on dört

4.1K 444 590
                                    






Hyunjin'in beklediği gibi erken ayrılamamışlardı festivalden. Felix, yorgun olmadığını söyleyip koca alanda her yeri dolaşmıştı sanki. Şimdi ise, herkesin beklediği durakta bekliyorlardı. Hava çoktan kararmıştı. Çok geç değildi, muhtemelen dokuza geliyordu saat.

Hyunjin başını havaya kaldırarak gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Bu kokuya bayılıyordu, bir de yanındaki çocuğa...

Felix elleri cebinde yanında duruyordu siyahlının. Durakta haddinden fazla insan vardı. Biraz Hyunjin'e doğru yanaştırdı bedenini. Birkaç dakika arayla otobüs geliyor ve insanlar hızla bindikten sonra aynı hızla hareket ediyordu.

Bu çok kötüydü, çünkü Felix kalabalıktan fazla hoşlanmazdı.

Hyunjin yanında duran bedene kısa bir bakış attı. Saçları ve bugün kapatmadığı çilleri yukardan daha tatlı görünüyordu. Özellikle minik burnu, titreşen kirpikleri... her şeyiyle tatlıydı.

Bakışlarını zorlukla çektiği sırada otobüslerinin geldiğini fark etti. Felix'in minik eli koluna temas edince gülümseyerek ona baktı. "Bir sürü insan var, seni kaybedemem."

Gülümsemesi yüzüne daha da yayılırken otobüse bindirler. Gerçekten fazla insan vardı. Felix camın önünde bulduğu boşluğa girince siyah saçlıyı da kendine doğru çekti.

Hyunjin adımlarını kontrol edemeyerek hemen önünde buldu kendini. Felix'in elleri pazularının üzerinde duruyordu, ayakları ise sarışın olanın ayaklarının yanlarındaydı.

Yutkunurken ellerini camın yanındaki tutma yerine koydu. Başını biraz eğmişti, sarışın olanın güzel kokusu doluyordu içine.

Felix ise ne yaptığını sorguluyordu. Etraflarında bir sürü insan vardı. Hyunjin'in pazularındaki ellerini çekmek istemedi. Göğüsleri neredeyse birbirine değecekti. Derin bir nefes alsa gerçekleşirdi bu. Başı, siyahlıyı yanına çektiği anda otomatik olarak eğilmişti zaten. Şimdi ise kaldırmaya cesaret edemiyordu.

Başını emin olamayarak, yavaş bir şekilde kaldırdı. Hyunjin zaten ona baktığı için gözleri birleşmişti anında.

Hyunjin gözlerini çekerek çillerine indirirdi, sonra minik burnuna en sonda yunuşacık ve pürüzsüz görünen dudaklarına. Kısacık bir bakıştı bu. Başını kaldırdı anında ve başka tarafa çevirdi.

Kendi dudağını ısırırken, sarışın olanın ona baktığını bilmiyordu. Tıpkı az önceki baktığı gibi, onun da dudaklarına baktığını da...

***

"Gece yıldızları izlemek ister misin?" Felix kapısının önünde durduğumda söyledi. Otobüsten inene ve kapılarının önüne gelene kadar konuşmamışlardı.

Hyunjin ona döndü yüzündeki gülümsemeyle. "Yorgun değil misin?" Eli hâlâ kapısında duruyordu.

Sarışın olan omzunu silkti. "Seninle olunca hissetmiyorum." Bu uzun olanı gülümsetmişti. Omzunu silkti. "Pekala, nasıl istersen."

Felix sevinçle gülümsedi. Kapısını açıp siyahlıya döndü. "Sana mesaj atarım, üzerini sıcak giyin. Çatıya çıkacağız." İşaret parmağı ile yukarıyı gösterdi aynı gülümsemeyle.

sterlicia | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin