sterlicia | hyunlix

yirmi bir

❀

  

"Tanrı aşkına Hyunjin," Chan merdivenleri sürüklenerek çıkan küçüğünü kaldırmaya çalıştı. Bir kolu omzundaydı. "O yedinici şişede durdurmalıydım seni..." Derin bir nefes alarak söylendi.

Diğerinin umrumda değil gibiydi bu. Gülerken hıçkırdı ve ayakları birbirine dolandı. Chan derin bir nefes alarak son basamağa çıkardı küçük olanı. Neyse ki güçlü bir abiydi...

Hiç Hyunjin'in evine yönelmeden karşıdaki dairenin kapısına geldi. Hyunjin biraz geri adım atarak kapıya baktı. Sade ve düz kapıya bakarak gülümsedi, kendini Chan'in üzerine atarak gülümsedi tekrar.

"Hyungiee~ biliyor musun," Tekrar gülmüş ve gülücüğüne bir hıçkırık sıkışmıştı. Chan bu sırada zili çaldı bir kez. Küçüğünü pek umursuyor gibi değildi. Hyunjin kulağına yaklaştı büyük olanın ve elini dudaklarına siper ederek konuştu.

"Ben Lixie'ye aşık olmuşum..." Kıkırdamları çoğalırken Chan'de gülümsemişti ona. Bu sırada yavaşça açılan kapıyla karşılarında, saçları dağınık ve üzerindeki ayıcıklı pijamasıyla Felix belirmişti.

Sarışın olan şaşkınca baktı ikiliye. Hyunjin ona bakarak gülümsedi ve Chan'in omzundaki elini çekerek ona uzattı. Tıpkı bir bebek gibiydi. Büyük olan rahatça bir nefes alarak çilliye baktı.

"Saatlerdir senden bahsedip duruyor, biraz fazla sarhoş. Şimdiden üzgünüm." Kırık bir şekilde tebessüm ettiğinde gülümsedi Felix. Üzerine yığılmak üzere olan Hyunjin'i tutmaya çalışıyordu.

"Sorun değil hyung. İyi geceler dilerim sana." Gülümseyerek elini salladı büyük olana. Chan ona gülümseyerek karşılık verip hızla merdivenlere döndü. Güzel bir duşa girip uyumak istiyordu.

***

"Yong...bok, hhmhmm benim Yongbokieem~" Hyunjin kendi kendine söyleniyordu. Felix ise odasına kadar taşıdığı, sarhoş ve bir o kadar tatlı, Hyunjin'in üzerine bir şeyler arıyordu.

Felix gülümsedi ve çok fazla giymediği pijama takımlarından birini çıkardı. Hyunjin oturduğu yatakta geriye attı kendini. Kendi kendine kıkırdayıp Felix'in yastıklarından birini başının altına alırken diğerini kolları arasına almıştı.

"Hyunjin, kalk hadi üzerini değiştir." Yatakta kendi kendine mırıldanan ve sallanan siyahlıya seslendiğine uyuşuk bakışlar ona dönmüştü yavaşça.

"Hihiiihi sen mi değiştireceksin üstümü~" Sona doğru uzatarak söylemiş ve eliyle ağzını kapatarak sarıldığı yastığı bırakıp kollarını ve bacaklarını açtı. Tamamen yatağı kaplıyordu şimdi.

Felix elindeki pijama takımı ile yatağının yanına ilerledi. Hyunjin ona bakıyordu usul bir şekilde. Bebek bir kedi gibiydi...

Bir süre öylece baktılar birbirlerine. Felix, Hyunjin'in saçlarını geriye attı parmaklarıyla. Hyunjin yerinden doğrularak oturur pozisyona geldi. Dizleri üzerinde yaklaştı biraz Felix'e.

Biraz daha yaklaştı dudakları birleşeceği sırada geri çekilde ve dudaklarını örttü elleriyle. Felix ona gülümserken biraz daha yaklaştı. "Ne oldu tanrı aşkına," Kıkırdamaya başladığında Hyunjin başını yana salladı.