Ortak salona girdiğimizde çoğu oğlanın dönüp bize doğru baktığını fark ettim. Slytherin masasına doğru ilerleyip oturduk isteksiz bir şekilde kahvaltımı yapmaya başladım. Arka masadaki gryffindor masasında "onu görmüşler" diye bir bağırış yükseldi merakla arka masaya baktım Hermione beni görünce el salladı aynı şekilde bende el sallıyıp Pansy döndüm "azkabandan neden kaçmış" Pansy yemeğini yemeğe devam ederek cevapladı "bilmiyorum görürsen sen sorarsın" dedi gülerek.
***
"Günün nasıl bu kadar hızlı bittiğine inanamıyorum" Pansy onaylıyarak başımı salladım. " Pansy ben bahçeye çıkıcam geliyomusun" Pansy elindeki kitapları göstererek " üzgünüm bunları okumayı bitirmeliyim" başımı sallıyıp ortak salonda çıktım.
Bahçenin köşesinde duran Hermione görünce o tarafa doğru ilerledim.
"Selam" dedim gülümsemeyle ama kızıl oğlan yüzünü buruşturup "dalga geçmeye geldiyse hemen git burdan" Hermione araya girerek "Ron o iyi biri , onun kusuruna bakma Allison çoğu slytherin bizimle dalga geçtiği için senide onlardan sandı" gülümseyerek "sorun değil ben Allison Sara Wade" dedim kızıl saçlı oğlana elimi uzatarak , "ben özür dilerim bende Ron Weasley" dedi elimi tutarak , Harry merakla "saçların neden mavi yani kendinmi yaptın" tam hayır diyeceğim sırada "burda kimler varmış şuna bakın"
arkamı dönmemle dracoya çarptım. Draco iğrenir gibi bakıp
"Bunlarla konuştuğunu söyleme Wade" göz devirerek "kimlerle konuştuğum kimseyi ilgilendirmez" dedim ve ordan uzaklaştım çünkü biraz daha dursaydım , Mia araya gircekti ve ben sinirle onu öldürücek ve sonum azkabanda biticekti böyle bir şey olmasını istemediğinden kara göle doğru ilerledim.Bir ağaç bulup oturdum , sırtımı ağaca yaslıyıp gözlerimi kapattım.
"Bakıyorum da ilk günden baya erkek etkilemişsin" alayla konuşan dracoya baktım "belliki senide etkilemişim diycemde...doğru senin ahtapot gibi yapışan bı sevgilin vardı" diyip güldüm. "Çok komik gerçekten hem benim sevgilim öyle değil" tekrar gülmeye başladım "bilmem farkında mısın ama onun yanındayken yüzünde kusucak gibi bir ifade var" dedim kahkahalarımın arasında , draco duymamış gibi yaptı gülmem sona erdiğinde "neden gelmiştin" yüzüme bakmadan "hiç sadece sana çok gıcık olduğumu söylemeye gelmiştim" dedi. "Söyledin gidebilirsin demek" yüzünü hızla bana çevirip "kimse beni kovamaz" bir şey demeden ayağı kalktım eteğimi düzeltirken "sen gitmiyosan ben gidiyorum" dedim ve çantamı alıp ordan uzaklaştım.Dumbledore odasının önüne gelip durdum, tanrım yine sormayı unutmuştum boş verip koridorda ilerlemeye başladım , zindanlara vardığımda bana doğru gelen profesör Snape fark ettim.
"Profesör Snape, size sormam gereken bir şey var"
"Önemli değilse işim var bayan Wade"
"Önemli bildiğiniz konu hakkında"
"Hangi konu hakkında"
"Şey...benim bir riddle olmamla alakalı"
Severus kimsenin duymadığı dan emin olmak için etrafa göz gezdirdi.
"Anlıyorum bunu ofisinde konuşsak iyi olur bayan Wade"
"Allison diyebilirsiniz profesör"
Profesör Snape peşinden ilerledim odasına vardığımızda bana daha yumuşak bakıyordu.
"Profesör bir riddle olmam onunla bir bağım olduğu anlamına gelmiyor değilmi?" dedim. "Aynı kandan geliyorsunuz , bir bağınız olma ihtimali yüksek"
başımı onaylar şekilde salladım tam çıkıcakken "Sara annene çok benziyorsun" profesör Snape baktım.
Bana Sara demişti ilk defa biri bana Sara ismimle hitap etmişti ,hafif gülümsemeyle baktım. "annemi tanıyormuydunuz" evet anlamında başını salladı , sandalyeye oturarak "bana biraz annemi anlatır mısınız" dedim ilgiyle , gözlerim dolmuştu "annen çok iyi biriydi Allison , kan ayrımı yapmazdı , elinden geldiğince herkese yardımcı olurdu ve ..." Severus duraksamasıyla "ve ne profesör?" gözlerimin içine bakarak "o ölmeyi haketmiyordu" başımı sallıyıp koşar adımlarla ordan çıktım çünkü kimsenin yanında ağlamak istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖠𝗅𝗅𝗂𝗌𝗈𝗇 𝖡𝗅𝖺𝖼𝗄 | 𝐷. 𝑀.
Fiksi Penggemar[𝐀𝐥𝐥𝐢𝐬𝐨𝐧 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤] Nerden buldum bu parşömen parçasını bilmiyorum ama bir şekilde günlüğün ilk sayfası olucak. Aşk sadece can acıtmak için vardır. Her aşk hikayesi mutlu sonla biter derlerdi sevgilim, ama şu halimize bir bak mutlu olmaya o...