SALDIRI

1.4K 56 32
                                    

Ne kağıt kalemsiz olmayı bilir,

Ne de ben sensiz kalmayı,

Neden bir dert biter diğeri gelir?

Ateştir bu, iyi bilir yakmayı...


Ne de güzel söylemiş pera. Sözcüklerde saklı tüm sır.

Anlamıyor bazıları.

Anladıklarını sanıyorlar ama yaşamadan bilemez olduklarını unutuyorlar.

Ah sevgi.

Ah aşk.

İnsanlara neler yaptırıyorsun.

En doğru yanlışsın be aşk.

-----------------------------------------------------------------------------------------

Mavi'den:

Sabah uyandığımda kendimi çok huzurlu ve mutlu hissediyordum.

Yanımda yatan Burak'ı uyandırmamaya dikkat ederek yavaş yavaş , üşene üşene yataktan kalktım ve banyoya girdim. Banyoda işlerimi hallettikten  sonra aşağıya indim.

Bilin bakalım aşağıya nasıl indim?

Tabikide  yavaş yavaş ve üşene üşene.

Merdivenlerin son basamağında durduğumda koltuklarda iki büklüm yatan Bora ve Mert abimi gördüm.

Bazenleri Burak ile ben mi ikiziz? yoksa Bora ve Mert abim mi ikiz? Anlayamıyorum.

Merdivenin son basamağını da indikten sonra mutfağa gittim.

Hizmetiçi olmadığı için kahvaltıyı ben hazırlayacaktım.

Kahvaltıyı ortalama 30 dakikanın sonunda hazırlamıştım.

Öyle çok abartı bir şey hazırlamadım.

Bakmayın öyle. Ben normalde üşengeç bir insanım.

Tam mutfaktan çıkıyordum ki karşımda Onat abiyi gördüm.

Onat abi beni görünce bir anda kahkaha atmaya başladı.

Neden mi?

Hemen açıklıyorum.

Onat abinin mavi kareli pijama altı , üstümde poyrazın siyah pijama üstü ve de gece yatarken topladığım ama şimdi ise dağılmış olan saçlarım Onat abinin kahkaha atma sebebiydi.

Bence gayet de güzelim yani.

Onat abi kahkahalarını kestiğinde salonda uyuyan mert ve bora abim uyanmıştı.

Mert: Ne oluyor ya? Beni ultra kıymetli uykumdan uyandıran şahıs kim.

Mavi: Yaa Mert abi Onat abime bir şey söyle. Sabah sabah ben uyanayım sonra size kahvaltı hazırlayım. Ama gördüğüm muameleye bak.

Aşağı koşar adımlarla Poyraz indi.

Poyraz: Günaydınnn....

Mavi: Günaydın. Haydi kahvaltıya. Ben yukarı çıkıp Burak'ı ,Ateş abimi ve Botan abimi uyandırayım.

Ortamdan beni onaylayan mırıltılar çıkınca geri kalanları uyandırmak için yukarıya çıktım.

Ateş ve Botan abim aynı odada kalıyordu. O yatağa ikisi birden nasıl sığdılar hala anlamış değilim.

Öncelikle Burak'ı uyandırmaya gittim.

Yanağına hafif bir öpücük kondurarak

Mavi: Hadi bakalım yakışıklı uyanma vakti. Kahvaltı hazır.

FIRTINADAN SONRAKi GÜNEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin