Nic ve Luc

31.Bölüm

Multi alıntı 🤤

''Tanrı aşkına, bu evin hali ne böyle?'' Mer'in çığlığı, korkuyla sıçramama sebep oldu. ''Sakin ol,'' dedim panikle. ''Sorun değil, istiyorsan toplayabilirim.'' Meredith tam bir düzen delisiydi. Eğer bir yer dağınık ve pisse resmen boğuluyormuş gibi hissediyor ve eğer bu durumu düzeltmezse asla rahat edemiyordu. Bu konuda fena halde takıntılıydı ve ne zaman bir şeye takılsa, tikleri azardı.

''Burayı,'' dedi dehşet dolu bir ifadeyle. ''Hemen toplamamız lazım, hemen. Kollarım kaşınmaya başladı bile. '' Hızlıca başımı salladım. Dağınıklık buraya kadardı demek, en yakın arkadaşım için burayı 5 günün sonunda medeni bir insanın yaşayabileceği bir yer haline getirmemin vakti gelmişti.

Derin bir nefes aldım ve ''Nerden başlamak istersin?'' diye sordum hiç halimin olmamasına rağmen. Huyuna gitmem gerekiyordu yoksa gerçekten Meredith bir hafta boyunca tiklerle uğraşmak zorunda kalırdı. Eh, buna göz yumamayacağıma göre duygularımı içe atıp evi kendine getirmekten başka bir çözüm göremiyordum.

''Sen bana bir kova su ve bez ver.'' dedi hararetle. ''Sonra da şu ortalığa saçılan kıyafetlerini odana götür.'' Onu onayladım ve hemen dediğini yapmak için banyoya koştum.

Telefonumu açmadığım 5 günün sonunda, Meredith evime resmen baskın yapmıştı. Ona her şeyi üstünkörü anlattığımda bir tur daha göz yaşlarına boğulmuştum. Hiçbir şey söylemedi, sadece sessizliğiyle içimde ki acıyı paylaştı ve bana sımsıkı sarıldı. İhtiyacım olan şey tam da buydu. Ama sonra... Biraz sakinleştiğimde, evimi fark etti. Evimin halini fark etti ve o anda olan olmuştu. Şimdi bu haldeydik ve kollarının kaşındığını söylüyordu. Tanrı aşkına, nasıl paniklemeyecektim?

Ona bir kova su ve bez getirdiğimde ''Müzik aç,'' dedi elleriyle kendine hava yaparak. ''Kafamın dağılması lazım.''

''Tamam, tamam tatlım hemen açıyorum.'' Telefonumu hoparlöre bağlayıp rastgele bir şarkı açtım ve hemen kıyafetlerimi toplamaya koyuldum.

Şarkı Halsey'in Strangers şarkısıydı. Harika, gerçekten. Tam modumun şarkısını bulmuştum ama Mer bu şarkıyı çok severdi, aşk acısı çekmediğim zamanlarda ben de seviyordum, o yüzden değiştirmedim.

Şarkının sözleri yüzünden gözlerimin dolmaya başladığını hissettiğimde elimde ki işi bıraktım ve gözümde biriken yaşı sildim. Elbette Mer fark etti ve ''Değiştir hayatım,'' dedi anlayışlı bir gülümsemeyle. ''Bugün Halsey dinlemesekte olur.''

Rihanna'nın eski ve hareketli albümlerinden birini açıp, kıyafetlerimi odama taşımaya devam ettim.

Evi gerçekten de iyi bir iş birliğiyle kendine getirdik ve keyfim biraz yerine geldi. Meredtih ben güleyim diye komik komik şeyler yapıp dans ediyordu ve buna kayıtsız kalmak imkansızdı. Beni biraz olsun kendime getirmesine izin verdim. Tabii biriken sigara izmaritlerini gördüğünde beni azarlamayı da unutmadı. Haklıydı, bu aralar sigaranın ayarını kaçırmıştım.

En sonunda evim Lucas yıkımımdan önce ki hale geldiğinde, ikimizin de yüzünde gururlu bir ifade vardı. ''Çok iyi iş çıkardık,'' dedi en yakın arkadaşım kolunu omzuma atarak. Ona gülümsedim. ''Senin sayende,''

Güzel bir kahve yaptıktan sonra, artık kıyafetlerle dolu olmayan koltuğumun üzerine oturduk. Meredith'in beklentiyle dolu yüzünden gelecek şeyi anladım, olanları gerçekten konuşmanın vakti gelmişti.

''Nasıl hissediyorsun?'' diye sordu kahvesinden bir yudum alırken. Omuz silktim, boğazıma oturan yumrunun hızı inanılmazdı. ''İdare ediyorum,''

''Hayatım, lütfen gerçekleri konuşalım.'' Uzanıp elimi tuttu.

''Çok acımasızdı, benim hakkımda söyledikleri...Çok canım yandı Mer.'' Evet, gözyaşlarımı tutmak buraya kadardı. Son beş gündür ağlamadan geçirebildiğim ilk iki saatin sonunda yine başlamıştım. Meredith sessizlikle içimdekileri dökmemi bekledi.