Sigara, Kaktüs, Gül

603 29 3
                                    

Kalp aşk dedi, beyinse mantık.

Hangisine inansa bilemedi insan.

Kimisi kalbin seçimi olan aşkı tercih etti.

Kimisi ise beynin seçimi olan mantığı.

Aslında  aşk sigara gibiydi.

Alışkanlık yapar. Alışıldığında vaz geçmesi zor olur. Yokluğunda acı verir. Ama sonunda ona kavuştuğunda mutluluk, rahatlama hissi vaz geçilmez olur.

Kısaca aşk verdiği mutluluk kadar da acı verir.

Mantık ise zarar vereceğini anladığın anda gerçi çekilmek, daha az yorulmaktır.

Mesela kaktüs. Çok su istemez. Bakımı diğer çiçeklere göre kolaydır. Dikenleri olduğu için ona dokunmak istemezsin. Dokunmazsın da. Çünkü beynin uyarır.. Eğer dokunursan acı çekeceğinin sinyalini verir.

Peki sizce gül hangi gruba girer?

Bence gül Hem mantığın, hem aşkın birleşimidir.

Görüntüsü çok güzeldir, kokusu hayran bırakır kendine. Ama dikenleri vardır.

Eşsizdir güzelliği. Güle dokunursan acı çekeceğini bilirsin ama gene de o büyüleyici görüntüsüne kapılıp  dokunursun.

Bazı kişiler gülün dikenini koparmaya çalışır.

Bazıları ise gülü dikeniyle kabul eder.

Şimdi siz karar verin. Siz hangisisiniz?

Sigara, kaktüs, gül...

MAVİ'DEN:

Sabah gözlerimi huzur içinde, annemin beni öpmesiyle açtım.

Helen: Güzel kızım günaydın. Hadi kalk bakalım. Kahvaltıyı kaçırmayalım. Sonra da bol bol beraber vakit geçiririz.

Mavi: Sana da günaydın anne. Ve de tamam kalkıyorum.

Deyip  odada bulunan tuvalete girdim.

Tuvaletteki rutin işlerimi hallettikten sonra giyinmek için odaya geçtim. Odanın içi 2+1 ev gibiydi.

Ben kendi kaldığım tarafa geçip üzerimi değiştirdim. Ve saçlarıma hafif şekil verdim.

Mavi: Anne ben hazırım.

Helen: Tamam kızım. Ben de babanları aradım. Kahvaltı salonunda buluşucaz.

Mavi: Tamam anne. İnelim mi?

Helen: Mavi!

Mavi: Efendim anne?

Helen: Kızım sen hiç makyaj yapmıyor musun?

Mavi: Yok anne ya. Gerek yok. Hem ben doğallıktan yanayım.

Helen: Tamam kızım. Sen bilirsin. O zaman hadi inelim.

Mavi: Tamam anne.

Odadan annem çantasını aldıktan sonra çıktık. Ben yanışa çanta almadım. Çünkü çanta taşımayı hiç sevmiyorum.

Asansöre binip alt kata indik. Biraz yürüdükten sonra sonunda varabilmiştik.

Abimleri görünce yanlarına doğru ilerledik.

Murat: Bu genç bayanlar da kim?

Helen: Hayatım gene formundasın.

Murat: Her zaman.

Bora: Biz siz gelmeden tabak hazırlamadık.

Etrafa göz gezdirdiğimde açık büfe olduğu gördüm.

FIRTINADAN SONRAKi GÜNEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin