"Ceren"
Ceren sıçrayarak arkasını döndü. Takım elbisesinin ceketini arkasındaki sandalyeye asmış, kravatını gevşetmiş, gömleğinin buruşuk beyaz kolları dirseklerine kadar sıyrılmış ve çenesini, birleştirdiği parmaklarının ucuna yaslamış orada oturuyordu. Gözleri Ceren'in gözlerini delip geçiyordu ve hiçbir şey söylemiyordu.
"N- Nedim"
Nedim hızlıca onu kucakladığında Ceren kaskatı kesilmişti. Ürkekçe kokusunu içine çekti bunun gerçek olduğuna inanamıyordu.
"Ceren..."
Nedim onun saçlarını öperken Ceren onu sertçe itti.
"Seni öldürememişim"
Nedim kafasını salladı.
"Evet bunu başaramadın."
Ceren sert bakışlarını ona dikti.
"Belki şu an tekrar deneyeceğimdir ha ne dersin?"
"Yapmayacağını biliyorum Ceren"
"Buna nasıl emin olabiliyorsun?"
"Çünkü sen beni seviyorsun"
Ceren saçını savurdu.
"Sen de düğünümüze son anda gelen o kadını mı seviyorsun?"
Nedim, Ceren'in çenesinden tutup gözlerinin içine bakmasını sağladı.
"Sen benim eşimsin ve birazdan buradan beraber çıkacağız."
Ceren onun elini itti ve bağırmaya başladı.
"Seninle hiçbir yere gelmeyeceğim."
"Öyle mi?"
Nedim'in sert bakışlarına karşı Ceren kafasını salladı.
"Öyle!"
"Bana karşı gelmeye cüret etme Ceren!"
Ceren kahkaha attı.
"Hadi ya!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak | NedCer
Fiksi PenggemarCeren Yılmaz o geceye kadar başına gelecek felaketi farkında bile değildi. Karşısındaki adamın ona ne yapacağını, ondan ne istediğini bilmiyordu. Bu işin sonunda onu ne bekliyordu bilmiyordu ve sadece korkuyordu. Bu adamı hayatında hiç görmemişti ve...