"

Hyunjin dudaklarını ıslatarak süzüyordu Felix'i. "Hyunjin..." Felix başını iki yana sallayarak beyaz tişörtü üzerine geçirdiğinde Hyunjin ona doğru adımladı ve dudaklarını büzdü.

"Amaa," Mızmızlanarak tişörtün eteklerinden tuttuğunda Felix gülümseyerek geri adım attı ve ellerini eşinin yanaklarına koydu. "Bugünlük sence de yetmez mi?"

"Biraz daha baksam~" Felix geriye giderken üzerine doğru gelerek söylenmişti Hyunjin.

"Sabahtan bu yana her şeyimi gördün zaten. Uçağa yetişmeliyiz, git çorabını giy sen de." Sesi otoriter çıkarken parmağıyla çekmeceyi işaret etti ve arkasına dönerek üzerine sweatini geçirdi. Yüzündeki muzip sırıtış ise genişledi. Hyunjin'in mızmızlanmalarına kulak kabartırken kıkırdamasını tutmaya çalışıyordu.

***

Felix arabadan inerek kapısını kapattı. Hava biraz kapalıydı ve koca alanda kalkan uçakların sesi yankılanıyordu. Bakışları gökyüzüyle buluşurken arabanın arkasına doğru yürüdü ve bagajı açtı. Bu sırada Hyunjin'de çoktan inmişti arabadan.

Sarı ve uzun saçlarını tepede küçük bir topuz yaparak toplamıştı. Gözlerinin önüne düşen perçemler rahatsız edici görünmüyordu, aksine daha seksi yapıyordu onu.

Üniversiteden mezun olalı yaklaşık bir sene oluyordu. Birlikteliklerinin ise üçüncü yılındalardı. Felix'in ailesine hiçbir şeyden bahsetmemişlerdi... Gerçi bunu Felix istememişti. Ama evlendikten sonra bilmelerinin gerekli olduğunu düşünmüştü, ki Hyunjin ise bu konudan kesinlikle bahsetmek istiyordu eşine. Sadece beklemişti, Felix ona gelip ailesiyle konuşmak istediğini söyleyince direkt olarak onaylamıştı bunu.

Felix bagajdan çıkardığı orta boy valizi yere koydu ve yavaşça açık olan kapıyı kapattı. Hyunjin ise arka koltuktan sırt çantalarını almıştı.

Felix hızla atan kalbine engel olamıyordu. Henüz Kore'den ayrılmamışlardı ama içindeki heyecanla harmanlanan endişeye engel olamıyordu. Sonuçta yaklaşık dört yıldır ailesini görmüyordu... Derin bir nefes alarak Hyunjin'in yanına adımladı ve elindeki çantayı alarak omuzuna geçirdi.

Bir eli valizin kulbunu tutarken diğer eli otomatik olarak eşinin eline gitmişti. Hyunjin gülümseyerek elinin içindeki ele yumuşak bir öpücük kondurdu. Gerginliğini anlayabiliyordu, açıkçası bu da onu biraz geriyordu...